Türkiye’nin sağlık alanında gerçekleştirdiği reformların mimarı olan Recep Akdağ, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı günlerde, sağlık sorunlarımızın çözümü konusunda önemli bir proje hazırlamıştı…
   O projeye göre 500 yataklı yeni, modern bir hastane inşa edilecekti…
   Tıpkı 5 yıldızlı bir otel gibi Kıbrıs Türk halkına hizmet edecek olan bu hastane projesinin kaynağını da hazırlamış, bir buçuk milyar lirayı bloke ettirmişti…
   Peki sonrasında ne oldu?..
   KKTC’nin 4’lü koalisyon hükümeti, Akdağ’ın gönderdiği hastane projesine olumlu bir karşılık vermedi…
   Projeyi inceleme ve görüş belirtme zahmetine de katlanmadı…
   Bazı kişiler buna ideolojik açıdan yaklaştı…
   Öyle ya!..
   Suyumuzu Türkiye kontrol ediyor, sağlığımızı da ona emanet edersek, o zaman bizim bağımsızlığımız elden gitmez mi!..
   Bizim ana sorunlarımızdan biri işte bu tür ideolojik saplantılardır…
   Daha işin başından, KKTC siyasetinin hastane projesine sıcak bakmayacağını veya bu hayati meseleyi önemsemeyeceğini bildiğimiz için 29 Ağustos 2017 tarihinde yine bu köşede Sayın Akdağ’a hitaben şunları yazmıştık: 
   “Seksen milyonluk Türkiye’de çok daha büyük sorunları kısa sürede çözebilirsiniz. Ancak 300 bin nüfuslu KKTC’de egemen olan popülizme dayalı siyasi yapıyı ‘icraat yapar hale getirmekte’ zorlanacaksınız Sayın Akdağ… Kıbrıs kazanı, bildiğiniz gibi değil...”

Pandemi hastanesi neden açılamadı?

   Kısa sürede yanılmadığımız ortaya çıktı…
   Recep Akdağ’ın görevi sonlandı ve hastane projesi rafa kaldırıldı…
   Coronavirüs salgını başlayınca, KKTC’nin hastane ihtiyacı daha belirgin hale geldi…
   Türkiye, geçmişteki tavırlarımıza takılıp kalsaydı, buradan yükselen seslere kulak asmaz, en ufak bir adım atmazdı…
   Ama öyle yapmadı…
   Bir ana sevgisiyle yardıma koştu…
   Pandemi hastanesinin inşaatını 45 günde tamamladı…
   Hastanenin açılışını bizzat Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı…
   Ama bizler burada 65 günde hastaneyi çalışır hale getiremedik…
   İçine doktor, hemşire ve idari personel koyamadık…
   Malzemelerini hazırlayamadık…
   Durum böyle olunca, pozitif vaka sayısında 5 veya 10 artış oldu mu hemen paniğe kapılıyoruz…
   Ya sayı daha da artarsa ne olacak?..
   Bu kadar hastayı nerede yatıracağız?..
   Ve çareyi hemen kapanmada buluyoruz…
   Tümü kapat, panikten kurtul…
   Batan batsın…
   Kalan kalsın…