banner564

Gerisi teferruat!

Geçtiğimiz gün Lefkoşa da sosyal yaşamı derinden etkileyen bir gün yaşandı.
Sokaklar, yine vatandaşın olan araçlarla kapatılarak halkımıza büyük sıkıntı yaşatıldı! 
Halk en temel ihtiyacını karşılayamaz konumda bırakıldı. Hak arayan sendikacılık başlığı altında ülkede kaos ortamı yaratıldı.
Her fırsatta dolaysız, dolaylı bile olsa vatandaşı cezalandıran hak arayışlarının adı sendikacılık değildir, başka bir şeydir! 
Peşinen belirtmeliyim, yaşananlardan sorumlu olan başta devletin ta kendisidir!
Bir defa ülkemizde hüküm sürmekte olan sendikalar yasasının ellenmesi, artık değiştirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir! 
Hak aramanın karşısında olan biri değilim ama devletin olan vasıtalarla vatandaşa sıkıntı yaşatmak dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiştir. 
Kaldı ki ortada eylemi gerektirecek, haklı çıkaracak bir başlık yokken!
Ülkede belediye sayısının çok yukarılarda olduğu konusunda her kesim mutabık değil miydi? 
Birleştirilecek belediyelerin çalışanlarının özlük haklarına dokunulmayacağı hususunda karar üretilmedi mi?
Öyleyse bu hezeyan niye? 
Başta Lefkoşa Belediyesinin araçlarının rol aldığı kaotik ortamın yaratılması niye?
Belediye sayısının belirlenmesi hususunda (gel- gitlere bakarak) bilimsel çalışma yapılmadığı herkesin malumu. 
Rüzgarın esişine göre tavır ortaya konduğu bir gerçek. İktidara yakın belediyelerin birleştirme yolu ile kısıtlanmasına ses çıkarılmadı, buna karşın muhalefet “ bize bağlı belediyelere dokunanı yakarım” anlayışında hareket etti. İstediği de oldu! 
Öyleyse bu şiddet niye?
Sakın bu, yıllardır köklü beledi hizmet vermeyenlerin yaklaşan seçimlere dönük çırpınışları, hezeyanları olamasın! Sakın güç gösterisi ortaya koyarak sidik yarışı kıvamına sokulmasın!
Ne var ki korkunun ecele faydası olduğu bu güne kadar görülmemiştir. 
Öyle veya böyle bu güne kadar şovdan başka bir iş yapmayan veya pandeminin, hatta Ukrayna- Rusya savaşının, ekonomik krizlerin arkasına saklanarak sadece belli kesimlere hizmet vermeyi alışkanlık haline getirenlerin sonu gelmiştir!
Doğrusu da budur! Yapamayan, başaramayan gitmelidir. O koltuklar ebediyen kimsenin değildir, olmamalıdır!
Yukarıda da ifade ettiğim gibi ülkede bu ve buna benzer kaotik ortamların yaşanmasını engellemek öncelikle devletin görevidir. Gerek düzenleyeceği yasalarla, gerek asayişi sağlamakla görevli kesimleri devreye sokmakla vatandaşa hak ettiği huzuru sağlamak onun görevidir.
Anlayışım odur ki gerisi teferruattır! 

YORUM EKLE

banner608

banner474