banner564

Halk aydınlatılmalı

   Türkiye ile KKTC arasındaki ‘Ekonomik Protokol’ konusu ülke gündemindeki önemini koruyor…
   Protokolün geçtiğimiz yıl içinde imzalanması gerekiyordu…
   Fakat olmadı…
   KKTC kanadına sorarsanız, bunun ana nedeni Türkiye’deki sistem değişikliğidir…
   Ne var ki; hükümete yakın bazı çevreler ana sorunun ‘özelleştirmeler’ üzerindeki anlaşmazlık olduğunu belirtiyor…
   Bunu derinliğine ele alalım…
   Türkiye yıllardan beri, elektrik ve telefonun özelleştirilmesini öneriyor…
   Türk Telekom’un özelleşmesinden sonra yaşanan önemli gelişmelerden söz ederek; KKTC’deki Telekomünikasyon Dairesi’nin bu şekilde hizmet veremeyeceğini belirtiyor…
   Nitekim Telekomünikasyon Dairesi yıllardan beri ülkeye yeterli düzeyde hizmet veremiyor…
   Bunun nedeni ‘teknolojinin yenilenmemesi’ veya siyasilerin ‘yatırımdan kaçınması’ olabilir…
   Ama gelinen noktada bu daire halka hizmet veremiyorsa köklü kararların alınması kaçınılmazdır…
   Geciken her gün KKTC halkına ve devletine daha çok zarar veriyor…
   Özellikle Lefkoşa’ya uzak bölgelerde yaşayan insanlar arızalı bir telefonu aylarca tamir ettiremiyorsa…
   Yağışlı ve rüzgârlı günlerde telefon hatları kopuyorsa…
   Hemen herkes GSM şirketlerine yönelmek zorunda kalıyorsa…
   Bu daire bitmiş, tükenmiş demektir…
   Buna karşın zorlamalarla zamana oynamak doğru değildir…
   Basit siyasi hesaplar veya geçerliliğini yitirmiş ideolojik prensipler yüzünden bunca zaman önlem almaya yanaşmayanların tümü halka karşı sorumludur…
   Özelleştirme adımlarının atılmasını engelleyenler ve KKTC’nin önünü kesenlerin sorumlulukları çok büyüktür…
   Bu insanlar, günü geldiğinde hesap vermekte zorlanacaklarını düşünmelidirler…

Onlar ne yapıyor?

   Gelişmiş Avrupa ülkelerinde telefon ve elektrik hizmetlerinin yıllar öncesinden özelleştirildiğinden habersiz olamayız…
   Kaldı ki; KKTC parasız, pulsuz, yardıma muhtaç bir devlettir…
   Siyasetin bu kadar egemen olduğu bir ülkede ekonomik kuruluşların başarıyla yönetilebilmesi mümkün değildir…
   Devletin elini attığı tüm kuruluşların ‘aşırı istihdamlar’ yüzünden batırıldığını görmezden gelemeyiz…
   Siz batıracaksınız, Türkiye bunun bedelini ödeyecek!..
   Öyle mi?..
   Türkiye artık eski Türkiye değildir…
   “Siz batırın, biz öderiz” uygulamasının tarih olduğunu bilmekte ve ona göre siyaset yapmakta fayda vardır…
   Bir ülke ‘Anavatan olsa bile’ size mali yardım yapıyorsa, şartlarını kabul etmekten başka çareniz yoktur…
   Kabul etmiyorsanız; kuruşa muhtaç olacaksınız…
   Maaşları ödeyemez duruma geleceksiniz…
   Güney Kıbrıs’ta ekonominin çökmesi sonrasında AB Troykası’nın  neler yaptırdığını unutmayalım…
   “Banka mevduatları traşlanacak” dedikleri için, Rumlar birikmiş paralarının yarısını bir anda kaybetti…
   Kamuda personel alımları durduruldu…
   Limanlar özelleştirildi…
   Elektrikte ilk özel şirkete kapılar açıldı, yatırımlar başladı…
   Dıştan mali yardım alabilecek durumda olan AB üyesi tanınmış bir ülke bunları yaparken; tanınmamış bir devletçikte batmış, çökmüş, bitmiş uygulamaları sürdürme ısrarı kabul edilemez, ciddiye alınamaz…
   Dört partili hükümet “bunları erteleyelim ve durumu idare edelim” diyerek, ekonomik protokolü geciktiriyorsa bilinmelidir ki; bunun sonu Kıbrıslı Türklerin ekonomik açıdan iflasıdır…
   Ekonomi iflas ederse bu topraklar üzerinde barınamaz duruma geliriz… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
ali
ali - 5 yıl Önce

haber ötesi haberci oldu bu ne ya bir orda bir burda..

banner471

banner473