Kuzey Kıbrıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimini Kıbrıslı Rumlar da ilgiyle izledi…
Seçim sonuçları halkın büyük bir kısmına müzakerelerin yeniden başlaması açısından büyük bir umut verdi…
Seçimi kazanan Tufan Erhürman ise onlara özellikle 2 konuda önemli mesajlar verdi:
-Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamı…
-Siyasi eşitliğin sağlanması…
Her iki başlık da Kıbrıslı Türkler açısından son derece önemlidir…
Kuşkusuz müzakerelerin yeniden başlaması halinde liderlerin gündeminde başka önemli başlıklar da olacak…
En başta mülkiyet konusu…
Yarım asırdan beri Girne’de veya Güzelyurt’ta yaşayan bir Kıbrıslı Türk, çözüm sonrasında Limasol’a veya Baf’a mı dönecek?..
Dönmeyi kabul etmezse şimdiki evin sahibi buna izin verecek mi?..
İnsanlar bu konuda nasıl tatmin edilecek?..
Askerler ve silahlar
Rumlar her fırsatta Türk askerinin adadan çekilmesi gerektiğini söylüyor…
İyi güzel de, Rum Milli Muhafız Ordusu ve ELAM’ın silahlı militanları ne olacak?..
ELAM militanları, Rum polisinin gözü önünde sopalı, zincirli “Kıbrıs Yunandır… Tüm Türkler dışarı” sloganlarıyla miting düzenliyor…
Çözüm sonrasında bu militanların daha da azacağı kesindir…
Peki bunların faaliyetleri, Yunanistan’daki Hrisi Avgi gibi yasaklanacak mı?..
Başlangıçta “bunlar 100 tane çılgın gençtir” diyorlardı…
Ama dedikleri doğru çıkmadı…
Zaman içinde siyasallaşıp Meclise 4 milletvekili gönderdiler…
Avrupa Parlamentosu’nda da bir temsilcileri vardır…
Bugün seçim yapılması halinde yüzde 14 oranında oy alacakları belirtiliyor…
Bu konuda Kıbrıslı Türklere ne tür güvenceler verilecek?..
Bizde iyi niyet vardır
Burada çok önemli bir noktayı hem Kıbrıslı Rumlara, hem de Kıbrıs’la ilgilenen tüm ülkelere ve örgütlere iyi anlatmamız gerekiyor…
Kıbrıslı Türklerde kin ve nefret duygusu yoktur…
Kıbrıslı Türkler bağışlayıcıdır…
İyi niyetli dostluk ve ortak yaşamdan yanadır…
Kıbrıslı Rumların da aynı çizgiye gelmesi halinde liderlerin çözüm konusunda uzlaşması ve Anavatanları ikna etmesi çok daha kolaydır…
İşte bu noktada yeni Cumhurbaşkanı Erhürman’a herkesin yardımcı olması ve yararlı fikirleri aktarması son derece önemlidir…
Çünkü halkın önemli bir kısmı artık adada kalıcı bir çözüm istiyor…
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraki Pazar günü Metehan Sınır Kapısı’ndan geçiş yapan Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların sayısındaki artışa ve geçiş süresinin 2 saate kadar uzamasına bakmak yeterlidir…
Halk çözümden yana olduğu sürece, liderlerin başarıya ulaşma şansı bir o kadar daha artar…
İyi haftalar…



200,000 Rum’dan kalan zenginlikler içinde kurduğumuz KKTC ile Bugün Kim Pislik içinde yaşayan Üretimi Ekonomisi batmış Yönetilemeyen Elektrik ve Su’yu yeterli olmayan Bakımsız ve Onarımsızlıktan nasibini almış KKTC ile Birleşmek istesin Ki ? Gerçekçi olalım Kırk iki yılda KKTCyi bugün getirdiğimiz vahim hali içler acısıdır ! Güney Kıbrıs ile Gerek yoktur diye geçiş Kapıları açmayan ‘ Ulaşımı olmayan ‘ Ambargolar altına Dünyadan Kopmuş KKTCnin Dünyaya meydan okuyan yöneticileri ile Kim birleşmek istesin ki !
Rum Mülklerine dağıttığı Koçanlarla Kıbrıslı Türkleri KKTC dışına çıkmaya korkar eden ‘ Altyapısı olmayıp Dökülen Karanlık yolları Can Alan KKTC dizenini Bizden başka Kim istesin ki ?
Dünyanın En büyük bayrağını ve Kıbrıs’ın En büyük Külliyesini yapan Şahin Yöneticileri ile bugüne kadar Dünyadan kopmuş KKTCde kendimizden başka Kimleri kandirabildik bilen var mı ! KKTC ile gidilecek Köyün Minaresi çoktan görünmeye başladı ‘. Çemberin her geçen gün daraldığı KKTCde Çocuklarımız için getirdiğimiz Konteynerlerden Rum Malları üzerinde oturanlarımız için de Getireceğimiz günlere geldik ! ‘ KOLAYCA KAZANILAN - KOLAYCA KAYBEDİLİR bu sözler Meşhur Çin Filozofu CONFUCIUS ‘sa ( AD 470 ) aittir .