banner564

Gelecek nasıl olacak?                      

   KKTC’nin mali yönden ciddi sıkıntılar içinde olduğunu bilmeyen yoktur…
   Önümüzdeki aylarda bu sıkıntılar daha da artacak…
   İş yerleri Mayıs ayından itibaren açılsa bile, eski gelirler olmayacak…
   Nedeni çok basit…
   Turizm Bakanımız yılda 3 milyon turist hedefliyordu…
   Ama geçtiğimiz yıl yakaladığımız bir milyon hedefinin yarısını dahi bu yılda tutturmak mümkün görülmüyor…
   Çünkü; turist sayımızın yüzde 70’den fazlasını Türkiye’den gelenler oluşturuyor…
   Türkiye’de ise Coronavirüs krizi giderek derinleşiyor…
   Vaka sayısının her geçen gün artması nedeniyle normal düzene geçişin uzayacağını anlamak zor değildir…
   Normal düzene geçilmesinin ardından işleri bozulan insanların yeniden ayağa kalkması ve seyahate para ayırması zaman alacak…
   Moral bozmayalım ama; turizmde Bayram’dan itibaren bir hareketlenme olsa da eski gelirler olmayacak ve bu durum sadece KKTC maliyesini değil, otellere mal satan tüm işletmeleri olumsuz yönde etkileyecek…
   Şimdiden yüzlerce yerli üretici ve ithalatçının krize girmesinin ana nedeni turizm ve eğitimdeki ciddi kayıplardır…
   Gerçekler ortada dururken, turizm ve eğitim sektörüne sahip çıkmak, yatırımcıları cesaretlendirmek hükümetin ana görevi olmalıdır…
   Bunun tersi bir anlayış KKTC’nin batış sürecini hızlandırmaktan başka bir şey değildir…

Ürünler elde kaldı

   Coronavirüs sonrasında marketlerden yoğun alış-verişlerin yapıldığını görüyoruz…
   Vatandaşlar daha çok tuvalet kağıdı, hijyen ürünler ve kuru yiyeceklere yönelerek evlerde stok yapıyor…
   Ya gemi seferleri durursa…
   Ya kriz uzarsa…
   Ya kıtlık başlarsa…

   İnsanlar gelecek kaygısı duydukları zaman öncelikle evdeki çocukların ve kendilerinin gıda ihtiyacını düşünürler ve stok yapmaya başlarlar…
   Çocukluk yıllarımızda ‘var oluş mücadelesi’ verilirken babamızın eve çuvalla şeker, pirinç ve un aldığını unutmuş değiliz…
   Benzer bir durumu Coronavirüs yüzünden yaşıyoruz…
   O yüzden evlerin küçük bir market haline dönüşmesi normaldir…
   Ne var ki; geçmiş yıllarda turist ve öğrenci yoğunluğunu dikkate alarak sebze ve meyve üretimi yapanlar çok ciddi bir sıkıntı içine girdiler…
   Kerevizler, enginarlar, portakallar, limonlar, patatesler elde kaldı…
   Üreticiler “gelin bedava verelim” dedikleri halde sokağa çıkma yasağı yüzünden gidip alan da olmuyor…
   Bunları görerek, gelecek için yeni bir planlama yapmak kaçınılmazdır…
   Ve unutmayalım ki; küçük ada ülkelerinde turizm öncü sektördür…
   Bunu ticaretle desteklemek için yıllar önce merhum Turgut Özal’ın söylediklerini yapmalıydık…
   Yani burası vergisiz bir açık pazar olmalıydı…
   Onu yapamadık ama; hiç olmazsa eğitim sektörüyle buraya öğrenci gelmesini, ülkeye milyar dolar akıtılmasını başardık…
   Aynı başarıyı sürdürebilirsek gelecek yıllarda ayağa kalkarız…
   Kısacası çok çalışmalı ve hiç olmazsa bu aşamada partizanlıktan uzak bir icraat sergilemeliyiz…
   Keskin kararlar almaktan da korkmamalıyız…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Muhammet dereli
Muhammet dereli - 4 yıl Önce

Sn. Reşat bey bu kapali elbise ayakabi ve benzeri magazalarin dezen fektan yapilmasi gerekmiyormu malum insanlar orada denemeler yapti .?

banner608

banner474