Güney Kıbrıs’ta 5 Şubat günü Başkanlık seçiminin ilk turu yapılacak…
Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre ilk turda en yüksek oyu, Dışişleri eski bakanı Nikos Hristodulidis’in alması bekleniyor…
İkinci sıradaki isim ise iktidardaki DİSİ’nin genel başkanı Averos Neofitu…
Kıbrıslı Rumlar; ikinci tur seçimde küçük partilere ve AKEL’e ait oyların Neofitu’ya yönlendirileceğini belirtiyor ve şunları söylüyor:
“Kıbrıs sorununu çözecek adam odur…”
Neofitu’nun zaman zaman kuzeye geçerek bazı siyasilerle görüştüğünü biliyoruz…
Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması halinde Maraş’ın kaybedileceği konusunda kendi halkını sık sık uyardığı da biliniyor…
Ancak; iki dönem Cumhurbaşkanlığı yapan Nikos Anastasiadis de ana muhalefet lideri olduğu dönemde benzeri mesajlar veriyordu…
Hatta Annan Planını desteklemiş ve yüzde 25 oy toplayabilmişti…
Başkanlık koltuğuna oturmazdan önce Kuzey Kıbrıs’a geçerek TV programlarına bile katılıp çözüm mesajları vermişti…
Fakat 10 yıl önce başkanlık koltuğuna oturduktan sonra tavırları değişti…
Annan Planı’nda garantörlüklerin devamına destek verirken, başkan olduktan sonra “İşe yaramaz garantiler kaldırılmadan çözüm olmaz” demeye başladı…
Bu tavrın anlamı özetle şudur:
“Koltuğa kim oturursa otursun kararı veren Atina’dır…”
Neofitu’nun mesajı
Gelelim Neofitu’nun seçim öncesi mesajına…
Neofitu; adaylık kararını resmen açıklamazdan önce Atina’ya gitmiş ve Başbakan Mitsotakis’le görüşüp desteğini almıştı…
Adaya döndükten sonra ise çözüm şartını 3 ana başlık altında toplamıştı…
-Askerler çekilecek…
-Garantiler kalkacak…
-Toprak iadesi yapılacak…
Diyelim ki; bunları kabul ettik…
Çözüm nasıl olacak?..
İki özerk bölge diyor…
Her toplum kendi bölgesinde kendini yönetecek…
“Ben Kıbrıslı Rumlar gibi, Kıbrıslı Türklerin neyi arzuladığını iyi biliyorum” diyor…
Çok güzel…
İki özerk bölge olunca herkes kendi hastanelerine, kendi okullarına gidecek…
Ama diyor; AB ve BM işlerinde tek yönetim…
Diyelim ki bunu da kabul ettik…
Peki Türk askeri tamamen çekildiği zaman; garantiler de kaldırılırsa, Türk azınlığın özerk bölgesinde güvenliği kim sağlayacak?..
Barış Gücü mü?..
Az miktarda Türk polisi mi?..
AB askeri gücü mü?..
Buna da bir açıklık getirmesini bekliyoruz…
Maraş’ı hep Rumlar kaybedecek diye konuşuyoruz ! Gerçekten Dünya Maraş’ın kimin olduğunu bilmiyor mu yanı ! Maraş KKTCnin mi ? Anavatan Türkiye’nin mi ? Yoksa AB , Rusya veya Çin’nin mi ? Yalanları bir tarafa bırakıp gerçekçi olalım Yıllardır kontrolünde olan Maraş’ı Niye Anavatan Türkiye açmadı acaba ! Kimsenin tanımadığı KKTC Maraş’ta dolandırılıp bir şekilde Maraş’ın statüsü el altından değiştirilmek istenildiğini bilmeyenimiz mi var ? BM Güvenlik Konseyi Kararı Maraş’ın BM’ye devri ile Rumlar’a iadesi Kararı durdukça tek taraflı olarak Maraş’ı ne Türkiye ve ne de KKTCnin açamayacak olduğunu bizden başka Tüm Dünya bilmiyor mu yani ? ne kadar da KKTC olarak BM’yi Kıbrıs’ta istemesek de Eninde sonunda Maraş’ın BM’ye devri ve Rumlar’a iadesi kaçınılmazdır, bu gerçekler ile niye Maraş’a karşılık dökülen Mağusa Limanı ile Ercan’ı Dünyaya açmıyoruz acaba ! Ekonomisi can çekişen KKTC’de Yoneticilerimiz bilmelidir ki Dünyaya meydan okuyan hiçbir Ülke bugün ayakta kalmamıştır !
‘’ Keskin Sirke Kabına Zararlıdır ‘’ diye bir Atasözümüz vardır !