Rum Dışişleri Bakanlığı’nın Ada’ya Güney Kıbrıs’tan giriş yapan ve KKTC’de kalacağını beyan eden turistlerin, Rum malı oldukları gerekçesiyle konaklamalarını “yasakladığı” otellerin listesini açıklamasından bu yana neredeyse 48 saat geçti.
Ağlamadan, sızlamadan veya susup kalmaktan başka hiçbir şey görmedik bu sayfalarda.
Kimisi olaya sessiz kalmayı tercih etti, zira Rumların bu son aymazlığı çözümü daha da zor bir hale getirdi. O yüzden bu konuda sessiz kalmayı tercih ettiler.
Bir diğer kesim ise zaten Rumları hiç sevmedikleri için hemen kapıların kapatılması gerektiğini söyleyebilecek kadar ileri gitti.
Oysa sevgili okurlar;
Hayatın bir mücadele, bir yarış olduğunu biliyoruz. Eğer Rum bize zorluk çıkarıyorsa biz farklı arayışların içine girmemiz gerekiyor. Ağlama ile sızlama ile hiçbir şey elde edemeyiz.
Yapılması gereken şey çok basit, Rum tarafından gelen yolcuyu kendi tarafımızdan yani Ercan’dan bir şekilde indirmek. Bunun yolu da belli. KKTC’ye her yerden charter seferler başlatılması için harekete geçmemiz gerekiyor.
Bakın geçmişte;
*KKTC ile Çek Cumhuriyeti arasında charter uçak seferleri başlatıldı. 4 Ekim 2011
*İtalya'dan KKTC'ye charter uçak seferleri başlatıldı. 16 Ekim 2008
*İran'dan KKTC'ye charter seferler başladı. 9 Haziran 2011
*Almanya'dan İlk charter seferde KKTC'ye 162 turist geldi. 16 Nisan 2011
*KKTC’ye Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, İran, İtalya, Polonya ve Slovenya’dan charter seferlerle turist taşınmıştı.
600 yeni istihdam
KTAMS’ın başkanı Ahmet Kaptan ile geçenlerde buluştuk. Ülkede sendikacılık denildiğimde aklıma ilk gelen isimlerin başında yer alır Ahmet Kaptan.
Zira işine son derece hakimdir ve sendikacılık konusunda bence bu ülkede ilk önde gelen isimler arasındadır. Bu yüzden Kaptan’ın söylemlerini, uyarılarını önemserim.
Ahmet Kaptan kamunun en büyük yarası olan ek mesai konusunda son derece önemli rakamlar paylaştı. Zira Hükümetler bir yılda ek mesai ücreti olarak 96 milyon lira harcıyorlar.
Bu ek mesaiyi kaldırıp istihdama yönelsek 600 yeni kişiye devlette iş imkânın sağlanması demek. Üstelik 13. Maaşları dahil devlete bu yeni 600 kişilik istihdamın maliyeti yıllık 32 milyon Türk lirası.
96 milyon bir yılda bütçeden giden ek mesai ücreti. Eğer 600 kişi işe alınırsa 32 milyon. Geriye kalıyor elinizde 64 milyon lira.
Bu para ile her yıl en az 3-5 okul yeniden yaptırılabilir, tüm sağlık ocaklarını da yenileyebilirsiniz. Veya bir yıl içinde tüm yolları yeniden asfaltlayabilir ve ışıklandırabilirsiniz.
Düşünün 3 yıl içinde ne okul sorununuz kalır ne hastanelerde eksiklik ne de yollarda bozuk yol. Tüm bunların yapılabilmesi için gereken kaynak ek mesai bütçesinin içinde mevcut.
Dünya nereye gidiyor?
Kuzey Irak’ta yeni bir savaş kaçınılmaz gözüküyor. Kuzey Kore zaten bir bela, Suriye’de durumun ne olacağını artık kimse bilmiyor. Dünyanın birçok yerinde barut kokusu var ve insanlar ölüyor.
Büyük çaplı füzeler dünyanın eksenini oynatıyor, doğa olayları aldı başını gidiyor. Gerçekten de dünya nereye gidiyor?
Dünyanın üçte biri şu an savaş hâlinde. 66 ülkede yüzlerce milis-gerilla, ayrılıkçı ve anarşik grup çatışıyor. Her saniye ya insanlar ölüyor, ya sakat kalıyor ya da anne babasından birisini kaybediyor.
Gerçekten de dünya nereye gidiyor?
Mustafa AKINCI: Bir yandan iyi niyet diğer yandan yaşam borusunu kesmek. Bakalım bu konuda Rum tarafına siz bir cevap verecek misiniz?
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Artık bazı konularda yargı yolunu kullanmaya karar vermişsiniz. Demek ki son olaylar canınızı çok sıktı ki böyle bir karar aldınız. Ne diyelim hakkınızda hayırlısı.
Serdar DENKTAŞ: Ek mesai yerine Ahmet Kaptan’ın dediği gibi 600 kişiyi işe alsanız hem para kalıyor hem istihdam gibi önemli bir konuda adım atmış olursunuz.
Tufan ERHÜRMAN: Turizmde yaşanan gelişmeleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz. Bu konuda ana muhalefet olarak sizin bir öneriniz olacak mı topluma?
Mehmet ÇAKICI: Bundan sonra artık parti ve örgüt yemeklerinde çok daha dikkatli davranılması gerektiğini her halde anladınız. Zira birileri sürekli sizi gözetliyor.
Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Rum ve Maronitlere BM Barış Gücü aracılığıyla çeşitli günlük tüketim malzemeleri gönderilmesini yasaklamışsınız. Bakalım buna içten ne gibi tepkiler gelecek.
Fikri ATAOĞLU: Rumlara inat yapılması gereken şimdi charter uçak seferlerini dünyanın dört bir tarafından yeniden başlatılması için adımlar atmak olmalıdır.
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Tamda seçim üstü gittiğiniz Almanya’dan dönmüşsünüz. Almanya’da ilk kez ırkçılar meclise girdi, siz ne diyorsunuz bu işe.
Ercan TURHAN: Rum Dışişleri Bakanlığı’nın aldığı karar sonrası siz birlik olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz? Kıbrıs Otelciler Birliği olarak olağanüstü bir toplantı yapacak mısınız?
Kemal Eşref OKTAR: Dün Karpaz açıklarında denizde neredeyse palamut balığı bırakmamışsınız. Bakalım tuttuğunuz bu kadar palamudu nasıl tüketeceksiniz. Artık bir mangal yakıp Soner Karasalih’i de davet edersiniz.
Mustafa TAŞ: Bir Beşiktaşlı olarak önceki geceki olaylı derbiden sonra kazanan takımı tebrik etmeniz gerçekten futbol adına son derece önemli. Umarız bu davranışınız başkaları için de örnek olur.
Harper ORHON: Sosyal medya hesabınızda temizlik harekatına başlamışsınız. İyi temizlikler, ara sıra bunu yapmakta fayda var. Hem gereksiz kişiler gider hem yenileri için yer açılmış olur.
Merin ATAKAN: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Gün içinde sayısız telefon ve mesaj almışsınız. Bu arada doğum günü hediyesi olarak Savaş Bey ne gibi bir sürpriz hazırladı?
Aşkım EZGİN: Biricik kızınız Laden’i geçen gece nişanlamışsınız. Allah tamamına erdirsin. Bir an önce sizde anneanne olun emi. Hayırlı ve uğurlu olsun.
Emre DEGİRMENCİOĞLU: Türkiye televizyon kanallarından Bloomberg HT'in davetlisi olarak Türkiye’ye gidiyormuşsunuz. Demek ki onlarda artık sizi takibe aldılar. Başarılar diliyoruz.
POLEMİK
“Hükümete mensup partilerin yıllardır oynadığı, muhalefet partilerinin doğum yeri esası üzerinden ayrımcılık yaptığı iddiasına dayanan çirkin oyuna ve hukuksuzluk ve yolsuzluklarının üzerini milliyetçilik sosuyla örtme girişimlerine hiç kimse prim vermemelidir.”
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman
