Yollarımız çok kötü ve çok tehlikeli…
Yeni yol yapmaya paramız yok mu?
Bütçenin yüzde 90’ını maaşlara harcayan bir devletin elbette yatırımlar için parası olamaz…
Sendikalarla dirsek teması yapıp, cari harcamaları artıracak, sonra da hayati projeler için paranızın olmadığını söyleyeceksiniz…
Ve bunun adına ‘adil yönetim’ diyeceksiniz…
Buna gargacıklar dahi güler…
Neyse ki; Türkiye yatırım projelerini yıllardan beri destekliyor…
İki yıl önce Büyükelçilik yetkisinde bekletilen tam 100 milyon TL vardı...
Peki bu para niçin kullanılmadı?..
Yollar niye tamir edilmedi?
Kötü yollar neden düzeltilmedi?..
Bunun nedeni ‘o dönemde’ proje yapılmamasıydı...
Efendim filanca yolun projesini hazırlayamadık çünkü teknik eleman eksikliğimiz var...
Öyleyse bu eksikliği niye gidermediniz?..
Müşavirliğe sevk ettiklerinizi niye geri getirmediniz?..
Uzman kişileri neden görevlendirmediniz?..
Projeyi ‘iş bilen’ özel şirketlere neden havale etmediniz?..
KKTC’de yeterli uzman yoksa, neden yurt dışında ihaleye çıkmadınız?..
Parası hazır olduğu halde yollarımızı neden yenilemediniz?..
Neden bu kadar hayati bir sorunu önemsemediniz?..
Şimdiki hükümet yolların yapımına büyük önem verdiğini söylüyor, ancak kaynak sıkıntısı olduğu için adım atamıyor…
Türkiye’de ‘sistem değişikliğine’ gidildiği için Kıbrıs’a para akışının durduğu belirtiliyor…
Bir kısım insan ise, para akışının durmasını ‘sistem değişikliğine’ değil, ekonomik protokolün imzalanmamasına bağlıyor…
Neticede ya o sebep, ya diğeri…
Bunun acısını KKTC halkı çekiyor…
Yaratılan bu çarpık düzen sayesinde ülke gelişemiyor, insanlar mutlu olamıyor…
Kayıt dışı araçlar
Trafik kazalarının tek nedeni yolların bozuk olması değildir...
Sürücü hataları, dikkatsizlik, uyuşturucu ve alkol gibi sorunlar da vardır...
Ayrıca trafikte seyreden çok sayıda aracın muayenesi yoktur...
Hatta ruhsatları, sigortaları yoktur...
Peki bunları kim düzeltecek?..
Bunları düzeltmek için para mı isteniyor?..
Para istenmiyorsa neden gereği yerine getirilmiyor?..
Bu ülkede hükümet var, parlamento var, binlerce kamu görevlisi, yüzlerce müdür, müsteşar ve müşavir var...
Öyleyse bu kadar basit sorunlar neden çözümlenmiyor?..
İlgisizlik, ciddiyetsizlik, sorumsuzluk, beceriksizlik değil midir yaşadıklarımızın özeti...
Posta size ömür
Avrupa, Avrupa, Avrupa...
Sabah, akşam bunu söyleyenler var...
Avrupalı yaşam istiyor insanlar...
Ama Avrupalı yaşamın en önemli kurumlarından biri posta servisleridir...
Mesela İngiltere’de...
Mektubu sabahleyin postaya bırakırsınız, bir gün sonra gideceği yere ulaşıyor...
KKTC’de her zaman ‘ambargoların’ arkasına sığınıyorlar...
“Efendim yurt dışına mektuplar Türkiye üzerinden gittiği için gecikiyor...”
Öyle mi?..
Peki İstanbul’a da mı ambargo var?..
Sosyal medyada şikâyetini dile getiren bir vatandaş, Gazimağusa’da postaya verilen mektubun kendisine 9 gün sonra ulaştığını söylüyor…
Hâlbuki Gazimağusa’dan, Lefkoşa yürüyerek bir günde varırsınız…
Peki bunun nedeni nedir?..
Ambargo mu, posta servislerinin iflas etmesi midir?..
Bunları düzeltmek için de mi AB üyeliği gerekiyor?..
Hani çare vardı?..
Gösterin kendinizi…
