banner564

Güney Kıbrıs, ABD Tatbikatı

 ABD ve Güney Kıbrıs askerlerinin tatbikat haberi, basınımızda yer aldı. Askerler ve ABD Büyükelçilik ve Güney Kıbrıs Savunma Bakanlığı yetkilileri, ABD ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” bayrakları ile birlikte poz verdiler. Buna dönük, KKTC Cumhurbaşkanlığı ile Dışişleri Bakanlığından tepki veya değerlendirme çıkmadı. Türkiye yetkililerinden de tek kelam gelmedi. Yani cep telefonlarında bulunan, “Uçak Modu” gibi oldular. Bu olay Afganistan olayının arkasından geldi. Neden? 
 Sayın Tatar’ın, pasaport olayından sonra aklına gelen, 1960 Kıbrıs Cumhuriyetindeki haklar ifadesinden sonra bu oldu. Bunun üzerine, Sn. Anastasiadis’in hemen gündeme getirdiği, “1960 Kıbrıs Antlaşmasına dönelim” absürt sözde önerisini yapmasından sonra bu gerçekleşti. Şimdi, 1960 Antlaşmalarındaki haklarımızı sureten de olsa ifade eden Sayın Tatar ile 1960’a dönelim diyen Sn. Anastasiadis’e sormak gerekir… 1960’ta Savunma ile ilgili, Kıbrıs Cumhuriyeti Ordusu vardı. Savunma Bakanı Kıbrıslı Türk’tü. KC Ordusu %60 Kıbrıslı Rum % 40 Kıbrıslı Türk Subay ve askerden oluşmuştu. Aynı zamanda geçici olarak da Üçlü Karargah olacaktı. Bu üçlü karargahta Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan Ordularının subayları olacaktı. Üstelik Kıbrıs Cumhuriyeti Ordusunun mekanlarında Kıbrıs Cumhuriyeti bayrakları yanı sıra, Türk ve Yunan bayrakları olacaktı. Ama sonra, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunda yer alan Türk ve Yunan bayrakları, birbirinin hasımı olan bayraklar oldu! 
Peki 1960 Antlaşmalarındaki haklarımız meselesini Pasaport konusunda gündeme getiren Sn. Tatar ve 1960’a dönelim diyen Sn. Anastasiadis; KC Anayasasın bu amir hükmüne, yani Kıbrıs Ordusuna dair tek kelam ediyor mu? Hayır. Biri GKK diğeri ise RMMO konusunu gündemde tutuyor. Yani güdü Federal Çözümü sabote etme olduğu için Cumhurbaşkanı Sn. Tatar ve KKTC Dışişleri, ABD’ye “tatbikat yaptığın askeri birlik, Kıbrıs Ordusu diye anılamaz. Bu 1960 Antlaşmalarına ve Cumhuriyetin Anayasasına aykırıdır” diyemiyor. Peki Türkiye? Adanın ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Garantörü ve Garantörlük konusunda, “kırmızı çizgimiz” hassasiyeti gösteren güç olarak, ABD’ye, bu askeri tatbikata dönük; “bu nasıl iş; bu Kıbrıs Ordusu değil” demiyor? ABD, Türkiye’nin Stratejik Ortağı ve NATO’da birlikte. Üstelik Türkiye, Güney Kıbrıs silahlı kuvvetlerinin NATO’ya alınmasına karşı. Ama ABD’nin, Doğu Akdeniz’de, NATO Konseptinde onlarla askeri tatbikat yapmasına ses çıkarmıyor. Eğer,  “iki devlet” deyip, Kıbrıs’ın Toprak Bütünlüğünün Garantörü olunduğu göz ardı edilerek, Federal Çözüm Karşıtlığı devam ederse, AB ve BM üyeliğinden sonra Güneyin fiili NATO ilişkisine de yol döşenecek. Güneydeki bağnazlar da, Kıbrıslı Türklerle siyasi, demokratik, ekonomik değerleri siyasi eşitlik içindeki Federal Çözümde paylaşmamak aptallığı ile 1964 Darbesinin getirdiği tek kanatlı Kıbrıs Cumhuriyeti şoven mantığının esiri olarak devam ederlerse; Kıbrıs’ı büyük devletlerin Orta Doğu ve Doğu Akdeniz için kurdukları, “kurtlar sofrasının mezesi” yapacaklar.
 Kıbrıs sorunun çözüm dinamiğinde, Federal Çözüm hedefi ile süren görüşmelerde ilerlemeler olmasına karşın sonuç çıkmadı. Ama iki taraf arasındaki bu olumlu hava nedeni ile askeri tüm tatbikatlar en minimum düzeyde yapılıyor veya iptal ediliyordu. Bu ortamdan Türkiye ve Yunanistan da yararlanıyordu. Böylece Ege ve Doğu Akdeniz yumuşama ortamı yaşıyordu… Ama görüşmeler kesildikten sonra gerilim arttı. Bu ise bölgede Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa deniz, kara ve hava birliklerinin Yunanistan ve Güney Kıbrıs askeri güçleri ile birlikte, Türkiye karşıtı gergin askeri tatbikatlarını yarattı. Şimdi de Güneyin ABD ile tatbikatları gelişti. Karşılıklı kabul edilebilir bir antlaşma hedefi ile adanın Toprak Bütünlüğü ve siyasi eşitlik temelinde Federal Çözüm için görüşmelerin başlaması gerekir. Bu Kıbrıslı Türkler ile Rumların; Türkiye ve Yunanistan’ın çıkarınadır. Ne denli önemli olduğu, bu yaz için Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının Ege ve Doğu Akdeniz’de karşılıklı askeri tatbikatları ve gerilimi azaltan 25 maddelik antlaşması ile yaşandı. Bu zor ekonomik şartlarda Yunanistan, Türkiye ve Güney Kıbrıs’ın milyonlarca turist ağırlamasını getirdi. Ama komşularda pişen bu yemeğin biz, yalnız kokusunu çektik. Bunun sorumlusu ise bizim yönetimdedir. Çünkü efendiler Kurultay derdinde boğuldular. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Pure Cypriot
Pure Cypriot - 3 yıl Önce

Sn. Soyer göstermiş olduğunuz sebepler CTP'nin de savunması gereken sebeplerdir. Mevcut hükümet yanında bu defa da CTP'nin bu tatbikatı kınamasını ve Rum tarafını eleştirmesini beklerdik. Doğal olarak sizin de CTP yönetimini sessizliğinden dolayı kınamamanız lazımdı.

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Havlayan it isirmaz kopeklerde de kanisler kendine guvenmedigi icin havlar durur kangallar istifini bozmaz

banner471

banner473