banner564

Hafızayı silen, çocukluk hastalığı

Geçen makalemde son üç yılda Maliye Bakanlığında 7 Bakan değişimini ele almış ve bunun ülke ekonomisine, toplum ve insana bir darbe olduğunu ifade etmiştim. Bu 1976’dan yani Kıbrıs Türk Federe Devletini kurduktan sonra siyasi deneyim ve birikimi de yok etmek demektir.
Çünkü 1976’ dan 1978’’e kadar ilk dönemlerde Maliye Bakanlığında 6 değişik Bakan geldi ve gitti. Rüstem Tatar, Mehmet Altınay, Nail Asafhan, Mustafa Çağatay, Tansel Fikri, Hüseyin Erdal. Bu değerli isimler çoğunluk partisi UBP’nin temsilcileri idi. Ancak bu devamlı değişimin, ülke ekonomisine getirdiği sıkıntının farkına varıldı. Böylece değişik siyasi alt üstlüklere karşın Maliye Bakanlığında uzun süreli görev anlayışı yer etti. Buna bağlı olarak
1.    Hakkı Atun  : 1.12.78 – 4.8.1981  aşağı yukarı 33 ay
2.    Salih Çoşar  : 4.8.1981 – 19,7.1985  b, 24.3.1992 – 1.1.1994  toplamda aşağı yukarı 59 ay 
3.    Onur Borman: 1.1. 1994- 16.8.1996 aşağı yukarı 32 ay
4.    Mehmet Bayram: a- 23.9, 1998- 20.6.1990  b- 8.6.2001 – 13.12.2004 yani toplamda 85 ay
5.    Ahmet Uzun   :  13.1.2004 – 5.5.2009  toplam olarak 53 ay 
6.    Ersin Tatar    :  5.5.2009 -     13.6.2013 aşağı yukarı 46 ay
7.    Serdar Denktaş;: 16.4.2016 – 22.5.2019 aşağı yukarı  toplamda 32 ay. Bu değişimler içinde de Maliye Bakanlığı Bürokrasisinin ana temelinde de alt üstlük tam anlamı ile yaşanmadı. 
Bu tablodan da görüldüğü gibi ayni partinin, yani UBP’nin son  üç yıldır kurulan hükümetlerin büyük partisi olarak, Maliye Bakanlığında 7 Bakan değişimi yapması; hem kendi partisinin hemde toplumun diğer siyasi güçlerinin oluşturduğu deneyimlerden çıkan birikime terstir. Üstelik Maliye Bakanlığı bürokrasisinin yalnız çatısı değil, temelinde de sarsılma oldu. Bu kendilerinin ve toplumun diğer siyasi güçlerinin oluşturduğu deneyimi;  siyasi hırslar ve bencilliklerle kaldırıp, kör kuyuya atmak demektir. 
Yani istikrar ve reform diyen bu siyasi erk sahipleri, kendi partilerinin ve halkın iradesini yok sayarak, kendi makam ve mevkilerini sağlama almayı, öncelikli görev olarak aldıkları için toplumun bin bir eziyetle oluşturduğu birikimleri de yok etti. Böylece, 1976-1978 arasında, yani devletin kurulduğu çocukluk döneminin hastalığına geri geldiler. Yazık. Gelişme;  geçmiş birikimin güzelliklerinin üzerine dayanarak, yanlış gelişeni gidermekle oluşur. Bunlar geçmişin oluşturduğu deneyim ve birikimleri de yok saydıkları için şimdi Diyalog Gazetesinin manşetlere taşıdığı yanlışlar ve hatalar rekorlarını kırıyorlar. Bunun nedeni de önce halkın, sonra kendi partililerinin iradelerini yok saymalarıdır.  

YORUM EKLE

banner471

banner473