banner564

Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mıyız?

   Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezidir...
   Olmazsa olmazıdır...
   Bunu tartışma konusu yapamayız...
   Ancak; KKTC gibi küçücük bir yerde 10 tane parti çok fazladır...
   Kesinlikle bu kadar partiye ihtiyaç yoktur...
   Herhangi bir kaynağı bulunmayan, memur maaşlarını ödemekte dahi zorlanan bir devletçikte siyasi partilerden Meclis’e girenlere devletten büyük miktarlarda yardımı yapmak da doğru değildir...
   Turizmin Merkezi Girne’de yeterli arıtma yapılamadığı için 120 bin insan dışkısı denize boşaltılırken, siyasi partilere yılda 15 milyon lira dağıtılması ‘demokrasinin gereği’ olarak takdim edilemez...
   Edilse de inandırıcı olamaz...
   Siyasi partilerin yayın organlarına devlet kurumlarından kaynak aktarmak demokratik ülkelerde suçtur...
   Hatta seçim dönemlerinde siyasi partilerin yemeli, içmeli toplantılar düzenlemesi de suçtur...
   Bunun tersini iddia edenler varsa İngiltere’de araştırma yapsınlar...
   Siyasi partilerin 10 metre ara ile hem genel merkez, hem de ilçe binası çalıştırması anormal bir durumdur...
   Ülke gerçeklerine ters düşen, diğer partileri kıskanarak yapılan yanlışlardandır...
   Ankara’da değil, Lefkoşa’da yaşadığımızı unutmamalıyız...

Yağmacılık yapılamaz

   Siyasi partilerin, Vakıflar’a ait binaları uzun yıllar çok düşük kira ücreti ile kullanmaları da kabul edilebilir bir durum değildir...
   Aynı cadde üzerinde benzeri bir özel binanın kirası ayda 2 ile 4 bin Sterlin ise ve siz bunu Vakıflar’dan ‘iktidar baskısı’ ile çok daha düşük rakamlarla kiralıyorsanız, yazık günahtır...
   Yatırımcılar için anormal kira bedelleri talep edildiği halde, bunu kabul edenlere ecel teri döktüren bir siyasi zihniyetin, diğer yandan bu tür menfaat ilişkisine girmeleri dikkat çekicidir...
   Bazı özel işletmecilere yönelik kiralama işlemlerinde Sayıştay’dan rapor isteyen bu partiler, diğer yandan kendi kullanımlarında olan binalar için aynı uygulamayı yapıyorlar mı?
   Biliyoruz ki yapmıyorlar...
   Şimdi toparlayalım...
   Bu ülkede bir şeylerin düzelmesini istiyorsak, öncelikle siyasi partilerden ve devlet kurumlarından başlamalıyız...
   Bu ülkede siyasi partilerde, medyada, birlik-dernek ve cemiyetlerde, sendikalarda, belediyelerde, spor kulüplerinde ‘birleşme, yeniden yapılanma ve toparlanma’ kaçınılmazdır...
   Daha fazla ertelemeye tahammül yoktur...
   Her şeye ama her şeye sil baştan başlanmalıdır...
   Demokrasiyi koruyarak; toparlanmayı ve kendimize gelmeyi becerebilmeliyiz...
   Buna var mısınız?.. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Evet toparlanmayı ve kendimize gelmeyi becermeliyiz ! ! Anavatan Türkiye’nin bol yardımları ve AB nin yardımları ile bile ayakta durmayı beceremiyoruz , Cumhurbaşkanımızın istediği gibi de şayet egemen ayrı bir Devlet olur isek Vayy Halimize !!!

Magusalı
Magusalı - 3 yıl Önce

Baraj yükseltilmeli. Bu ülkede en fazla üç parti olmalı.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Küçücük ülkemizde , Partiler ,Bakanlar , Bakmayanlar , İç işleri , Dış isleri , Karayolları , Denizyollari Bakanlari , Başbakanlar ,Toplum Liderleri Hespsini gördük geçirdik ! Kırk Yıldır ne olduk ise bu saaten sonra da o olacağız, Türkiye’den AB den ve Güney’den maalesef Dilenmeye devam edeceğiz , Üretimi ve geliri olmayan bir ülkeden başka daha Ne beklenebilir ki !!!

Öz
Öz - 3 yıl Önce

Siyasi partiler çok. Yasaklayın gitsin.Dernekler, birlikler, sendikalar, kulüpler çok, yasaklayın gitsin. Vakıflar ucuz kiralıyor, yasaklayın gitsin. Meclise çok değişik partilerin temsilcileri giriyor. Barajı yükseltin gitsin. Buna da demokrasi diyeceğiz. Sorunu yanlış yerlerde arıyorsunuz. Sorun yasaklamak değil, daha fazla demıkrasi ile çözülür.

banner471

banner473