banner564

Galapsides ve Hayal Etmek

Sosyal Medyadaki tepkilerden öğrendik. Mağusa’nın en güzel yerlerinden biri olan Galapsides Plajının bir kısmı daha tellenerek, iddialara göre Ordu Evi yapımı için askeri alan kapsamına alındı. İşte plansızlığın ve ayni zamanda, toplumun ekonomik -  sosyal gelişme alanından dışlanmasının acı sonucu budur. Yerli, yabancı bir hayli insan ev almak, tatil yapmak veya yürüyüş yapıp, ailesi ile hoşça vakit geçirmek için neden İskele sahilini tercih ediyor? O güzel sahil şeridinde;  denizde, sahilde yürümek, denize nazır bir yerde yemek almak veya kahve içmek ister. Yani İskele’yi cazip kılan o sahilidir. Ha, buradaki vahşi yapılaşma da eleştiri konusudur. Ama bunlara karşın İskeleyi cazip kılan o sevmediğim ifadeyi de yazayım, “satan”; o sahil şerididir. 
Hal böyle iken, bıraktım yabancıyı; Mağusalı insan için bile, bu tarihi liman kentinde denize dönük nefes alabileceği bir alan yok. Bir tarafı Kapalı Maraş ile bağlı. Öte tarafı Serbest Liman ucubesi ile sarılmış. Palm Beach tarafı ise, Kapalı Maraş ve Askeri Bölgeler ile kıstırılmış. Genişleme alanı Tuzla, Mutluyaka ve Mesarga ovalarına doğru yayılıyor. Bu ise turizm ve diğer ekonomik yatırımlardan Mağusa’yı mahrum bırakıyor. Bu durumda, tek nefes alınacak yer Glapsides sahili kaldı. Bunun bir kısmı daha askeri yasak bölge olunca, o nefes borusu daha da daralacak.
Üstelik ileriyi okumak gibi bir durumda ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin “lügatında” yok. Bakın, Mağusa’nın yanında Güneyde; Ay Napa, Brodoras gibi güçlü turistik bölgeler var. Ayrıca bu bölge; daha gerisinde, Larnaka’ya uzanan çok daha geniş bir turizm bölgesi ile entegredir. Şimdi oraya büyük bir Marina yapılıyor. Bu Marinanın, Ay Napa’daki Marina ile entegre faaliyeti ile turizm her açıdan bu coğrafyada daha da patlama yapacak. Çünkü insanlar planlı bir şekilde ekonomi ve ülke yönetiyor. Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü, bizim gibi onlar içinde güvenlik sorunudur. Ama onlar sahillerinin ciddi bir kısmını, güvenlik gerekçesi ile askeri yasak bölge ilan etmiyor. Aksine, sahillerini güvenliğin önemli unsuru olan ekonomi için turizm ve diğer alanlara açıyor. Leymosun’daki büyük Marina ve liman gibi.
Peki bizde? Adanın en güzel deniz sahillerinden olan Karakol ve Galapsides’i değerlendiremiyoruz. Bu alanın üst başında biri GKK diğeri KTBK’ya bağlı iki büyük askeri alan var. Bu alanlar, deniz ile insanı ve kenti bir birinden ayırıyor. Halbuki, 1994 yılında Gülseren Kampı yanındaki alanı asker, bu özelliğinden çıkarmış ve oradaki tesisleri geriye taşımıştı. Sonra bundan 1996 sonrası, dönemin hükümetinin duyarsızlığı ile bundan vaz geçildi. Böylece oraya yapılacak olan yatırımlar durdu. Halbuki yarını düşünerek, Karakol ve Glapsides sırtlarında bulunan bu askeri tesisler oradan kalkıp, daha uygun bir başka yere gitmelidir. O bölge, orada var olan o güzel göletle birlikte, insana ve turizm sektörüne açılmalıdır. Mağusa’lı insan yanı sıra; o bölge, yerli ve yabancı insanların, tıpkı İskele Sahil şeridi gibi gidip dolaşabileceği, gencine ve yaşlısına hitap edecek yatırımları ile boydan boya bir gezi, dinlenme alanı olarak ele alınmalıdır. Biliyor musunuz? Mağusa sahillerinden güneşin doğuşunu seyretmenin ve yaz gecelerinde sahilden ay ışığı altında, hele dolunayda Mağusa sahillerinden denizi ve yakamozları seyretmenin zevki doyumsuzdur. Namık Kemal, sürgün yıllarında bu zevki, Mağusa hisarlarında doya doya yaşadı. Artık Mağusa’lı bunu İskele sahilinde yaşıyor.
Bunlar yanı sıra, Limanda yer alan tersane ve askeri limanda buradan kalkmalı ve Kalecik tarafına gitmeli ve bu alanlar Palm Bech koyu ile birlikte oradaki adacıklarla, entegre, güzel bir Marinanın ve yürüyüş yolları ve dinlence alanları bütünlüğü içinde ülke turizmine, Mağusaya ve tüm topluma bir proje bütünlüğü ile kazandırılmalıdır. Hele o Serbest Bölge ucubesi oradan kalkmalıdır. Galpsides’in bir kısmının daha, telli askeri bölge içine alınmasına yönelik eleştiriyi, ülkenin ve ekonominin geleceğine yönelik bu bakış açısı ile ele aldım. Hayal etmek, kendini özgürce yönetmenin en önemli başlangıç noktasıdır. Hayallerimizden korkmayalım. Ama nereden korkalım bilir misiniz? Güney, turizmde 5-6 milyar EURO gelir elde etti; biz, 900 milyon dolara daha gelmedik hayıflanmasından korkalım. Güvenlik için; ekonomik, demokratik olarak güçlü olmalı ve demokratik hukuk devleti ilkelerini içselleştirmeliyiz, bunlar esas temelin bir kısmının kendisidir. 

YORUM EKLE

banner608

banner474