banner564

Geç olmadan!

Bugüne kadar ülkemizde saç baş yoldurtan saçma, sapan çok işler yapıldı! Gelmiş geçmiş hükümetlerin az da olsa yaptıkları olumlu işler yanında, vatandaş yaratılan büyük hataların acılarını çok çekti. 
Biliyorsunuz birkaç yıl önce dörtlü koalisyon dönemiydi. Dövizin alıp başını gitmesi ile birlikte var olan hükümet varla yok arasına girdi. Kontrolsüz kalan piyasa, çarşı, vatandaşı açlığın ortasına itti.
İşte tam da bugün, o günlerin beş beterini çekiyoruz. 
Beceriksizliklerle, Pandeminin birleşmesi bugün KKTC’de yaşanmakta olan kaosu dayanılmaz hale soktu!
Hani derler ya “koyun can derdinde, kasap yağ peşinde” işte tam da buna benzer uygulamalar insanları patlama noktasına getirdi!
Türkiye piyasalarında sıradan fiyatlarda satılan gıda maddeleri KKTC’de lüks sınıfına sokuldu. 
Hükümetin ilgili birimleri oynanan maçı adeta tribünlerden izler durumda.
Akaryakıta müjde verircesine yapılan 10 kuruşluk indirimin arkasının kötü geleceği belliydi. 
Açlık sınırına itilen vatandaş sayısı her geçen gün yükselirken tüp gaza 17 TL birden zam geldi. Teselli olarak söylenen “zammı 30 TL istiyorlardı ama hükümetin bir başarısı olarak bunu 17 TL’de sınırlı tuttuk.”
Saçmalık bununla da sınırlı kalmadı, geçtiğimiz gün PCR testlerinin bundan böyle paralı yapılacağı duyuruldu.
Ülkeye gönderilen aşı ve PCR ya da antijen testlerinin hibe olarak geldiği malum. Sorarım, Maliye Bakanlığı gelir kaynağı mı yaratmaya çalışıyor?
Efendiler, Anayasanın sağlık hakkı, madde 45 böyle yazmıyor. Devletin, herkesin beden ve ruh sağlığı içinde yaşayabilmesini ve tıbbi bakım görmesini sağlamakla görevli olduğunu söylüyor.
İşin başında gelir düzeyi belli seviyelerde olanlardan aşı ücreti talep edilebilirdi ne var ki siz o aşamayı kaybettiniz!
Geçtiğimiz günlerde 10 kuruş akaryakıt indiriminden oluşacak miktarları keşke PCR harcamalarına hazır etseydiniz.
Aşılanmayı teşvik amacıyla aşılanandan ücret alınmasın, aşılanmayandan alınsın doğru olabilir ama yapılan açıklamalar Yahudi sarraf tarzında yapılırsa tepki bu denli büyük olur!
Gelelim UBP’deki tüzük değiştirme hamlesine! 
Tüzük değişikliği ve değişikliğe konu olan hususlar sanki de Kurultayı öteleme gayreti taşıyor.
Ayrıca baştan aşağıya saçmalıklar ve acemilikler içeriyor.
Olağanüstü Tüzük Kurultayı pandemiden dolayı tek merkezde yapılacak ama buna mukabil Genel Başkan ve Parti Meclis üyelikleri seçimleriyle ilgili Kurultay ayrı ayrı divan Başkanlıkları oluşturularak 6 ilçede yapılacak.
Böyle bir uygulamaya gidilmesi baştan aşağıya şaibe tüter tütmesine de, bu mahkeme kapılarından döner efendiler. İyisi mi geç olmadan, ücretli PCR’den de, Tüzük değişikliklerinden de gelin vazgeçin.

YORUM EKLE

banner471

banner473