Yunanistan, Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Türkiye ile ilişkilerini sona erdirmişti...
Ulusal hava yollarının karşılıklı seferleri bile durdurulmuştu...
İki ülke sık sık savaşın eşiğine getiriliyordu...
Peki bundan ne kazanıldı?..
Hiçbir şey...
Türk ve Yunan halkı arasında düşmanlık duygularını körükleyenler ne kazandı?..
Yine hiçbir şey...
Kazanç yerine büyük kayıplar yaşandı...
Ve sonunda Yunanistan ağır bir ekonomik krizin eşiğine geldi...
Şu anda Yunan turizminde Türk turistler büyük önem taşıyor...
Özellikle de kumarhaneli Yunan otelleri Türk turitlerden büyük ilgi görüyor
Türk Hava Yolları, geçtiğimiz haftadan itibaren Selanik’teki bir oteli tercih eden yolcularına özel avantajlar sağlamaya başladı...
Yani Yavruvatan Kıbrıs’a yapmadığını yaptı...
Yavruvatan Kıbrıs’a uçuş fiyatları, neredeyse bazı Avrupa ülkelerinden de pahalı hale getirildi...
Hala, Londra dışındaki Avrupa ülkeleri ile Ercan arasında aktarmalı seferler başlatılmadı...
İslam ülkeleri içinde Türkiye’ye en yakın olanı İran’dan da seferler başlatılmadı...
Öyleyse; Yunanistan, THY’nin bu ‘özel jestini’ küçümsememeli...
Türkiye olmasaydı
Ekonomik krizle boğuşan ve düzlüğe çıkabilmek için uzun yıllara ihtiyaç duyan Yunanistan’ın ihracatında ilk sırayı alan Türkiye’dir...
Ve iki ülke arasındaki ticaret, her geçen yıl Yunanistan’ın lehine gelişiyor...
Yunanistan’ın, Türkiye’ye yönelik ihracat hacmi 2013 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında 793,47 milyon Euro’yu buldu...
Halbuki 2012 yılının aynı döneminde bu rakam 514,69 milyon Euro idi...
Yani yüzde 54’lük bir artış söz konusudur...
Halbuki; Türkiye’nin aynı dönemde Yunanistan’a ihracatında sadece yüzde 2’lik bir artış oldu...
Özetlemek gerekirse, 2012 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’nin, Yunanistan’a ihracatı 239,58 milyon Euro idi, 2013’ün aynı döneminde 244,54 milyon Euro’ya yükseldi...
Kıbrıs’a örnek olmalı
Kıbrıslı Rumlar’ın, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin ne şekilde geliştiğinden habersiz olduklarını düşünüyorum...
Onlar hala Türk düşmanlığına dayalı bir siyaset anlayışı yürütüyorlar...
“Türkiye 1974!te askerlerini gönderip bizleri katletti; evlerimize, bahçelerimize, otellerimize ve dini yerlerimize el koydu” diyorlar...
Diğer yandan, Türkiye’nin neden geldiğini pek sorgulamıyorlar...
Doğruları anlatmak isteyenleri ise ‘kendi yöntemleriyle’ susturuyorlar...
Kayıplar Komitesi’nin sadece son bir hafta içindeki açıklamalarına baksalar, 1974 öncesinde nelerin olup, bittiğini anlamakta zorlanmayacaklar...
Bu anlayışı değiştirmedikleri sürece, adada iki toplumun ‘karma’ yaşaması mümkün değildir...
Özellikle; Türk düşmanlığı ile yetiştirilen küçük beyinler, herhangi bir yerde bir Kıbrıslı Türk ile karşılaştıklarında öfke, nefret ve kin duygularını ortaya koyabiliyorlar...
Bu son derece tehlikeli bir anlayıştır ve bunu değiştirmek için Avrupa Birliği’nin hem kiliseye, hem de Rum Eğitim Bakanlığı’na baskı yapması gerekiyor...
Öyleyse ilk adım iki bölgeli bir çözüm
Gözümüzün önündeki bu gerçekler karşısında, olası bir çözümde ‘karma yaşam’ modelini tercih edemeyiz...
Önce iki toplum, iki ayrı bölgede yaşamalı ve işbirliği adımları atılmalıdır...
Rum işadamları, Türk işadamlarıyla ortak çalışmayı içlerine sindirmelidir...
Yarım asır önce, baskı altında tuttukları bir Kıbrıs Türk toplumu yoktur...
Ama o derelerin altından çok sular geçti...
Kıbrıslı Türkler de artık üretebiliyor, satabiliyor ve daha iyi bir yaşamı hak ediyor...
Öyleyse; 1974 öncesindeki ‘Ağa Yanni’, ‘uşak Ali’ anlayışını terk etmek zorundadırlar...
Evliliklerin bile karşılıklı çıkarlara dayandığı günümüzde, iki toplumun birleşmesi halinde, herkesin kazanması gerekiyor...
Sayın Erdoğan’ın sık sık vurguladığı gibi: Vin...Vin...
deneme bonusu veren siteler - kaçak bahis siteleri - bahis siteleri - illegal bahis siteleri - güvenilir bahis siteleri - kaçak iddaa siteleri - bahis siteleri - canlı bahis siteleri
