Seçmen sayısı 190 bin civarında olan küçücük bir yerde 11 tane Cumhurbaşkanı adayı vardır…
   Kötü mü?..
   Elbette değil…
   Demokrasi varsa, isteyenin aday olma hakkı da olacak…
   Bir sonraki seçime inşallah aday sayısı ikiye katlanır, böylece Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi garantiye almış oluruz…
   Burada önemli olan adayların bu yarışı ‘demokratik kurallara’ uyumlu bir şekilde gerçekleştirmesi ve karşılıklı hakaret ya da aşağılayıcı suçlamalardan uzak durmasıdır…
   Bir başka önemli hassasiyet ise Türkiye ile ilişkilere zarar verecek davranışlardan kaçınılmasıdır…
   Ne var ki; bazı çevreler ‘adaylar üzerinden’ Türkiye’ye yönelik saldırıları artırma gayreti içinde görülüyor…
  Ve yine adayların konuşmasından iki kelime seçerek, bunu farklı noktalara çekme gayreti içine giriyor…
   Bunun, ikili ilişkilere herhangi bir faydasının olmayacağını herkesin bilmesinde fayda vardır…
   Adaylara düşen görev de bu ilişkilere zarar vermeye çalışanlara karşı tepki koymalarıdır…
  
Seçim sonrası da var

   Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin seçimden sonra çok daha iyi bir seviyeye getirilmesi için herkesin çaba sarf etmesi gerekiyor…
   Çünkü; Türkiye ile KKTC aynen et ve tırnak gibidir…
  İkisini bir birinden ayırmak mümkün değildir…
   Öyleyse; bu gerçeği akıllarda tutmalıyız…
   Türkiye’nin bizlere yapmakta olduğu yardımların çok daha fazlasına ihtiyacımızın olduğu bir dönemden geçtiğimizi de unutmayalım…
   İki gün önce 117 milyonluk mali destek gelmeseydi, kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz maaşlarını dahi alamayacaktı…
   Mali yardımın gelmemesi halinde, bir süre sonra aynı tehlikenin ortaya çıkacağını herkesin düşünmesinde fayda vardır…
   Mali yardımların dışında; hastanemizi yapan, ambulansları gönderen, denizleri aşarak suyumuzu getiren, Coronavirüs ile mücadele için gerekli malzemelerimize varıncaya kadar hemen her türlü ihtiyacımızı karşılayan Türkiye’dir…
   Elbette KKTC bağımsız bir devlet olmalı ve kendi kendini yönetmelidir…
   Ancak; ilişkilerin hassasiyet üzerine yürütülmesi ve kırıcı söylemlerden kaçınılması da gereklidir…
   Son bir nokta…
   Türkiye ile Yunanistan’ın NATO gözetimindeki görüşmelerinde olumlu gelişmelerin sağlandığını görüyoruz…
   Ana’ların uzlaşmasının ardından Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakere sürecinin başlayacağını da aklımızın bir yerine koyalım…
   Yeni bir müzakere sürecinde yine Türkiye ile birlikte ilerlemelerin olacağını unutmadan, ilişkileri yıpratmayalım…
   Rumların, Yunanistan ile dayanışmasını örnek olarak almakta fayda vardır…
   Hayırlı Cumalar…