Güney Kıbrıs’ta gıda fiyatlarının AB üyesi ülke ortalamasının yüzde 31 oranında daha yüksek olduğu açıklandı…
Özellikle zeytinyağı ve ekmek fiyatlarının oldukça pahalı olduğu belirtiliyor…
Peki Kıbrıs’ın kuzeyi?..
Bunu bilen yok…
Çünkü; Kıbrıs’ın kuzeyindeki fiyatlar AB ülkeleri ile kıyaslanmıyor…
Kıbrıs’ın kuzeyi ‘AB üyesi ülke’ kapsamında sayılmıyor…
Halbuki; Kıbrıs’ın kuzeyinde birçok tüketim maddesi, güneyin üzerindedir…
Kuzeye geçen Kıbrıslı Rumların sayısındaki azalmanın iki önemli nedeninden biri fiyatlardaki artışlardır…
Daha önceleri kuzeye geçen Kıbrıslı Rumlar akaryakıt ve sigara dışında çarşımızdan sebze-meyve-ilaç ve giysi alıyordu…
Ne var ki; hem kara sınır kapılarındaki izdiham, hem de kuzeyin pahalı hale gelmesi, güneyden kuzeye geçişlerin azalmasına yol açtı…
Peki bunu umursayan ve önlem almaya yanaşan biri var mıdır?..
Kesinlikle yoktur…
Öyleyse; yan gel yat Osman…
Başka sorunlar da var
Kıbrıs’ın kuzeyinde tek sorun sadece pahalılık değildir…
Hemen her gün tartışılan konuların başında elektrik ve su kesintileri geliyor…
Başka ne tür konular tartışılıyor?..
İlaç eksikliği…
Yolların bozukluğu…
Uyuşturucu, soygunlar, şiddet olayları…
Peki bu tür olaylar Kıbrıs’ın güneyinde olmuyor mu?..
Elbette oluyor…
Özellikle adli olaylar bizden daha fazladır…
Ancak onlar bizdeki gibi her Allah’ın günü elektrik kesintilerini veya Teknecik Santralinden yükselen zehirleri tartışmıyorlar…
Çünkü gündemlerinde böyle bir konu yoktur…
Onlarda işler bir plan ve program dahilinde yürütülüyor…
Onların yolları kuzeydekinden çok daha güvenlidir…
Sağlık sistemleri de öyle…
Onlarda en fazla tartışılan konu Kıbrıs sorunudur…
Kıbrıs sorununun çözümü halinde 200 bin Rum göçmenin malına, mülküne dönebileceğini düşünüyor, bu amaçla mücadele veriyorlar…
Onlar Kıbrıs sorununu her zaman gündemin ilk sıralarında tutuyor, geleceğe yönelik stratejiler üzerinde çalışıyor...
İki farklı kültür
Avrupa Birliği üyesi olmanın avantajlarını da kullanarak, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin tezlerini sürekli güçlendiriyorlar…
Ekonomik krizi fırsat bilerek Türkiye üzerindeki baskıları yoğunlaştırıyorlar…
Oldukça etkili bir propaganda savaşı yürütüyor, lobicilik faaliyetlerini geliştiriyorlar…
Onlar ‘Ulusal Konsey’de oy birliğiyle alınan kararları farklı yöntemlerle hayata geçiriyor, bizdekiler karşılıklı suçlamalarla sadece kendilerine zarar veriyor…
Bir başka önemli nokta…
Onlar dış yatırımları artırmak ve ülkeye daha çok para çekmek için büyük çaba sarf ediyor, bizim tarafta ise gelenleri kaçırmak için çalışıyor…
Onlar eğitim ve sağlık için büyük para harcıyor, bizim tarafta bütçenin yüzde 85’i maaşlara gidiyor…
İşte o yüzden iki taraf arasında ciddi farklılıklar vardır…
Onlar Avrupalı, bizim taraf Afrikalı…
İki tarafın durumunu mukayeseye kalkışmak bile gereksiz…
Bunun ana nedeni kültür ve beceri farkıdır…
İngilteredeki Gençlerimiz için Orada Doğup büyüyen Türkçeyi bile az bilen KKTCde kalan birkaç yaşlı Aile ferdinden başka KKTC ile hiçbir ilişkisi olmayan İngilteredeki Gençlerimiz Pahalıktan ve Kirlilikten girilemeyen KKTCde Mecburu askerlik veya £4000 Sterlin Para cezası onları Başka Ülkelere Kaçırmanın en büyük nedeni değil de nedir yani ? Mecburi Askerliğin ve Para cezasının olmadığı İngiltere’den bu yükümlülüklerle niye Gençlerimiz KKTCye gelsinler ki ! Bir zamanlar Otellerimizi Restoranlarımızı Barlarımızı Dolduran İngiltereli Gençlerimizi bugün KKTCde mumla arar olduk ! KKTCyi getirdiğimiz noktada İngilzleri Kaçırdığımız gibi İngilterede Çoğu Londra’da Yaşayan ikinci ve üçüncü Kuşak Yüzbinlerce Kıbrıslı Türkü de kaçırdığımız bir gerçek değilmidir yani ? KKTCnin İngiltereli Gençlerimize uyguladığı çağ dışı Askerlik veya £4000 Sterlin para zafiyeti ile neleri kaybettiğimizin farkındamıyız acaba !