banner564

Halkın gelecek kaygısı

   Güzel bir ülkede yaşıyorsun, ama güzel işlerin yapıldığını göremiyorsun…
   Kısmet oldu 48 yıl önce adanın en güzel toprakları senin oldu…
   Doğası, eski eserleri ve bozulmamış denizleriyle cennetin içinde bir yaşam sundular sana…
   İlk yıllarda “Biz yönetilmeye alıştık, yönetme tecrübemiz yok” diyerek, beceriksizliğe bahane ürettik…
   Ama yıllar geçtikçe beceriksizlikler, beceriye dönüşmedi…
   Hazır bulduğumuz sanayi ve turizm tesislerini, siyasi atamalar ve kadro şişkinliği yüzünden batırdık…
   Hava yolu şirketini “kendimiz yöneteceğiz” diyerek THY’den kopardıktan sonra iflasa götürdük…
   Borçları bugün oldu ödenmedi… 
   Kuşkusuz zaman zaman ‘devalüasyon’ ve ‘yüksek faiz’ gibi Türkiye’den kaynaklanan sıkıntılarımız da oldu…
   Ama Türkiye, kaybettiklerimizin fazlasını gönderdi…
   Küçücük bir ülkede siyasetten uzak bir kamu düzeni yaratamadık…
   Deneyimli üst kademe yöneticilerini erken yaşlarda emekliye çıkardık…
   Belediyeleri,  devlet daireleri gibi istihdam yuvası yaptık ve çok büyük bir kısmını yatırım yapamaz hale getirdik…
   Yapılan bu yanlışların etkisi yıllar geçtikten sonra hissedilir duruma geldi…
   Temelsiz bir yapı üzerine kurulu ekonomimiz, TL’nin değer kaybı sonrasında buğday taneleri gibi savrulmaya başladı…
   Borç içinde yaşamaya alışmış vatandaşlar, ay sonunda taksitleri nasıl ödeyeceğini kara kara düşünürken, hükümet elle tutulur önlemler alamadı…

Gelecek güvencesi nedir?

   İnsanoğlu, güzel bir ülkede yaşıyor diye her Allah’ın günü üzücü, sıkıcı, korku ve endişe veren gelişmelerle yüzleşmek istemiyor…
   İnsanlar için hayatta bazı öncelikler vardır…
   Birincisi güvenlik içinde yaşamaktır…
   Güvenlik içinde yaşamı tarif ederken, sadece sınırlarımızın korunmasını ön plana çıkaramayız…
   Yaşadığımız topraklar üzerinde trafiğin güvenli olması, adli olayların ürkütücü boyutlara ulaşmaması, tüketim maddelerinde sağlıklı üretim ve sağlık hizmetlerinin sağlıklı çalışması gibi önemli kurallar vardır…
   KKTC’de maalesef bu saydıklarımızın hiçbiri yoktur…
   Bir başka öncelik konusu ise geçimdir…
   Pandemi sonrasında bir de Ukrayna savaşının başlaması tüm dünyada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da ekonomik durumu çok kötü bir noktaya getirdi…
   Varlıklı ülkeler, halkın fakirleşmesini önlemeye yönelik tedbirler alabiliyor ama, bizim gibi ekonomisi ‘kağıttan kale’ olan bir ülkede halkın yararına hiçbir şey yapılamıyor…
   İnsanlar mutfak masraflarını dahi karşılayamıyor…
   Böylesi bir durumda gelirleri artırıcı, giderleri kısmaya yönelik tedbirlerin alınması gerekirken; bunlar da yapılmıyor…
   Kamu kuruluşları Mayıs başında ‘yaz mesaisine’ sokuluyor ve zaten yetersiz olan hizmetler daha da kötü bir duruma geliyor…
   Halbuki; az cesaret ve iyi bir planlama ile sıkıntıları zaman içinde aşmak mümkündür…
   Ama onu da ‘kötü siyaset’ yüzünden beceremiyoruz… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Toplumlar Laik Oldukları Şekilde Yönetilirler!!
Batırıp Talan ettiğimiz Ülkemizde hani nerde bir zamanlar bu Memleket Bizim deyip sokaklara dökülen yüzbinler !!!!

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Çok çok haklısınız insan suçu hep başkalarında aramamali

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Mr hasan laik değil layık olacakti

banner608

banner474