banner564

Gerçekleri kabullenmeli

   Kıbrıs’ta yaşayan bizler; Atatürk’ün tüm devrimlerini günü gününe benimseyen ve uygulayan insanlarız...   
   Arada bazı bozuk sesler çıksa bile; Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğu, Kıbrıs adasında Türkiyesiz bir yaşamın mümkün olamayacağını biliyor... 
   Kıbrıslı Türkler; İngiliz Sömürge İdaresi döneminde dahi Türk bayrağını kullanmaktan geri kalmadı...   
   Okullarda, işyerlerinde her zaman Atatürk fotoğrafları ve Türk bayrakları vardı...   
   En ağır baskılar karşısında dahi Kıbrıslı Türkler, bu özelliklerini yitirmediler...   
   Türkiye’nin tüm bayramlarını burada coşkuyla kutladılar...   
   Bu gelenek bugün de devam ediyor...   
   Yani, Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘Kıbrıslı’ diye bir milletin olmadığını herkes anlamalıdır...   
   Burada yaşayanlara ‘Kıbrıslı Türk’ diyebilirler...   
   Ama ‘Kıbrıs milleti’ diyemezler...   
   Çünkü böyle bir şey yoktur...  
   Rumlar gerçeği de böyledir… 
   Onlar da Helen milletinin bir parçasıdır...   
   Bununla gurur duyduklarını her fırsatta belirtiyorlar...   
   Yunanistan’ın 1940 yılında, İtalya’ya ‘OHİ’ deyişini ‘resmi tatil’ olarak kutluyorlar...   
   Askeri törenler düzenleyip, dünyaya ‘Yunan ulusunun bir parçası olduklarını’ gösteriyorlar...   
   Bu törenlerde, Ankara’ya da mesaj gönderip, Türk askerinin adadan çekilmesini talep ediyorlar...   

Gerçekleri görebilmeliyiz

   Güneyde on binlerce Yunanlının yaşadığını unutmuş gibi görünerek; kuzeydeki Türk vatandaşlarının adayı terk etmesini istiyorlar...   
   Kuşkusuz; Kıbrıs’ın gerçeklerini bilenler onlara gülüyor...   
   Bir yanda OHİ kutlaması... Okullarda, kiliselerde, resmi dairelerde her yerde dev Yunan bayrakları...   
   Diğer yanda Türkiye’yi dışlama girişimleri...   
   Bırakın insanları, kargalar bile gülüyor bu iki yüzlü politikaya...   
   Birilerinin artık Rum toplumuna gerçekleri anlatması ve son kez uyarması gerekiyor...   
   Adanın güneyinde Helen milletinin mensupları yaşıyorsa, kuzeyinde Türk milletinin mensupları yaşıyor...   
   Güneyde OHİ günü kutlanıyorsa, kuzeyde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu kutlanıyor... Adanın güneyi her yıl 28 Ekim gününde Yunan bayraklarıyla örtülüyorsa...   
   Kuzeyi de her yıl 29 Ekim’de Türk bayraklarıyla örtülüyor...   
   Şimdi birileri karşımıza geçip “Türkü atalım, Yunanı bırakalım” diyorsa, ona verilecek cevap şudur:   
   “Otur yerine...”    

Dostluğa ve paylaşıma var mısınız?   

   Önemli olan her iki toplumun da tarihi gerçekleri kabul ederek, iyi dostluk ilişkileri kurabilmesidir...   
   AB üyesi olmuş bir Kıbrıs ve iki bölge, iki toplum...   
   Herkes kendi bölgesinde özgür olmalı...   
   Zaten bizler “Vazgeçtik 29 Ekim’i kutlamayacağız” desek bile; onlar 28 Ekim’den asla vazgeçmezler...   
   O zaman artık bu sahte ‘Kıbrıslılık’ masalını bir kenara bırakıp, gerçeklere dönelim...   
   Kalıcı bir çözüme varız...   
   Dışta tek temsiliyete varız...   
   Yüreğiniz söylüyorsa gelin anlaşalım…
   Ama can ve mal güvenliğimizi koruma altına alarak…

YORUM EKLE

banner608

banner474