banner564

Haydi, sporcular sahaya…

Evet, sürecin sonuna geldik. Çok şükür ülkemizde salgından dolayı ne ölüm var ne de ‘vaka’. Dünya ortalamalarında günde 100 kişinin hayatını kaybettiği bu dönemde bizler ‘sıfır’ çekerek örnek durumdayız. Halkımızın büyük duyarlılık göstererek, birlik beraberlik ve disiplin içerisinde ilgili ve yetkililerin yönlendirmeleriyle, virüs belasından kurtulmuş olduk. Bu arada sağlık çalışanlarımıza gösterdikleri bu özverili çalışmalarından dolayı onları canı yürekten kutlar, teşekkürlerimi sunmak isterim.
   Evet, gün çalışma günü. Kontrollü çalışma sonrasında takımsal birliktelikle yarışmaya hazır konuma gelme zamanı gelmiştir. Mehmet Bolkan hocam, geçen gün Diyalog gazetesinde güzel bir söz etti. “Herkes bildiği işi yapsın” diyerek anlamlı bir mesaj verdi. Evet, beyler herkes bildiği işi yapsın. Başta Teknik Direktörler olmak üzere doktorculuğu, Pandemi uzmanlığını bir kenara koyarak işlerinin başına dönsün. Bu yazının yayınlandığı gün veya ertesi gün Bilim Sağlık Kurulu’nun tavsiye ve önerileri çerçevesinde sportif faaliyetlerin başlanabileceğine dair takvimle meler spor kamuoyunun bilgisine sunulacak. Bilim Kurulu ve yetkili çevrelerden aldığım bilgilere göre antrenman izinleri 4 Mayıs’tan itibaren serbest olurken dört haftalık müsabakalara hazırlık devresinden sonra 6 Haziran’da futbol ligleri kaldığı yerden başlatılacak. Pek tabii gerekli önlemler alınarak (Testler yapılmak suretiyle)
   yukarıda sözünü ettiğim tarihler, yetkilerinin ağzından resmi olarak kamuoyuna duyurulduktan sonra, O ‘sportif çıkarcılar’ lütfen ağızlarını kaparlar, gerçeğe dönüş yaparak, varsayımları bir kenara koyarak işlerinin başına dönmüş olurlar… 
   Zorluklardan söz etmek yerine, öncelikle adaleti sağlamak adına yarım kalan sezonu tamamlasınlar. Bu sürede gelecek ve ileri sezonlarda yaşanacakları göz önüne alarak acil önlemleri tartışmaya başlasınlar. 
   İşin aslına bakarsanız önümüzdeki sorunlar gerçekten büyük. Ne var ki aşılmayacak sorunlar değildir. Yeter ki akılcı ve ülke şartlarına uygun düşünceler hayata geçirilsin.
   Despot görünümlü Federasyon Başkanımız Hasan Sertoğlu’nun, ‘ben her şeyi bilirim’ tavırlarından sıyrılıp bilim insanlarıyla, konuları ince eleyip sık dokuduğunu görmek de, beni heyecanlandırması yanında mutlu da ediyor. İleriye umutla bakmamı sağlıyor. Takvimlendirmeler konularındaki demokratik davranışı ise en olumlu yanı. Böylesi bir durumda umutlu olmaz da ne olunur? 
   Umarım Sertoğlu’nun, bu tavrı önümüzdeki sezon planlamaları için de geçerli olur ve birkaç kişinin değil tüm spor kamuoyuna açık olacak teklifleri de dikkate alarak nihai kararlarını vermiş olurlar… 

YORUM EKLE

banner608

banner473