Her seçim döneminde bazı siyasiler “Kendi evimizin efendisi olacağız” demeye başlıyor…
Kötü bir şey mi?..
Elbette değil…
Ama bir yerden başlayıp, bunu yerine getirelim artık…
İşte size en somut örnek Güney Kıbrıs’ın yaptıkları...
Kriz sonrasında Başsavcı’nın altındaki makam arabasını da aldılar...
Dış gezileri sınırladılar...
KDV’leri artırdılar...
Limanları sattılar...
Elektrikte kısmi özelleştirmeye gittiler...
Ayrıca, yabancı yatırımcıları çekmek için teşvikleri en üst seviyeye çıkardılar...
Bu konuda Çin’e kadar uzandılar...
Sadece 5 milyon dolarlık yatırım için yabancılara yalvarır hale geldiler...
Peki KKTC’de yabancı yatırımcı olabilir mi?..
Mevcut kamu yapısıyla ve bürokratik işkence düzeniyle bu ülkeye yatırımcı çekmek kolay mıdır?..
Ambargolar altındaki bir ülkeye yatırım yapacak ve üstünden bir de cezalandırılacak yatırımcıyı nerede bulacaksınız?..
Çinli, Mısırlı, Amerikalı işadamları buraya gelir mi?..
Maaş ödemeleri ve altyapı yatırımları konusunda olduğu gibi bu konuda da yine en büyük umut Türk işadamlarıdır...
Bari gelenleri elimizde tutalım ve daha fazla yatırım yapmaları için onları teşvik edelim...
İnşaat izinlerini ve Tapu işlemlerini hızlandıralım...
Ülkeye gelecek taze paralarla, ekonomiyi canlandırmanın yollarını bulalım...
Bir de Türkiye olmasaydı
Geçmişte birçok kez vurguladığımız bir gerçeği tekrarlamakta fayda vardır...
Kıbrıslı Rumların 1974 ve 2010 yılında yaşadıkları iki büyük felaketin ana sorumlusu Anavatanları Yunanistan’dır...
Son ekonomik iflasın sebebi; Rum bankalarındaki mevduatların Yunan bankalarına aktarılması ve orada yaşanan iflas nedeniyle Güney Kıbrıs’ın da batmasıdır...
Buna karşın, protesto eylemleri Yunan elçiliği önünde değil, Rum Başkanlık Sarayı ve Rum Parlamentosu önünde yapıldı...
Bizde ise ilişkiler bunun tam tersidir...
Batan bankalarımızın parasını Türkiye verdi...
Kuraklık parasına, hayvan aşılarına kadar Türkiye ödüyor...
Yol, elektrik, kaldırım, gölet gibi projeleri finanse ediyor...
Üniversitelerimize ‘özel talimatla’ denklik vermek suretiyle 70 bin dolayında öğrenciyi buraya gönderiyor...
Üniversiteler aracılığıyla bu ülkeye yılda 5 milyar dolardan fazla para akıyor...
Buna karşın en ufak bir öneri karşısında belirli bir kesim Türkiye’ye saldırmak suretiyle siyaset yapmaya çalışıyor...
Bunun adı vefasızlıktan başka bir şey değildir...
Güney Kıbrıs da dahil tüm Dünya yabancı yatırımcı gelip Ülkelerine yatırım yapmak için yalvarır iken bizler KKTC ye yatırım yapmaya gelen yatırımcıları bile istemiyoruz ! Ülkemize yatırımcıların bir zamanlar geldiği günlerde bürokratik ve yönetim eksikliği işleyişizligi nedeniyle sıfırlayıp geri gönderdiğimizi bilmeyen yoktur ! Kulaksız sitesinde birikimleriyle gelip konut alan İngilizleri bile kapı dışarı edip geri gönderdiğimizi İngilterede açtıkları Web sayfalarından yaşadıkları mağduriyetlerini Dünya duymuştur, Bir zamanlar Ülkemizin bol yatırımcı çektiği Londralı Türkler bile yatırımlarını artık başka Ülkelere yapıyorlar, kötü Siyasetimiz sonucu ise bugün Parasızlıktan ve bakımsızlıktan dökülen Ülkemize yatırımcı beklemek hayal olmuştur ! Maalesef Ne Ekmiş isek Bugün onu Biçiyoruz!!!