Ticaret ve Sanayi Odaları uzun yıllar siyasetin etkisi altında hareket etti…

   Üyelerin uyarıları; bu ekonomik örgütlerin yönetimlerini güçlendiremedi…
   Sonunda her ikisi de etkisizleşti…
   İçinde bulunduğumuz süreçte çok sayıda işletme kirasını veya banka kredilerinin taksitlerini ödeyemez duruma geldiği halde, bu iki örgütümüzden yükselen cılız seslerin, hükümetler üzerinde herhangi bir etki yapamadığını görüyoruz…
   Bunun sonucunda ne olacak bilir misiniz?
   Ticaret daha da güneye kayacak…
   Deniz yolu ile kaçak ticaret de artacak…
   Durum böyle olunca KKTC’nin gelirleri azalacak, kamu maaşları ödenemez hale gelecek…
   Bir yandan ambargo altında olduğunu söyleyen ve ekonomik açıdan başarısızlığın faturasını Rum tarafına yükleyen KKTC’nin siyasileri, diğer yandan yeni vergilerle KKTC’yi yaşanmaz bir hale getiriyorlar…
   Bir yıl önce marketten donmuş sebzeyi 5 liraya alan vatandaş, şimdi 13 lira ödemek zorunda bırakılıyor…
   Turizm ülkesi KKTC’de 2 hafta önce 55 liraya satılan bir şişe Türk şarabı, şimdi 70 liraya satılıyor…
   Neden böyle?..
   Dolarda, Sterlin’de bu kadar büyük artış olduğundan mı?..
   Yoksa fon ve diğer vergilerden mi?..
   Hesapsız, kitapsız bir yönetim anlayışı var bu ülkede…
   Bakanlardan bir tanesi, kendi gemisini kurtaracağı düşüncesiyle kurul toplantısına zam önerisi götürüyor, diğerleri bunun altına imza atıyor…
   Hesabını, kitabını yapan yok…
   Ekonomik örgütlerle konuyu enine boyuna tartışan da yok…

Ayık olan yok mu?

   Sağcısı, solcusu tüm siyasiler sarhoşluğun etkisinde mi?..
   Değilse nedir bizlere bu yaşattıkları?..
   Turizmin incisi Girne’nin Ciklos yolu aylardan beri tek şeride düşürülmüş vaziyette…
   Burada hemen her gün kaza oluyor, sürücüler ciddi tehlike yaşıyor…
   Fakat hiç kimse bunu görmüyor…
   Yolun bitirilmesi için kaynak yaratılmazken, bazı bakanlıklar üst kademe yöneticisi atamaya devam ediyor, devletin kasasından büyük paralar çıkıyor…
   Bazı bakanlıklar sendikalaşmayı teşvik amacıyla vergilerimizi savururken, bu ülkenin insanları ölüm yollarında seyahat ediyor…
   Bazı belediyeler vatandaşlardan topladıkları vergileri ‘gerektiği şekilde’ kullanmıyor…
   Bu ülkede gerçekten bir sarhoşluk havası var…
   Dağlarımız oyuluyor, ağaçlar yok ediliyor…
   İnsanlar toz bulutları altında yaşamak zorunda bırakılıyor…
   Çocuklar toprak yutarak büyüyor…

Neden, niçin böyle?

   Ne garip bir ülke oldu güzel Kıbrıs…
   Başkent Lefkoşa gibi inşaat patlaması yaşanan Gönyeli Yenikent’in birçok yolu çökmüş vaziyette…
   Yüz Bin Sterlinlik araçlar dahi, içine düştükleri çukurlardan büyük zarar görüyor…
   Fakat hiç kimse önlem almaya yanaşmıyor…
   Geriye ne kaldı?..
   Denetlenmeyen özel hastaneler mi?..
   Doktorun diplomasına bakılarak mı ‘onay’ sertifikaları veriliyor?..
   Kullanılan aletleri kim denetliyor?..
   Olmayan cihazların yerine konmasını kim talep ediyor?..
   İnanın garip bir şeyler oluyor bu ülkede… 
   İçen de uçuyor, içmeyen de…