BM Genel Sekreteri Sayın Guterres'in “UNICEYP ve İyi Niyet Misyonu”  için hazırlayıp, Güvenlik Konseyine sunduğu raporun çarpıcı bir tespiti var. “ Adadaki her iki toplumu da daha ziyade iç politik gelişmelere ve sosyo-ekonomik yaklaşımlara odaklandı.” Kıbrıs sorunu ve onun çözümüne odaklanma zayıfladı demek istedi. Sayın Genel Sekreter bir anlamda, bizde ve Güneyde ifade edilen; “ dünyanın Kıbrıs sorununa dönük ilgisi zayıfladı” tespitinden farklı bir değerlendirme yaptı.  İşin doğrusu da budur. Çünkü dış dinamiği etkileyecek esaslı faktörlerden biri de iç dinamiktir. Siz, kendi sorununuza dönük duyarlılığı kaybederseniz, kimse sizin sorununuzun çözüm için hareketlendirmez. Üstelik siz, duyarlılığı kaybederseniz, sorunun doğrudan veya dolaylı tarafı olan güçler, o sorunu kendi lehine donmuş hale getirmek, yada kendileri için  onu başka noktaya sürüklemek için fırsatlar da yaratırlar.
Bu bakımdan, Kıbrıslı Rum araştırmacı ve yazar olan Sayın Makarios Druşotis’in, Crans Montana kitabı okunmalıdır. O dönem, yani 2013- 14’te bizde; “ haçana bir Kıbrıs sorunu ile uğraşacağız. İç ekonomik, sosyal sorunlarımıza odaklanalım, esas budur” söylemleri doruğa çıkmaya başlamıştı. Cumhurbaşkanlığında Sayın Eroğlu vardı.  11 Şubat 2014 de Türkiye’nin ve iç toplumsal muhalefetin de bastırması ile Sayın Cumhurbaşkanı, Ortak Belgeyi imzalamıştı. İşte o dönemlerde Sayın Druşotis kitabında, Güney ile Ankara arasında Kıbrıs sorununa yönelik gizli ve etkili görüşmelerin olduğunu açık bir şekilde detayları ile anlatmaktadır. O görüşmelerde daha sonra ortaya atılan, “merkezi yanı zayıf federasyon” tezinin de gündeme geldiğini ve bunun Sayın Anastasiadis tarafından iteklendiğini de anlatmaktadır. O dönemlerde ben konuşma ve yazılarda bu niyetlere işaret etmiş ve Kıbrıs Türk Toplumunu Güneyin devre dışına çıkarma niyetlerine vurgu yapmıştım. Şimdi bunun ne denli önemli olduğunu Sayın Druşotis’in kitabında gördüm.
Peki, bunun Sayın Guterres’in raporu ile ne bağı var? Eğer siz, kendi sorununuza dönük duyarlılığı azaltırsanız, o konuda inisiyatif, sizden başka herkese geçer. Bu gerçek,  yakın zamanda yaşanmış olduğu için Sayın Guterres’in raporunda vurgulanan duyarsızlık gerçeğinin, gelecek açısından ne denli tehlikeler içerdiğini vurgulamak amacı ile Sayın Druşotis’in kitabına da vurgu yaptım.
Sayın Guterres, söz konusu raporunda yaklaşan seçimler nedeni ile iki tarafta da sert söylemlerin arttığını ve bunun da olumsuz etkileri büyüttüğünü ifade etmektedir. Ancak Yeşil Hat Tüzüğü ile iki taraf arasındaki ticaretin artmasından ötürü var olan olumluluğa işaret etmektedir. Fakat iki toplum arasındaki teknik işbirliği alanlarının da olumlu niyet beyanlarına karşın artmadığı gerçeğine de vurgu yapmaktadır. Yani rapor dengeli ve önemli tespitleri yapmaktadır.
Bizim bu konuda çıkarmamız gereken sonuç ise, Kıbrıs sorununa dönük duyarlığı azalttığımız oranda, iç ekonomik, sosyal, demokratik sorunlarımızı çözmeyi bir yere bırakın; onları daha beter bir kördüğüme soktuğumuz gerçeğinin yüzümüze yüzümüze vurduğudur. . Bu nedenle Kıbrıs sorunu ile iç sosyo ekonomik sorunları çözümü bir biri ile bağlantılıdır. Yani bir gözümüzü kapatarak bakamayız. Çünkü bunlar, bir birleri ile bağlantılıdır. Bunun için Kıbrıs sorunu ve iç ekonomik, sosyal, demokratik sorunlarla birlikte uğraşmayı geliştirmemiz gerekir.