Nüfus belirli bir alan içerisindeki insan sayısını ifade ediyor olması birçok bilim ilgisini çekmektedir. Nüfus coğrafyası da coğrafyanın çalışma konularından biridir. Nüfus coğrafyası, sayısal ve niteliksel yönleriyle, sermaye kaynaklarının kullanımını ve yatırımların dağılımını ile ilgilenir. Özellikle eğitim, sağlık, barınma ve ulaşım yatırımları bu çerçevede düşünülmelidir.
Konuyu buraya getirmemin nedeni ise Güzelyurt’lu olmamdır. Güzelyurt, Asil Nadir döneminden sonra, kaderine terk edildi. Sadece seçim dönemlerinde hatırlanan bir bölge olmuştur. Güzelyurt, Kıbrıs Adası’nın en bahtsız, mutsuz, talihsiz bölgesidir. Akdeniz havzasının doğusundan batısına doğru yol aldığızda, refah ve gelişmişlik düzeyi artarken, Akdenizin üçüncü büyük adasında bu durum öyle değildir. Adanın batısında bulunan Güzelyurt’un durumu bir bilimsel inceleme konusudur.
2004 yılı referandum sonrasıydı. İngiltere’de olduğum dönem, ikinci Cumhurbaşkanı Sn. M. Ali Talat, Kıbrıslı Türklerle buluşmak üzere Londra’ya gelmişti. Ziyareti döneminde henüz Başbakandı. Bir Güzelyurt’lu olarak büyük bir heyecanla düzenlenen toplantıya bende katılmıştım. Sormak istediğim tek bir soru vardı. Sn. Talat’ın sevgi dolu sempatik konuşmasından sonra soru-cevap kısmına geçilmişti ki en önde oturan ben, büyük bir heyecanla ilk söz hakkını alarak sorumu sordum.
“Sn. Başbakanım. Güzelyurt bölgesi sizi, partinizi ve görüşlerinizi iki kez onayladı;
1. Güzelyurt bölgesi Aralık 2003 genel seçimlerinde partinize, KKTC genelindeki en yüksek oy oranını vererek, birinci parti olmanıza katkı sağladı ve Başbakan oldunuz.
2. Annan Palnı Referandumu’nda siz ve partinizin görüşlerine en büyük destek yine Güzelyurt bölgesinden, evet diyerek geldi. Evlerinden, yurtlarından olacaklarını bilmelerine rağmen...
Güzelyurt bölgesindeki sıkıntıların aşılması için, bölgeden aldığınız destekle, bölgeye dönük planlarınızı öğrenmek istyorum, teşekkür ederim.” dedim ve yerime oturdum.
Aldığım yanıt karşısında heyecanımın hayal kırıklığına dönüşmesi saniyeler sürdü. “Güzelyurt için güzel planlarımız var, yakında açıklayacayık.” dedi ve diğer soruyu aldı. 2005 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için destek arayış için Londra’ya geldiğini sonradan öğrendim. Kaldı ki 2005 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Sn. Talatın ikinci Cumhurbaşkanı olmasındaki en büyük destek yine Güzelyurt bölgesinden geldi.
Güzelyurt bölgesi seçimden seçime hatırlanan bir bölgedir. Yaklaşan 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle bölgeye ziyaretler artmışdır. Bölge için planlar projeler basında yeralmaya başladı. Bölgesel kalkınma planı, yapılacak olan hastane, kalkındırılacak olan narenciye...
KKTC’nin nüfusu artarken, ne ilginçtir ki Güzelyurt bölge nüfusu ilçe, bucak ve şehir olarak her ölçekde azalmaktadır. Devlet Planlama Örgütünün 2006 ve 2011 yılı nüfus sayımları sonuçları;
Güzelyurt 2006 2011
İlçe 31,116 30,037
Bucak 20,045 18,946
Şehir 13,334 11,923
Nüfusun azalmasının çeşitli nedenleri vardır, fakat Güzelyurt bölgesindeki nüfus azalması, konut ve işsizlik sorununa bağlı olarak bölgedeki göçtür. Bizdeki nüfus sayımları sonuçları “De Facto” olarak yapılmaktadır. De Facto nüfus sayımı, sayımın yapıldığı zaman dilimindeki nüfusu vermektedir. Güzelyurt bölgesindeki önemli bir nüfusu oranının, bölge dışında çalıştığı göz önüne alınırsa, bölgeye dinamizm sağlayacak potansiyelin dahada düşük olacağı görülecektir. Bölgede nüfusun azalmasının getireceği sonuçlar;
• Doğurganlık azalır
• Yaşlı nüfus artar
• Cinsiyet dengesizliği oluşur
• İş gücu azalır
• Nüfus dinamik özelliğini kaybeder
• Güvenlik sorunları oluşur
• Bölge geleceği tehlikeye girer
Sizlerle paylaştığım Londara’daki anım ile seslenişim aslında tüm siyasilere. Seçim zamanlarında hatırladıkları Güzelyurt bölgesinde yapılandırılacak olan herhengi bir proje, nüfus artışı odaklı olmalıdır. Nüfus artışı dinamizm, dinamizm ise gelişme ve kalkınma getirecektir. Güzelyurt bölgesinde nüfus artışı odaklı olmayan herhangi bir proje başarısız olamaya mahkumdur...
