banner564

Gerilime değil uzlaşıya ihtiyaç var

   Kuzey Kıbrıs’taki siyasi ve ekonomik yaşam sürdürülebilir değildir...
   Bunu son zamanlarda daha iyi anlayabiliyoruz…    
   Ülke yönetiminde ciddi sıkıntılar vardır...    
   Yasalar yetersiz, eksik, etkisiz veya karmaşıktır...    
   Çevre feci şekilde kirlenmiş, yaşanmaz haldedir...    
   Tarihi binaların büyük bir kısmı ya çökmüş, ya çökmek üzeredir...    
   Yediklerimiz ve içtiklerimizin güvenliğinden endişeliyiz...    
   Polisimiz, artan suçlar karşısında yetersizdir...    
   Mahkemelerimiz erken zamanda adalet dağıtamaz durumdadır...    
   Cezaevinde kapasitenin üç katı mahkum vardır…   
   Hastanelerde ilaç ve malzeme sıkıntısı artarak devam ediyor…
   Binlerce gencimiz işsizdir...    
   Eğitimde başarı oranımız yerlerde sürünüyor…
   Gençler çaresizlik içindedir…
   Kamu hizmeti oldukça verimsizdir…
   Trafik ‘azmış bir canavarı’ andırıyor...    
   Yola çıkmak, her an bir kazayı veya can kaybını göze alabilmek demektir...    
   Hırsızlık, soygun, şiddet, cinayet olayları herkesi ürkütüyor...    
   Kazanan da, kazanmayan da, kredi veren de, borçlu olan da huzursuzdur...   
  
Gemi su almış, tehlike var

   KKTC’nin hemen tüm kurum ve kuruluşları da güven yitirmiş durumdadır...    
   Geçmiş yıllarda bir kuruşluk mazot zammı karşısında hükümet düşüren örgütlerin de şimdiki  ‘bozuk düzene’ alıştırılmış olduğunu görüyoruz...    
   Günü kurtaran paşa, kurtaramayan hastadır...    
   Ve gelinen bu noktada, insanların önemli bir kısmı ‘yeni riskleri’ omuzlama pahasına Kıbrıs sorununun çözümü konusunda daha da istekli hale geldi...    
   Bazıları “çözüm zor olur” diyor...    
   Ama, o noktaya gelindiğinde “evet” diyebileceğini söylüyor...    
   Peki neden?..    
   Daha iyi bir yaşam umudu...    
   O umutlar ne kadar gerçekleşir, ya da gerçekleşmez onu bilmiyor...    
   Ve bilmeden böylesi bir tercih yapma noktasına gelebiliyor...   
   Elbette hepimiz kalıcı bir çözümden yanayız…
   Küçük bir ülkenin sonsuza dek bölünmüş kalamayacağını bilen insanlar olarak; her zaman için ‘güvenilir bir çözümden’ yana olduk...   
   Halkımızın ezici bir çoğunluğu Türkiye’nin garantörlüğünün devamı şartıyla ve “herkes kendi bölgesinde yaşasın” diyerek, iki toplumlu bir çözüme destek veriyor…
   İşte bu noktada Kıbrıslı Rumların tavrı çok önemlidir…
   Ya bizimle uzlaşı noktasına gelecekler…
   Ya da bölünmüşlüğün sonuçlarına katlanacaklar…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Yıllardır Seçtiğimiz kötü siyaset neticesi tüm kaynak ve zenginliklerini yiyip bitirdiğimiz talan edip mahvettigimiz Ülkemizde bizlere bugün daha beter olun diyenler haklı değiller mi yani !
Kendimiz ettik ve neticede Kendimiz bulduk , bugün fakirlik , yoksulluk , ve açlık sınırında yaşamaya terk edilen Kıbrıslı Türkler Seçmiş oldukları yöneticilerimizden ne gibi bir gelecek bekleyebilir ki ! Talan ettiğimiz KKTC yi geri kalmış bir 3. Dünya Ülkesine çevirdik , cebimizde her gün eriyen parayla Ülkemizi en az milli geliri olan Ülkeler sınıfına girdik, talan edip batırdığımiz KKTC de ve her gün kavga eden meclisimizdeki seçtiğimiz Siyasiler ile bizleri daha da zor günler bekliyor olacaktır ! Geldigimiz noktada kasası boş maliyemiz ile iş ve İcraat olmayan KKTC de Gençlerimiz ne gibi bir gelecek bekleyebilir ki !!

banner471

banner473