Erenköy direnişinin yıl dönümünde Piyangolar İdaresi bir jest yapmak istemiş ve Erenköy mücahitleri diye, zaferlerini kutlayan Rum askerlerinin, EOKACI’ların bir yerlerden söküp aldıkları Türk bayrağı ile çekilmiş resmini piyango biletlerinin üzerine nakşetmişler. 
Bu asla olmaması gereken büyük bir hata. Milli duygu ve düşünceleri zedeleyen, hatta aşağılayan bir hata. Erenköy’de can veren, canını ortaya atarak mücadele verenlere karşı büyük bir ayıp!
Hata diyorum, çünkü böyle bir olayın bilerek ve isteyerek yapılması imkansız… Hele uzun yıllardır tanıdığım Osman Uzun’un sorumlu olduğu bir birimde gerçekleşmesi hataların daniskası!
Vatan sevgisine, milli mücadele azmine kefil olacak kadar tanıdığım Osman Uzun’dan beklenen ancak istifa olurdu, o da bu erdemi gösterdi, istifa etti.
Osman Uzun’un davranışı benzer hatalara düşen, devleti zarara sokan devlet çalışanlarına örnek olmalıdır diye düşünüyorum…
Osman’ın istifası ile ortaya dökülen acı gerçekleri masaya yatırma zamanı gelip te geçmiştir.
Maalesef devlet daireleri tabir yerinde ise birer  “tekke” ya da “imarethane” olarak görüldüğü sürece, cehaletin, nemelazımcılığın, sorumsuzluğun sıradanlığının, tembelliğin önüne geçebilmek için önlemler alınmadığı sürece bu ve benzer hatalar devam edecektir.
Piyangolar İdaresi’nde meydana gelen bu hata adım gibi biliyorum, doğrudan bu birimin başında bulunan Osman Uzun tarafından gerçekleştirilmemiştir. 
Hata, rutin bu işlere bakan kimseler tarafından gerçekleşmiştir. 
Ellerinde Türk bayrağı gördükleri resimdekilerin Erenköy mücahitleri zannedilerek biletlerde yer almasına izin verilmiştir. 
Hiçbir araştırmaya gerek duymayan bu davranış yaptığı işe saygısı olmayan kimselerin eseridir. 
Birimin başından istifa eden Osman Uzun’la birlikte bu kimseye, ya da kimselere de işten el çektirilmelidir! Zira kurumun başındaki gitse bile benzer sorumsuzluklar hata virüsünü yaymaya devam edecektir. 
Piyango biletlerinin yeniden basımının da bir maliyeti vardır, her ne kadarsa, bunun telafisi yoluna da gidilmelidir.
Kimselerle bir alıp veremediğim yok ama devlet, yıllardır sorumsuz davranışlar içinde devleti zarara uğratanların elinden çok çekmiştir ve çekmektedir.
En belirgin olarak Kıb-Tek’te, KOOP’ta, Vakıflar’da, benzer ve bilinen devlet kurumlarında yıllardır yaşananlar bunlara örnektir. Hataları, devleti zarara sokan icraatları tespit edilenler bile maalesef yüzsüzce görevlerine devam etmişler, ettirile bilinmişlerdir.
Devlet artık bu sorumsuzlukları çekebilecek konumunu kaybetmiştir. Saray önünde dilenip, Girne Kapısı’nda sadaka dağıtma dönemleri artık bitmiştir, bitmelidir.