banner564

Gerçekleri kabullenmek önemlidir

  Bugünlere gelmek kolay olmadı...
  Büyük acılar çekerek, birçok masum insanımızı kaybederek bugünlere geldik...
  Barış Harekâtından bu yana tam 48 yıl geçti…
  Rumlar, 5 yaşındaki çocuklara ‘Unutmayacağız’ yazılı kıyafetler giydirerek, kayıplarını anıyor…
  Bizler de hem şehitlerimizi anıyoruz; hem de Barış Harekâtı sonrasında kazandığımız özgürlüğü kutluyoruz…
  Burada açık ve net bir mesaj verelim…
  Kıbrıslı Türklerin içinde kin ve nefret duygusu yoktur…
  Özellikle 1963-1974 yıllarında yaşadığımız büyük acılara karşın, Kıbrıslı Rumlara şu mesajı veriyoruz:
  “Bir daha kimsenin burnu kanamasın...”
  Kimse kimseyi öldürmesin...
  Evinden, köyünden, işinden söküp atamasın...
  İki toplum, bu güzel adanın olanaklarını birlikte kullansın...
  Birlikte üretip, birlikte satsın...
  Birlikte kazanıp, birlikte harcasın...
  Geçmişi unutmayalım, ama kin ve nefret duygularını bir kenara bırakıp, yeni bir sayfa açalım...
  Dostluk ve barış için ileri adımlar atalım...
  Türkiye bu konuda yıllardan beri açık mesaj veriyor...
  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 yıldan beri ‘bir adım önde’ politikasını sürdürüyor...
  Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğu, kapsamlı çözüm planına “evet” diyor... 

Gerçekleri görebilmeliyiz 

  Aradan uzun bir zaman geçti...
  Çocuklarımıza, gençlerimize bugünler için ‘şükredilmesi gerektiğini’ söylemekten çekinmeyelim...
  Yediden, yetmişe hepimiz bugünlerin kıymetini bilelim...
  Nereden, nereye geldiğimizi unutmayalım...
  Elde edilen olanaklara karşın, bazı alanlarda başarısız kaldığımızı söyleyelim, yetkilileri uyaralım ve onları icraata zorlayalım...
  Yolsuzluklara, talana, uyuşturucu patlamasına, şiddet olaylarına karşı tepkimizi en sert şekilde ortaya koyalım...
  Ama, bunları yaparken, özgürlüğün önemini küçümsemeyelim...
  Bu kadar fedakârlık yapan ve yapmaya devam eden Türkiye’yi üzmeyelim...
  Türk askerinin bizim için nöbet tuttuğunu unutmayalım...
  Anadolu halkından kesilen paralarla yılda dört milyar liralık yardım yapan Anavatan’ın yardımını kıymetini bilelim…
  Ve kalıcı bir çözüm için Rumlarla karşılaştığımızda gerçekleri konuşalım...
  “Siz yaptınız, biz yaptık” değil, bundan sonra ne yapılacağını soralım...
  Haklarımıza saygı isteyelim...
  Bizleri yeniden azınlık durumuna düşürecek bir çözümü kabul etmeyeceğimizi ve Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmeyeceğimizi tekrar tekrar söyleyelim...
  Türkiye, kendisini incitmeyenlere asla zarar vermez...
  Olası bir çözümden sonra, Kıbrıslı Türklere yönelik yeni bir ‘yok etme’ harekâtı başlamaz ve bir başka faşist Yunan darbesi gündeme gelmezse...
  Türkiye, buraya sadece yardım eder...

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Rumlar’la Dostluk ve Barış için adımlar atalım çok doğru da niye BM AB ve Rumlar’ın bizlere sunduğu Güven artırıcı önlemleri elimizin tersi ile geri çeviriyoruz acaba !
Rumlar’ın BM ve ABnin hiç bir zaman tanımayacağı KKTC de dahil egemen ayrı Devlet siyasetimizle mi Dostluk ve Barış için adımlar atacağız ! Doğruyu konuşalım Kötü siyaset neticesi Dünyanın tanımadığı KKTC yi ve Kıbrıslı Türkleri batma noktasına getirdik , her geçen gün fakirleşmeye de maalesef devam ediyoruz !
Coşkulu kutlamalar , bayraklar ve milli duygu tazelemeler kısa süreliğine bizleri ne kadar da sevindirse ertesi günkü çöküş içindeki zorluklarla karşı karşıya geleceğimiz kaçınılmazdır!
Kıbrıslı Türkler hamaset popülizm ve kişisel çıkar ile Kötü Siyasetten bir şekilde kurtulamaz ise Fakirleşip yoksullaşmamız maalesef artarak devam edecektir !!
FOR EVER TRNC !!

Öz
Öz - 2 yıl Önce

48+17= 65 Yani 20 Temmuzda siperlerde olanların en genci şimdi 65 yaşında. Türkiyeden harekata katılanlar da,ya emekli ya da toprak altında. Harekat kararını açıklayan Ecevitin videosu var. TSK nin Kıbrısı istila etmek için değil, zorba bir istilaya son vermek için orada olduğunu , ne bir garantör devlet olarak uluslararası anlaşmalara göre Kıbrısın bağımsızlığından, toprak bütünlüğünden, anayasal düzeninden sorumlu bir devlet olarak, Türkiyeye düşen bir yetkinin ve görevin yerine getirilmesi olduğunu söylüyor. Asıl mesele ne imiş? KC bağımsızlığı. Başka? Toprak bütünlüğü. Başka? Anayasal düzeni. 48 yıl içerisinde birçok konularda anlaşmalar oldu. 2 Toplumlu (İngilizlere göre 2 toplum devletli), 2 bölgeli, uluslararası tek temsiliyetli, (Desantralize Federasyon) gibi. Ne imiş? Amaç KC ni yıkmak değil, devam ettirmekmiş.

banner471

banner474