banner564

Günü kurtarmak nereye kadar?

  Ülkemizde alışılmış siyaset anlayışı, bizleri uçurumun kenarına kadar getirdi…
  O yüzden artık uyanmalı ve her alanda ciddi adımlar atmalıyız... 
  Bakın bu ülkede tornacı kalmadı...
  Su tesisatçısı ve elektrikçiye ihtiyaç var...
  Oto tamircisine ihtiyaç var...
  Tarlada ekip, biçecek, kombay kullanacak, hatta kombay tamir edecek insana ihtiyaç var...
  Temizlik yapacaklara ihtiyaç var...
  Garsona, aşçıya ihtiyaç var...
  Nüfusun tamamı beden hocası, iletişimci, işletmeci, coğrafyacı veya tarihçi olamaz...
  Olursa şimdiki gibi işsiz ve çaresiz kalır...
  Yeterli düzeyde İngilizce bilmeyen bu gençlerin, dünyanın hiçbir ülkesinde iş bulamayacağını birilerinin artık onlara ve ailelerine anlatması gerekiyor...
  İlgili kurumlarla toplantı yaparak, askerlik konusunda yeni düzenlemeler yapılmalıdır... 

Kimse gerçekleri konuşmuyor

 Ancak bu noktada, özellikle ekonomik kuruluşların da çok ciddi sorumluluklarının olduğunu vurgulamadan geçemeyiz...
 Başta Ticaret, Sanayi ve Esnaf Odaları bu konularda alternatif projeler üreterek devleti yönetenlerin karşısına çıkmadılar...
 Gidişatın yanlış olduğunu ve ülkeyi çökerttiğini bildikleri halde, kendi çıkar dünyalarını aşıp, gerçek dünya ile ilgilenmediler...
 Şimdi çok sayıda örgüt koro halinde “Statüko devam edemez, çözüm şarttır” diyor...
 Ancak; böylesi hayati bir konuda dahi insanlara doğruları söylemiyorlar...
 Halkın karşısına ciddi verilerle çıkmıyorlar...
 Bugüne kadar gerekli hazırlıklar yapılmadığı için çözüm olması halinde kaç tane hayvancının, kaç kasabın, kaç çiftçinin, kaç yüz esnafın, kaç bin kamu ve belediye görevlisinin işini kaybedeceğini anlatamıyorlar...
 Ya korkuyorlar ya da kendi dünyalarının dışına çıkmak istemiyorlar...
 “Fiyatlar artacak Girne’deki villayı şu kadara, Baf’ta babadan kalma tarlaları şu kadara satıp, İsviçre’de yaşarım” düşüncesinde olanlar, geride kalacak aile yakınlarını, dost ve arkadaşlarını da düşünmüyorlar...
 Bunlar üzücü olan gerçeklerdir...
 Kendi insanlarını, kendi devletlerini düşünmüş olsalardı; hiç olmazsa 2004 referandumu sonrasında KKTC’nin toparlanması ve kendi ayakları üzerinde duracak hale gelebilmesi için projeler üretir, hükümetleri icraat yapmaya zorlardı...
 Ama şahsi hesaplar onlara da engel oldu...
 İyi haftalar… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Her geçen gün fakirleşip Yoksullaşan KKTC de Girnedeki Villayı satıp İsviçre’de Yaşamak güzel de ! Girnedeki emlak Parası ile Standartlar yüksek İsviçre’de kaç yıl yaşanabilir acaba ! KKTC deki eğitimle İsviçre gibi bir Ülkede maalesef odacı bile olamayız ! Gerçekleri görmeliyiz Kıbrıslı Türklerin yüzbinlerce yaşadığı İngiltere ise artık kapıları bizlere kapanmıştır, Çoğunluğu Rum malları üzerinde yaşadığımız KKTC de A dan Z ye değişim olmazsa şimdiki şartlarda hiçbir yere varamayız Biz Bize kalırız ve bir birimizi suçlamaya devam ederiz ! Ekonomi üretim ihracat ve Turizm olmadığı ülkemizde fakirleşmeye devam ederiz !!

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Sizde neo osmanlicilik pantürkizm geyikleri yapıp güneyde akel yanciligi yapan enosis eoka megalo idea yavsakligina soyunan tipler olduğu kktc yi hiç bir icraat yapmadan TC yardımlarıyla geçinip gitme yeri zanneden kafa olduğu sürece hiç bir halt olmaz

Öz
Öz - 3 yıl Önce

Eğitim 1974 ün gerisinde, sağlık çökmüş, ekonomi diye bir şey yok, sadece Para bulmak var. Her taraf beton yığını, kanalizasyon demek denize boşaltmak demek, sahiller işgal ediliyor. Her taraf çöplük, dağlar oyuluyor.Siyaset koltuk ve emeklilik demek.
KKTC devleti! diyenler. Bu ülkeye kimler zarar veriyor?

banner471

banner473