Maliye Bakanlığı’nın resmi gazetede açıkladığı vergi listelerini her gün yayınlıyoruz…
Dikkat çekici rakamlar vardır…
Devamı geldikçe bazı kişi ve kurumlarla ilgili ilginç rakamları sizler de göreceksiniz…
Bunlar bizim ülkemizde vergi konusundaki başarısızlığı gözler önüne seriyor…
Kıbrıs’ın kuzeyi ile güneyinde ‘vergi alışkanlıkları’ farklıdır…
Kuzeyde ‘vergi ödeyen’ enayi yerine konuluyor…
Ödemeyenler ise ‘hesap vermekten’ korkmuyor…
Çünkü hesap soracak bir makam yok…
Güney Kıbrıs’tan 150 Euro değerinde bir tarım aleti alan bir Kıbrıslı Türk, ödeme sırasında Rum işadamına ‘kurnazca’ teklifte bulunuyor:
“Fatura vermeyin de KDV’yi düşünüz…”
Bizim kurnaz Türk kulakları oynatarak, yüzde 16 KDV’yi kurtarmayı, böylece 24 Euro kazançlı çıkmayı hesap ediyor…
Satıcı Rum ise, kendisine şöyle cevap veriyor:
“Ne yani devletime kazık atmamı mı öneriyorsun?... Bunu yapmam…”
Rum işadamı, Kıbrıs’ın kuzeyinde böylesi bir alışkanlığın olduğunu o anda öğrenince, yorum yapmaya başlıyor:
“Demek ki bu Kıbrıslı Türkler onun için adam olamadı… Demek ki; bunların hükümetleri onun için sürekli Ankara’ya avuç açıyor… Demek ki bunlar onun için en lüks araçlarda geziyorlar…”
Haksız mı yani?..
Güneyde bir şişe su aldığınızda size fiş kesiyorlar…
Kuzeyde fiş kesen insan sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır…
Müthiş bir hastalık hepimizi etkisi altına almış durumdadır…
“Bana ne bunlara vergi verecem de onlar da cebe atsınlar” gibi bir sloganı yediden, yetmişe hepimize öğretmişler…
“Ne yani onlar yüksek maaş alsınlar diye ben para mı verecem?.. Vermem be gardaş…”
Vermezsen, günü geldiğinde bunun bedelini bir şekilde ödersin ama arkadaş…
Yolsuz, sokaksız, kaldırımsız, ışıksız, topraksız kalırsın…
Bunca zaman sana bu şansı verenler de kendilerine çeki düzen verme, ciddi icraat yapma gibi bir sorumluluk altına girmezler…
Bu şekilde ilerleme olmaz
Rumlar şimdi bir önemli adım daha atıyorlar…
Özellikle “Avrupa, Avrupa” diye bağıran, ancak kuzeyde vergi ödemekten köşe bucak kaçanlar bunu çok dikkatlice okusunlar…
Kıbrıslı Rumlar çok yakın bir gelecekte, gizli kazanç ile vergi kaçağını önlemek amacıyla ‘tüm alış-verişlerde’ kredi kartı kullanma zorunluluğu getiriyorlar…
Alış-veriş sepetini doldurup, kasaya gittiğinizde cepten 50 Euro çıkarıp, ödeme yapma şansınız olmayacak…
Kredi kartını vereceksiniz, bakkal amca parasını oradan çekecek…
Peki benzeri bir uygulama KKTC’de yapılamaz mı?..
Bu soruya “yapılabilir” diyenlere ikinci bir soru daha sorulmalı:
“Sizce ne zaman ve ne şekilde?..”
Kira sözleşmelerini dahi toplayamadığımız bir siyaset anlayışıyla ‘kredi kartı ile ödeme’ zorunluluğu getirebilir miyiz?..
Getiremeyiz…
Şimdiki siyasi yapı ile bu tür işler boyumuzu aşıyor…
O nedenle yol, sokak, kaldırım, yağmur drenaj kanalı, koruyucu bariyer, aydınlatma, baraj, güneş enerjisi gibi çağdaş düzenlemeler yapabilme şansımız yoktur…
KKTCyi getirdiğimiz noktada her yönü ile Avrupa’nın 20 yıl gerisinde değilmiyiz yani ? İnsana verilen Değerler de dahil Sağlık , Güvenlik , Trafik , Demetim , Elektrik , Çevre, Ekonomi , Turizm. Eğitim , Ulaşım , Yönetim, Yeşil ve Doğa , Gıda Ürünleri , Yollarımız ve daha birçok yönden Avrupa’nın Çok daha gerisinde değilmiyiz yani ? Pahalılıkta Avrupa Şampiyonu olan Çevre ve Doğa kirliliğinden girilemeyen KKTCye niye TURİST ve YATIRIMCI gelsin ki ! Dökülen KKTCnin dikili taşı Dünyanın merkezi olmadığını ne zaman kavrayabileceğiz acaba ! Yaşam Standartlarının her geçen gün düştüğü Ülkemizde zenginimiz fakirimiz ile kim mutlu bir gelecek görebilir ki ! Bir Avuç Yağmacı ve Ganimetcimiz hariç Elbet bir gün Avrupalı olmak İstiyoruz da bu gidişle Afrika’ya döndürdüğümüz KKTCde Avrupalı gibi Yaşamak 20 yılımızı alabilecektir ! Şayet Avrupa 20 yıl yerinde sayar ise tabii ?