Mavi Vatan kavramı ülkenin etrafını çeviren denizlerdeki hakları ve egemenliği ifade ediyor. Bu kavramı son dönemlerde Türkiye’de sıkça duyuyoruz. Peki, bizim Kıbrıs’ta Mavi Vatanımız neresi? Mısır Dışişleri Bakanı ile Petrol Bakanı Kıbrıs’a geldi. Bu ziyarette Güneydeki mevkidaşları ile birlikte Sayın Hristoduli-dis’le görüştüler. Bu görüşmede İtalyan ENI ve Fransız TOTAL şirketleri de yer aldı. Basın haberlerine göre; bu görüşme ile 6. parselde çıkan hidrokarbonun, Mısır’da işlendikten sonra 2027’de Avrupa’ya ihracı kesinleşti... Bunlar gerçekleşirken, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ve Başbakan Ünal Üstel ile Dışişle-ri Bakanından tek bir kelam itiraz veya talep sözü yükseldi mi? Hayır. Halbuki bundan 5 altı sene önce, gerek bizim gerekse Türkiye’nin siyaset üreten makamları, Güneyin denizlerdeki tek taraflı adımlarına dönük söz söylerler ve Kıbrıslı Türklerin haklarını korumaktan söz eden demeçler verirlerdi. Artık ses seda yok. Bu nedenle de artık boş bulduğu bu alanda, Sayın Hristodulidis yönetimi rahatlıkla hareket etme fırsatı buldu. En nihayet tek taraflı eylemini, 2027’de hidrokarbonu Avrupa’ya ihraç noktasına dahi taşıdı. Bu boşlukta kendisine ENI, TOTAL, EXXON Mobil, Katar Petroleum gibi şirketler yanı sıra; Katar, ABD, İsrail, Mısır, Ürdün ve Avrupalı ülkeleri de bu konu ile ilgili dost ve ortak olarak Yunanis-tan’ın yanına eklediler. Peki, bu boşluğu yaratan nedir?
 Sayın Tatar’ın gündeme getirdiği iki devlet tezidir. Çünkü BM Parametrelerini temel alan Federal Tezi yok sayarak gündeme getirilen bu tez nedeni ile artık; Kıbrıs’ta hem adanın karasında ve hem de de-nizlerindeki var olan egemenlik haklarımızın yarısını, terk etme niyeti beyan edildi. Yani Kıbrıs’ın bütü-nün Mavi Vatanının; Güneyde kalanları, bunlar için yok sayılıyor. Bu yüzdendir ki; bugün Mısır ile geli-şen ve hidrokarbonun Avrupa’ya 2027’de ihracını öngören antlaşmaya dönük tek kelam etmiyorlar. Ses dahi çıkarmıyorlar. Bundan ötürüdür ki ne Kıbrıs’ın ne de Türkiye’nin politika yapımcıları artık ada-nın etrafındaki tüm denizlerdeki Kıbrıs Türk Toplumunun haklarını korumaktan söz etmiyorlar. Ancak unutmamamız gereken gerçek buradadır. Adanın bütününde var olan haklarımıza bağlı olarak Kıbrıslı Türklerin; Kıbrıslı Rumlar kadar adanın doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyini çeviren denizlerdeki Mavi Vatanı içinde yer alan, kara suları ile Münhasır Ekonomik Bölge sınırları içinde hakları vardır. Bu iki dev-letli tez ile adanın diğer yarısını yok saymanın yurtseverlikle bağı yoktur. Mavi Vatanımız, adanın etra-fını çeviren tüm denizlerimizdir.