banner564

Gerilimli bir hafta başlıyor

Genel seçimlerden bu yana gerilim var bu ülkede…
Ya hükümet kurulması, ya da istifalar…
Bir de Türkiye ile imzalanan protokol ve zamlar…
Zamlar devam ettikçe, fakirleşme daha da artacak…
Yeni bir haftaya girerken konuşulması gereken işte bu zamlar altında ezilen dar ve sabit gelirlilere yapılması öngörülen yardımlardır…
Bunun dışında iflas noktasına gelen sektörlerin desteklenmesi…
Ve yaşam kalitesini darbeleyen elektrik kesintileri…
Ne var ki; yeni bir haftaya girerken ülke gündeminde bunların hiçbiri yoktur…
Ya ne vardır?..
Yerel seçimlerin Kasım ayına ertelenmesi…
Hükümet bugünkü Meclis birleşiminde bu konuyu gündeme getireceğini açıkladı…
Kuşkusuz muhalefet seçimlerin ertelenmesine tepki gösterecek ve bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu söyleyecek…
Saatlerce sürecek tartışmalara tanık olacağız…

Özersay’ın istifası

Yeni haftanın ikinci gündem maddesi ise Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın milletvekilliği görevinden istifasıyla ilgili…
Meclis genel kurulu bu istifayı da görüşecek…
Daha önce Özersay’ın istifasına destek vermeyeceğini açıklayan YDP dün karar değişikliği yaptı…
CTP ile birlikte, Özersay’ın istifasına destek vereceğini duyurdu…
Geriye UBP ile DP kaldı…
Bu iki partiden herhangi birinin destek vermesi durumunda Özersay’ın milletvekilliği sonlandırılmış olacak…
Peki bu sine-i millete dönme hareketi ülkemizdeki kötü siyaseti ne şekilde etkileyecek?..
Birileri bu tepkiyi dikkate alarak ülke siyasetinin temizleneceğini söyleyebilir mi?..
Elbette söyleyemez…
Seçim sistemi değişmediği sürece bu ülke siyasetinin düzelmesi mümkün değildir…
Başkanlık sistemi olmuyorsa, milletvekillerine bakanlık yolunu kapatan bir uygulamaya geçilmelidir…
Tek bölge seçimi ve sadece 30 milletvekili yeterlidir…
Bakanlık sayısı da azaltılmalıdır…
En fazla 5 bakan ve 5 müsteşarla bu ülke çok kolay yönetilebilir…
En fazla milletvekili çıkaran partinin lideri, meclis dışından teknokrat bir hükümetle ülkeyi daha iyi yönetme şansı bulabilir…
Ayrıca milletvekilleri arasında ‘bakanlık kavgası’ sona erer…
Ama parlamentodaki partilerin hiçbiri bu tür değişime taraftar değildir…
Hem ülkenin çok kötü durumda olduğunu söylemek, hem de bu sonucu sağlayan kötü sistemin devamında ısrar etmek büyük bir çelişki değil midir?.. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 2 yıl Önce

Demokrasi denince Türkiyedeki cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi (Tek adam rejimi) diyorlar.Daha fazla demokrasi denince de Tek seçim bölgesi (Lefkoşa) demeye başlıyorlar. Yerel yönetim seçimlerini de erteleyerek nerede ise gereksiz demeye getiriyorlar. Şu haldeki seçim sistemini bile gerisini tavsiye ediyorlar. Oysa bu işi bir yaşam biçimi haline getirmiş, kişi başına gelirini en az 40 bin euro ve daha üstü seviyeye getirmiş ülkelerden örnek almıyor, AB min yerel yönetimler şartına bakmıyorlar.Öyle olmadı, böyle. Böyle de olmazsa şöyle.Bu işin nasıl yapıldığını öğrenerek değil, kulak doygunluğu, ve el yordamı ile. Demokrasi için de kalkınma için de çözüm vardır. Bu da Çözüm ve AB ile mümkündür. Kumda yazı yazmakla değil.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Batırdığımiz KKTC yi getirdiğimiz noktada ,
Meclisimiz Bakanlarımız ve Bakmayanlarimiz ile, Belediyelerimiz ve Devlet kurum ve kuruluşlarımız ile kabuk değiştirip sil baştan yapıp içinde bulunduğumuz statiko ve siyaset sistemini değiştiremez isek batırdığımiz KKTC de gelecek günlerimizde bu günlere iyi günler diyeceğiz ! Memurumuzdan tutun da özel sektör çalışanları ve tüm işletmelerin bu yönetim ve Siyaset şekli içinde İşsizlik Parasızlık ve sefillik hepimizin kapısını çalacağı kesindir !!

Magusalı
Magusalı - 2 yıl Önce

Tek bölgeli seçim ve sadece 30 milletvekili olarak yazılanlar çok doğru. Meçlis dışından teknokrat bir bakanlar kurulu bugünkü kavgaları sona erdirir.

Veli Atum
Veli Atum - 2 yıl Önce

BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇMELİYİZ.YOKSA İKİ YAKAMIZ BİR ARAYA GELMEZ.AYRICA TÜM GÖREVLER İÇİN EN FAZLA 3 DÖNEM GÖREV YAPILABİLİR ŞARTI GETİRMELİYİZ.

banner471

banner473