banner564

Güçlü bir ses vermeli

   Kıbrıs sorununun ‘adil bir şekilde’ çözülmesini ve halkımızın ambargolardan kurtulmasını, AB standartlarında bir yaşama kavuşmasını istiyoruz…
   Fakat bunu sağlamak tek başına bizim elimizde değildir…
   Nüfus bakımından daha fazla oldukları gerekçesiyle Rum tarafının bizlere ‘azınlık muamelesi’ yapmasını kabul etmeyeceğiz…
   İki liderin yakın bir gelecekte uzlaşıya varması için yapıcı önerilerde bulunmaya devam edeceğiz…
   Fakat bu süre zarfında iki toplumun haklarına karşılıklı saygı istiyoruz…
   Rum liderliğinin faşist, ırkçı yaklaşımlara son vermesini bekliyoruz…
   İki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesi ve güvensizliğin yerini, güvenin almasını talep ediyoruz…
   Bilindiği üzere, güneydeki Larnaka ve Baf havaalanlarının arazileri Kıbrıslı Türklere aittir…
   Larnaka’nın en güzel bölgesi olan Mckenzie’deki Rum tavernalarının bulunduğu araziler de Türklerindir…
   Tatlısu’daki Deniz Üssü’nün arazisi de öyle…
   Poli’deki Afrodit Hamamları’nın bulunduğu paha biçilmez değerdeki arazilerin sahibi ünlü hukukçumuz Oktay Feridun’un ailesine aittir…
   Bunları sadece birkaç örnek olarak veriyoruz…
   Mevcut durum nedeniyle bizler bu arazilerin, Rumlar tarafından işletilmesi nedeniyle uluslararası alanda girişim yapmıyoruz…
   Protesto eylemleri düzenlemiyoruz…
   Ercan Havaalanı’ndan giriş yapan yabancıların, güneye geçmelerine engel olmuyoruz…
   Ne var ki; Rum Yönetimi Larnaka üzerinden adaya gelen ve kuzeye geçmek isteyen yabancılara resmen ırkçı muamele yapıyor, onları ülkeye sokmuyor ve geri gönderiyor…
   Kuzeydeki otellerin çalıntı olduğu yönünde temelsiz bir propaganda yöntemiyle ilişkilerin gerilmesi için ne gerekiyorsa onu yapıyor…
   Son bir hafta içinde yılbaşı tatilini Girne ve Bafra’da geçirmek için adamıza gelen 30’dan fazla İsrail vatandaşının Larnaka Havaalanı’ndan geri çevrilmesi karşısında yetkililerimizin artık etkili bir pozisyon almasını bekliyoruz…
   Bu konuda “ne yapabiliriz ki?” şeklinde bir savunmayı kabul edemeyiz…
   Yapabileceğimiz çok şey vardır…
   Birleşmiş Milletler nezdinde girişim yapacağız…
   İsrail Büyükelçisi’ne “senin vatandaşlarına yapılan bu eziyet karşısında sessiz kalamazsın” diyeceğiz…
   Daha da önemlisi, kuzeydeki kiliselerde dini ayin yapmalarına izin veren iyi niyetli yaklaşımları gözden geçirmek zorunda kalacağımızı söyleyeceğiz…
   Bunları yapalım ve sonunda yeni bir değerlendirme aşamasına geliriz…
   Göz göre göre Kıbrıslı Türklere bu kadar haksızlık yapmalarını kabul edemeyeceğimizi artık hem BM’nin, hem de AB’nin anlaması gerekiyor…
   Larnaka ve Baf havaalanları bizimdir…
   En güzel yerlerde işlettikleri turistik tesisler, lokantalar, müze yerleri bizimdir…
   Kalıcı bir çözüm sağlanıncaya kadar her iki tarafın da karşılıklı iyi niyetine ihtiyaç vardır…
   Bunca zaman tek yanlı iyi niyet gösterimize olumlu karşılık vermediler…
   Onlara “yeter artık” diyebilmeliyiz… 

YORUM EKLE

banner471

banner473