banner564

Güneydeki ırkçı saldırılar önemli mesaj veriyor

   Güney Kıbrıs’ın Baf ve Limasol bölgelerinde meydana gelen ırkçı faşist saldırıları, kuzeyden ibretle izlemeye devam ediyoruz…
   Bundan 5 yıl önce faşist ELAM için “bunlar 100 tane serseri” diyorlardı…
   Sonrasında siyasallaşıp, meclise 3 milletvekili gönderecek güce ulaştıkları ortaya çıktı…
   ELAM’ın lideri Hristo Hristu, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaklaşık 24 bin oy aldı…
   Küçümsenecek bir rakam değildir…
   “Bunlar 100 tane serseri” diyenleri yalanlayan bir gücü vardır ELAM’ın…
   Kilise ve sağcı partiler de bu terör örgütünün arkasındadır…
   Son günlerde Suriyeli mültecilere yönelik saldırılarda Rum polisinin seyirci kalması, durumun netliğini ortaya koyuyor…
   Nitekim Rum basını da bu gerçeği itiraf ediyor…
   Politis, Alithia ve Cyprus-Mail, Rum polisinin olaylar karşısındaki sessizliğini ve etkisizliğini eleştiriyor…
   Rum lideri Nikos Hristodulidis’in tavrı da eleştiriliyor…
  İkinci tur seçimde ELAM’ın oylarını alan Hristodulidis, faşist saldırılar karşısında polisi etkin konuma geçireceğine; ortaya çıkan maddi zararların karşılanacağını söyleyerek, bir AB liderine yakışmayan tavır sergiliyor…

Peki mesaj nedir?

   Şimdi gelelim meselenin esasına…
   ELAM’ın mesajı sadece Suriyelilere yönelik midir?..
   Yoksa adada ‘Yunan olmayan’ herkesi kapsıyor mu?..
   Sloganlara baktığımız zaman mesajın ‘Kıbrıslı Türkler dahil’, Yunan olmayan herkesi kapsadığını görebiliyoruz…
   Yabancıların milyarlarca Euro’luk yatırımları sayesinde ayakta duran Rum bir Rum ekonomisi vardır…
   Ayrıca emlak ve turizm sektörlerini ayakta tutan da yabancılardır…
   Ve bu faşistler, ekonomik çıkarları dahi gözetmeden Yunan milliyetçiliğine sarılarak, güzel bir ülkeyi yeniden karanlıklara sürüklemeye çalışıyor…
   Rum siyaseti ve kilise buna arka çıktığı halde Avrupa Birliği’nin sessizliği ve olayları görmezden gelen tavrı da adanın geleceği açısından endişe vericidir…
   “Bunlar adam olmaz, asla düşmanlıktan vazgeçmezler” diyenleri haklı çıkaran gelişmelerle yüzleşiyoruz…
   Müzakerelerin yeniden başlamasını ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasını gönülden desteklediğimiz bir dönemde; güneyde meydana gelen olaylar, Kıbrıslı Türklerin ‘etkin garantörlük’ konusundaki ısrarını bir kez daha haklı çıkarmış oluyor…
   Böylesi bir durum; yani Türkiye’nin garantörlüğünün devamı sadece Kıbrıslı Türkler açısından değil; adadaki tüm yabancılar, hatta saldırıya uğrayan yabancıları korumak isteyen iyi niyetli Rumlar açısından da son derece önemli ve gereklidir…
   İyi haftalar… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 9 ay Önce

Güney Kıbrıs’ta ve Hem de Kuzey Kıbrıs’ta Faşist ve Irkçı saldırılara bir son vermenin zamanı gelmiştir ! Kuzey ve Güney Kıbrıs’taki Kiliselere ve Camilere , Gazetecilere Yayın organlarına, Yabancılara , Göçmenlere, Din özgürlüğüne, Düşünce ve Konuşma özgürlüğüne , İnsan Haklarına karşı yapılan Tüm Irkçı Saldırıları Şiddetle kınayıp suçluları yargı önüne getirmeliyiz ! Kıbrıslı Türkler ve Rumlar aşırı milliyetçi Irkçıların elinden Çok Çekmişlerdir ve hala da Çekiyorlar ? AB üyesi Güney Kıbrıs ve Avrupalı olmak isteyen KKTC’de Tüm bunlara Dur demenin zamanı Gelmiştir.

Turkish power
Turkish power - 8 ay Önce

7 cucelerun uykucu herseyi bilen teorisyen fetva mercii mr muhip atiyorsun salliyorsun simdi genis perspektiften bakalim:Dunyada sosyal adaletsizlik emperyal somuru iklim degisiklikleri nedeniyle uluslararasi gocler 2)ekonomik zorluklar nedeniyle irkciligin yukselmesi sosyal adaletsizligin kendi vatandaslari arasinda da yayginlasmasi vs vs yani bu isler klavye sovalyeligiyle duzelecek isler degil siz de durmayin fetvalara devam edin

banner471

banner474