Mecliste temsil edilen 6 siyasi partinin liderleri Genç TV'de yayınlanan Er Meydanı programında buluştu. Mustafa Alkan’ın hazırlayıp sunduğu programa belli ki siyasi liderler önceden hazırlık yaparak gelmişler. Her birinin önün duran masalarda kâğıtlar, raporlar ve de notlar doluydu.
İlk tur, bir saati buldu. İlk turda bence tüm başkanlar kendi politik duruşlarına göre gayet güzel bir duruş sergiledi. Birisinin diğerinin üstüne çıktığını ilk turda söylemek zor açıkçası. Temelde aynı konularda şikâyetçi oldu yani partilerimizin liderleri.
İkinci turda ilk turun bir benzeri şeklinde geçti ve bitiyor derken söz sırası Ana muhalefet lideri Ersin Tatar’a gelince programın heyecanı ve reytingi arttı. Ersin Tatar hem CTP-DP döneminde geçen İTEM yasasını hatırlattı hem de su projesinde 200 metre borunun bu hükümet döneminde döşenemediğine işaret etti.
Program 6 konuklu olunca çok uzun devam etti. Dolasıyla bizim gazeteye yazı yetiştirmemiz gerektiğinden ilk iki tur üzerinden bakacak olursak performanslara.
Diyalog’daki programa göre Tufan Erhürman’ın daha isteksiz gördük, Ersin Tatar bir önceki programa göre çok başarılı bir performans çizdi. Kudret Özersay’ın duruşu klasik duruşunun ötesinde değildi. Cemal Hoca ilk biraz polemik yapacak gibi dursa da sonra oda çizgisine geri geldi. Serdar Denktaş beklediğimden saha sakindi, belki de hasta hasta programa çıktığı içindir. Erhan Arıklı ise ilk turda hükümeti savundu, ikinci turda hükümeti eleştirdi.
Sokak aydınlatma
Dünkü gazetelerimizin bir tanesinde şöyle bir haber verdi. Bir önceki yönetim döneminden şu kadar sokak aydınlatması yüzünden KIB-TEK zarar etti.
Basın danışmanı alan, har vurup harman savuran KIB-TEK’te birileri sokak aydınlatmalarının kurumu ne kadar zarara soktuğunu hesaplamış. Yani bu kadar boş işler ile uğraşanlar var KIB-TEK’te. Sonra Serdar Denktaş veya bir başkası çıkıp eleştirince de kızıyorlar.
Devletin tek elektrik kurumu olan KIB-TEK sokakları aydınlatmayacakta nereyi aydınlatacak? Aylardır yazıp çiziyoruz, ana arterlerde, ilçeler arası yollarda lambalar yanmıyor diye.
Bu yollardaki lambaları KIB-TEK veya ilgili yerlerde belediyeler yapmak zorunda. Belediyenin yapmadığı, yapamadığı yerde KIB-TEK bu görevi üstlenmeli. Eğer devlet kurumu ise devlet kurumu gibi davranmalı yani.
Ha özel sektörde olsa o zaman anlarım para karşılığı yol aydınlatması yapılmasını. Ama bir devlet kurumu yol aydınlattı diye bunu kurumun zarar yazması komediden öte bir durum değil kanımca.
Sendikalar sokağa iniyor
Kamu-Sen, Kamu-İş ve KTAMS cuma günü ülke genelinde tam gün grev yapma kararı aldılar. Kamuda en güçlü olan üç sendika, bakalım cuma günü uzun bir aradan sonra sokaklarda nasıl bir görüntü verecekler.
Çoktandır sendikaları özelliklede bu üç sendikayı yan yana sokakta görmemiştik. Her üç sendikada hem kamu reformu hem hayat pahalılığı konusunda eylemde olacaklar.
Henüz grevin nasıl ve ne şekilde olacağı konusunda bir bilgi sahibi olamadık. Ama her halde 3 sendika bir eylem planı oluşturmuşlardır diye düşünüyorum.
MESAJLAR
Adnan ERASLAN: Yeni yaşınız hayırlı ve uğurlu olsun. Yeni yaşınız ile birlikte artık emeklilik içinde günleriniz dolmuş ve çok yakında memuriyetten sivil hayata geçecekmişsiniz.
Ziya ÖZTÜRKLER: Yükseköğretim Kalite Kurulu kurulmalı önerinizi sonuna kadar destekliyoruz. Artık Yükseköğretimde bir şeyleri düzeltmenin ve yenilemenin zamanı geldi.
Değer DENKTAŞ: Seçimden 9 gün sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını önde götüren Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret edip kendisini tebrik etmişsiniz.
Eral OSMANLAR: Önümüzdeki hafta BAÜ olarak çok önemli bir konferansa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyormuşsunuz. Gerçekten de konusunda bu kadar uzman ismi yan yana ilk kez göreceğiz.
Teberrüken ULUÇAY: Meclis ile ilgili yazımız üzerine bazı arkadaşlar aradı ve kendi özel durumlarından dolayı ayrılma istediğinde olduklarını ifade ettiler. Zaten bizde kimse silah zoru ile gönderdi demedik, güzel bir kadro vardı yazık oldu dedik.
Salih HAFIZ: Doğum günün kutlu olsun paşam. Doğum günü hediyesi olarak size hediye ettiğimiz tespihi artık elinizde taşır, taşıdıkça da bizi hatırlarsın paşam.
Serdar DENKTAŞ: KTHY binası ile dünkü yazımız üzerine bazı eski çalışanlar aradı ve hala daha alacaklarını alamadıklarını anlattılar. Sahi binayı aldığınıza göre bu arkadaşlar hala daha neden ödenmedi?
Mehmet BİCEN: Eski yoldaşlarınızı dün yerden yere vurmuşsunuz ve son yapılan zamları fena halde eleştirmişsiniz. Sizin gibi zamanında ateş yakanlar böyle diyorsa vay halimize.
Filiz BESİM: Devlet Laboratuvarına 6 aylık hamile bir personelin istihdam edildiğini duyduk. Keşke doğumdan sonra işe başlasaydı, neyse vardır bir bildiğiniz.
Reşat AKAR: Doğum gününüzü dün akşam Halk Meclisi programı için gittiğiniz Dörtyol Köyünde kutlamışsınız. Nice güzel yaşlara diyoruz.
Mahmut ERDEN: Bu dönem siyasetten uzak kalmaya karar vermişsiniz. Ama partiniz iktidara gelirse bakanlık içinde göz kırpmışsınız. Ah keşke bu işler öyle kolay olsa. Ağlamayan çocuğa mama yok.
Sibel TATAR: Çok geçmiş olsun, işte KKTC’nin geldiği nokta bu maalesef. Mahkeme esas kişiyi bulamıyor, 2. kişiyi bulamıyor ama sizi bulmasını çok iyi biliyor.
Süleyman ÇAKIR: Kıymetli hocam yaklaşmakta olan Ramazan ayı öncesi bir takım program hazırlıklarına başlamışsınız. Bizimde bu süreçte üstümüze düşen görev varsa seve seve yaparız.
Hasan SUNGUR: Emlakçılar Birliği olarak sektörün yasasının geçmesi için artık bir komisyon oluşturmuşsunuz ve artık bu işi sıkı sıkıya takip etmeye karar vermişsiniz.
Bertan ZAROĞLU: Bazıların bakış açıları hiç değişmiyor. Yıllardır aynı kini ve öfkeyi kusmaya devam ediyorlar. Ne büyük yaraları varmış meğerse. Neyse siz önünüze bakın en iyisi.
