Kara Yolları Dairesi’nin eski müdürlerinden Hasan Nihat Erduran, yıllardır görevinden uzaklaştırılmış bir müşavir olarak toplum sorunlarına karşı duyarlı davranışlarını sürdürüyor…
Fakat yetkisi olmadığı için ‘yetkili makamlara’ söz geçiremiyor…
Devletin ‘sorumlu makamlara’ getirmek için büyük paralar harcadığı kişiler, ne yazık ki uzmanlaştıktan sonra partizanlığın esiri olmuş siyasiler tarafından görevden uzaklaştırılıyorlar…
Onların yerine gelenlerin işi öğrenmesi ve deneyim kazanması için aradan uzun zaman geçiyor ve bu arada çok ciddi sorunlar yaşanıyor…
Sonrasında onlar da işi öğrenmeye başladıkları zaman bir başkası tarafından görevden alınıyor…
Şimdi tüm ilgili kesimler bu soruya yanıt vermelidir:
Bunu yapmaya hakkınız var mıdır?..
Yaptıklarınız yüzünden yaşanan felaketlerin sorumluluğunu üstlenmeye hazır mısınız?..
İnsanlara yaşattığınız acılar yüzünden yargı huzuruna çıkacak cesaretiniz var mı?..
Bu sorulara elbette hiçbir siyasi olumlu yanıt veremez…
Zaten bir tanesi dahi yaşanan felaketlerden sorumlu olduğunu kabul etmiyor…
Şimdikilere sorarsanız, suçlu olanlar eskilerdir…
Yani bir önceki, iki, üç, beş önceki hükümetler…
Peki, eskilerden başlayalım yargılamaya…
Buna var mısınız?..
“Varız” diyorsanız toplayın meclisi, geçirin yasaları, kaldırın tüm dokunulmazlıkları ve bir yerlerden başlayalım…
Uzaklara gitmeye gerek yok
Sınır komşumuz Rumların, acı verici olaylar sonrasında yaptıklarına bakmamız yeterlidir…
Mesela cephanelik patlaması…
Bu konuda eski Savunma Bakanları ve eski ordu komutanları hala cezaevinde yatıyor…
Eski Cumhurbaşkanları, yargılanmaktan son anda kurtuldu…
Cephanelik patlamasında 12 Kıbrıslı Rum hayatını kaybetmişti…
Bizde sadece son olayda 4 gencimiz hayatını kaybetti…
Ondan öncesinde yaşananlar vardır…
Fakat bugüne kadar tek bir kişinin yargıya havale edildiği görülmedi…
İşte, iki taraf arasındaki fark budur…
Bir tarafta demokrasinin ve insan haklarının üstünlüğü…
Diğer tarafta başarısız siyasetin egemenliği…
Sorumluluk kimindir?..
Karayolları Dairesi’nin eski müdürü Hasan Nihat Erduran, sosyal medya paylaşımında “Yol altyapıları devlet adına Karayollarınındır...! Yapar, bakar, geliştirir...!” diyor…
Ne var ki; Karayollarında ‘yapacak, bakacak, geliştirecek’ bir kadro kalmadı…
Uzun yılların ihmali nedeniyle 140 kişilik dairede, yolları düzenleyecek, yıkılanı düzeltecek, kötü olanı iyileştirecek, yetersiz olanları geliştirecek bir ekip yok…
Ve bu gerçek karşısında önlem alacak, alternatif oluşumlara yönelecek bir siyasi duruş da yok…
Karayolları, su işleri, telefon, elektrik daireleri KKTC’nin sırtında çok ağır bir yük olduğu gibi, halkımızın mağduriyetlerinden sorumludur…
Ancak baş sorumlu kötü siyasettir…
Hayırlı haftalar…
