Güzel bir ülkede yaşıyoruz...

 Çocuklarımızı, anne ve babamızı, kardeşlerimizi ve yeğenlerimizi her an ziyaret edebilecek kadar kısa mesafelerde yaşıyoruz...

 Hasta olduğumuzda, çocuğu okuldan aramak gerektiğinde, hatta alış-veriş kaçamağı istediğinde özellikle kamuda çalışanlara fırsat tanıyan bir yönetim anlayışımız var...

 Kamu maaşları her ay ödeniyor...

 Evsiz, barksız insanın yok...

 Çok şükür hastalara imkanlar dahilinde yurt dışı dahil tedavi olanakları sunuluyor...

 13’üncü maaşlar artık sorunsuz ödeniyor...

 Hemen her evin önünde 2 arabamız, yüzlerce insanımızda çifte konut, yüzme havuzlu villalarımız var...

 Ama kendi iç siyasetimizden kaynaklanan hatalar ve ihmaller yüzünden bazı sıkıntılar da yaşıyoruz...

 Bozulan yollarımız tamir edilmiyor, asbestli su borularımız değiştirilmiyor, trafikte düzensizlikler sürüyor, pahalılığın önüne geçilemiyor...

 Bunlar kendi iç sorunlarımız ve iç sorunları düzeltmek kendi irademize bağlıdır...

 Daha iyilerini istersek bulabiliriz...

 Daha iyilerini seçebiliriz...

 Daha iyi bir yaşama kavuşabiliriz...

 Çünkü; her sıkıntıda yanı başımızda olan ve üretilen projelerin finansmanını karşılayan bir Anavatanımız var...

Avrupalı da olabiliriz

 
 İç sorunları çözmekle tatmin olamayız diyenler vardır...

 Çetinkaya veya Gençlik Gücü’nün, Barcelona ile karşılaşmasını istiyoruz...

 Onun için de “Uluslararası Hukukun içine girmeliyiz” diyorsak; bunu başarmak için çalışalım...

 Kıbrıs sorununu ‘siyasi eşitlik’ çerçevesinde çözelim!..

 Ama, bu çözüm bizleri 1974 öncesine götürmesin...

 Uluslararası hukukun içinde olup da, güvenliğimiz tehlikeye girmesin...

 Yeniden göç öngören bir anlaşmaya “evet” demek zorunda kalırsak, hiç olmazsa bu topraklarda geleceğimizi garanti altına alacak güvenlik sistemine elletmeyelim...

 Rum liderliği, başından beri ‘inanmadığı’ bir çözüm modelini görüşüyor bizlerle...

 Müzakerelerdeki Rum temsilcisinin, EDEK Parti Meclisinde federal çözüme “hayır” oyu verdiğini biliyoruz...

 Öyleyse bizimle neden ‘İki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu’ görüşüyorlar?..

 İşte bu sorunun yanıtı çok önemlidir...

 Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Haravgi gazetesinin sadece dünkü haberini okuma zahmetine katlanırsak, Rum siyasetinin 68 yıldan beri değişmediğini, ENOSİS hayalinin güçlenerek devam ettiğini görebiliriz...

  Okullarda ENOSİS’e dayalı eğitim verilirken, federasyonun kötülüğünü anlatan bir uygulamayı gözümüzün önüne soktukları halde, bunları görmezden gelerek yeni maceralara sürüklenmemizi isteyenlere fırsat veremeyiz...

 Kendi içimizdeki ufak tefek kırgınlıkları, terfi sorunlarını, komşu, akraba kıskançlıklarını ve temelsiz ideolojik görüşleri bir kenara bırakıp; hepimiz için sağlam bir gelecek üzerinde yoğunlaşmalıyız...

 Öncelik evimizin temizlenmesi ve kurumlarımızın güçlendirilmesidir...

 Güzel bir gün olsun...