banner564

Hala aynı siyaset

  Kuzey Kıbrıs’taki siyasi tartışmalar ve ortaya konan görüşlerin büyük bir çoğunluğu tamamen temelsiz ve geçersizdir…
  Bir yandan KKTC’nin devamına karşı çıkarken, diğer yandan ‘Başkanlık Sistemine’ geçilmesi halinde bağımsızlığın ortadan kalkacağını savunuyorlar…
  Bunları anlamak zordur…
  Ya KKTC’ye karşısın…
  Ya da KKTC’nin bağımsızlığını koruma iddiasıyla sistem değişikliğine karşı çıkıyorsun…
  Bir başka kesim ‘tek seçeneğin Başkanlık Sistemi’ olmadığını söylüyor…
  Parlamenter sistemi denediğimize ve başarısız olduğumuza göre; başka ne tür bir sisteme geçmeliyiz?..
  Aylarca, yıllarca tartışalım da kendimize göre bir sistem mi icat edelim?..
  Anlaşılır gibi değil…
  Küçük bir toplumda hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan, hem de ‘tek parti iktidarları hayal olduğu için’ koalisyon ortağı Başbakan Yardımcısı, hem 10 bakan, hem 50 milletvekili, hem yüzlerce müdür ve müsteşarla işlerin yürümediğini görüyoruz…
  Bundan sonra her şeyin daha da kötüye gideceğini herkes görebiliyor…
  Son 45 yılda Rumlardan kalan her şeyi yok ettiğimize göre; bundan sonrası için umutlanamayız…
  Yollar çöktü, dereler yok edildi, hafif yağmur sonrasında kentler ve köyler su altında kalmaya başladı…
  Buna rağmen hala susuzluk çeken köylerimiz var…
  Devlet dairelerinde işler yürümüyor…
  Eğitimde gerileme devam ediyor…
  Sağlıksız gıda üretimi engellenemiyor…
  Sağlık sistemi çökmüş vaziyette…
  Cezaevi patladı…
  Polis teşkilatı iç güvenliği sağlamada zorlanıyor…
  Mahkemeler hızlı bir şekilde karar üretemiyor…
  Ehliyetsiz, ruhsatsız yüzlerce araç yollarda seyrediyor… 
  Yatırımcılar küstürülüyor…
  Meclis yasa değişikliklerini yapamıyor…
  Öyleyse; hala neyin tartışmasını yapacağız?..
  Parlamenter sistem yürümüyorsa; Başkanlık Sistemini denemek diktatörlüğe geçiş mi oluyor?..
  Bu iddiayı ortaya atan ve halka ‘öcü korkusu’ vermeye çalışanlar, mevcut sistemden çıkar sağlayanlardır…
  Onların ve yakın çevrelerinin çıkarları uğruna güzel ülkemiz her geçen gün ayağımızın altından kayıyor, insanlar umutsuzluğa terk ediliyor ve hastalıklar sürekli artıyor…
  Değişime bu kadar kapalı bir toplumun ‘kültürü’ ile övünmek trajikomik bir durumdur…
  İşte bu sistemle işler yürümüyor…
  Her 10 ayda bir hükümet değişikliği ve bu çerçevede üst kademede kelle koparmakla başarılı olamadığımızı, ülkeyi batırdığımızı görebilmeliyiz…
  Bu saatten sonra hangi sistemi tartışacağız?..
  KKTC’ye, Başkanlık Sistemine, Vali yönetimine karşı çıkanlar, muhtarlık idaresini düşünüyorsa; bunu denemekte fayda vardır…
  Bir milyonluk nüfusu bir muhtarın idare ettiği yerler varsa; 300 bin nüfuslu KKTC’de niye olmasın?..

YORUM EKLE

banner608

banner473