Geçtiğimiz hafta Cenevre’de ne olur diye sormuş ve gerçekleşecek gayri resmi görüşmenin sonuçlarını beklemiştik. Bekledik ama Cenevre’de tam olarak neler olduğunu kimse açıklayamıyor veya açıklamıyor.
Özet olarak Cenevre görüşmeleri: KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs'ta çözüm için 6 maddeden oluşan öneri sundu. Sunulan öneri ile birlikte; "Kıbrıs Türk önerisinin özü, Kıbrıs Türk halkının özünde var olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün tanınmasıdır ve bu yolla Ada'daki iki mevcut Devlet arasında bir iş birliği ilişkisi kurulabilir. Bu, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüme doğru sonuç odaklı ve belli bir zaman aralığını kapsayan müzakerelerin yolunu açacaktır." açıklaması yaptı.
Bu açıklama haricinde kayda değer pek bir gelişme olmadan 29 Nisan’da; Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Cenevre'de, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla 5+1 formatındaki gayri resmi Kıbrıs konulu konferans 'sonuç alınamadan' bitti. Ardından BM Genel Sekreteri Sayın Guterres, yoğun ikili toplantılar ve istişareler yürüttüklerini ve ortak zemin bulamadıklarını açıkladı. Resmi görüşmelerin başlaması için 'pes etmeyeceklerini' söyleyen Guterres, 2-3 ay içinde tarafların tekrar bir araya gelmesini umduklarını kaydetti.
Konuyu uzatmayalım ve Cenevre’de neler olduğunu anlamaya çalışalım. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın sunduğu belgede kesinlikle “KKTC” den bahsedilmiyor. Sunulan belgenin birinci maddesinde, “mevcut iki Devlet arasında iş birliğine dayalı bir ilişki kurulması” ifadesi yer almaktadır ki, bu ifade ile bizler Kıbrıs sorununda yeni bir sayfa açtık diyerek bunu bir kazanım görüyoruz. 
Uzman bir siyaset bilimci değilim fakat ayrı bir devlet olarak tanınmak istedik ve görüşmeler bu yola girdi anlamı bu açıklamalardan çıkar mı? Ayrıca ayrı bir devlet olarak tanınma istedik, ancak bu görüşmeler gayrı resmi olduğundan, Türk tarafının verdiği belge resmi sayılır veya resmiyet kazanır mı?
Cenevre’deki gayrı resmi toplantı öncesi ve toplantı sırasında BM beş daimi ülkesi de Kıbrıs’ta Federal bir anlaşmayı desteklediklerini açıkladılar. Toplantı sonrasında Sayın Guterres, 2-3 ay içinde tarafların tekrar bir araya gelmesini umduklarını kaydetti.
Tarafların yaptıkları açıklamalar, görüşmelerle ilgili net bir portre çizmemekle birlikte, kafalarda bir o kadar daha soru işaretleri uyandırmaktadır. Yaratılan bu kafa karışıklığının giderilmesi için akla gelen en önemli ilk soruya cevap verilmesi gerekmektedir. Gayri resmi toplantıda Türk tarafının yaptığı altı maddelik öneriler, resmi sayılır mı? 2-3 ay sonra yapılacak görüşmeler için bizler ne düşünmeliyiz. Türk tarafının önerilerini mi yoksa BM daimi üyelerinin vurgu yaptığı iki kesimli, iki toplumlu federasyonu mu?
Önümüzdeki günlerde umarım yaratılan kafa karışıklığını gidermek için daha detaylı açıklamalar yapılır.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle.