banner564

Güven artırıcı önlemler atla deve değil

Hatırlarsınız, yaklaşık üç yıl kadar önce Sayın Akıncı ve Sayın Anastasiadis, her iki topluma sosyal içerikli mesaj vererek umut vermişlerdi. İki lider, önce Lefkoşa’nın kuzeyine geçerek Büyük Han’da kahve molası vermiş ardından Lokmacı Sınır Kapısı’ndan geçerek Ledra Caddesi’ni ziyaret etmişlerdi. Sosyal içerikli bu görüşmenin hemen ardından her iki liderin güven artırıcı önlemler konusunda anlaşmaya vardıkları açıklanmıştı. Bu çerçevede Anastasiadis Adanın Kuzeyindeki 28 mayın tarlasının haritalarını vermişti. Akıncı ise Rum tarafından KKTC'ye geçişte sınırdaki vize formlarını kaldırmıştı. Devamında İSE diğer dört güven artırıcı konu gündeme gelmişti. Neydi bunlar;
• Gazimağusa’daki Derinya ve Lefke kentindeki Aplıç sınır kapılarının açılması
• Ada’da Türk ve Rum taraflarında faaliyet gösteren GSM şirket hatlarının birleştirilmesiyle, cep telefonlarından Türk ve Rum taraflarında rahatlıkla iletişim kurulmasının sağlanması.
• Türk ve Rum elektrik şebekelerinin birleştirilmesi.
• Aynı frekanslardan yayın yapan Türk ve Rum radyo ve televizyonlarının karışmaması için ortak frekans düzenlemesinin yapılması.
Bahsettiğimiz olayların devamında Türk tarafı güven artırıcı önlemler konusunda kendi ödevlerini tamamlayıp hazır olduklarını bildirmiş, fakat Rum tarafı ise bahaneler üreterek güven artırıcı önlemler konusunda nasıl yan çizeceğini düşünmeye başlamıştır. Gündemi değişmek adına 1950 yılındaki Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması amacıyla gerçekleştirilen ve sadece Kıbrıslı Rumların katıldıkları referandumu gündeme getirmişlerdir. Daha sonra ise Plebisitin yıldönümünün Güney Kıbrıs’taki okullarda, öğretmen ve öğrenciler arasında gerçekleştirilecek sohbet ve benzeri etkinliklerle anılması konusu Rum Meclisince kabul edilmişti.
Sayın Anastasiadis; yazdıklarım kendimize bir hatırlatmadan çok, sizin yakın geçmişte yaşananları bir gözden geçirmeniz içindir. Her zaman ifade etiğim gibi, Kıbrıslı Türkler 1974’den günümüze adanın kuzey coğrafyasında ayrı bir toplum olarak varlığını devam ettirmektedir. 2004 yılında, Annan Referandumunda tek bir federasyon çatısı altında birlikte var olmaya da evet dedik. Kısacası artık karar zamanı sizde. Kıbrıs coğrafyasında birlikte, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyona var mısınız, yoksa yan yana, iki ayrı devlet olarak devam mı edeceğiz?
Samimiyetinizin bir ifadesi olarak, görüşmelere başlamadan önce yarım kalan güven artırıcı önlemler konusunda ilerleme sağlamanız, iyi niyetinizin bir göstergesi olacağı inancındayım. Planlanan sınır kapılarının açılması, GSM’lerin birleştirilmesi, elektirik şebekelerinin birleştirilmesi konusu, bizim kendi ifademizle atla deve değil. Yeter ki, Başpiskopos Hrisostomos ile konuşun, Rum Ulusal konseyden icazetinizi alın ve harekete geçin. Kısacası Kıbrıs Türklerini hiçe sayıp, uluslararası platformlarda Türkiye üzerine oynamayın. Gelinen noktada tek başınıza hareket etmeniz bölgedeki tansiyonu yükseltmekten başka bir işe yaramayacağını umarım tecrübe etmişsinizdir. Zaman karar verme zamanındır. Birlikte devam mı yoksa herkes kendi yoluna mı? Sizi bekliyoruz. 
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner471

banner473