Hafta sonuna girerken “birileri” mal bulmuş mağribi gibi bir görüntünün üzerine balıklama atladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun, Şeyh Nazım Kıbrısi’nin oğlu Mehmet Kıbrısi Efendi ve cemaat ile birlikte, Lefkoşa’daki Selimiye Camisi’nde bulunduğunu gösteren bir video sosyal medyada yayınlandı.
Kendinizi sözde ve “aydın” diye yıllardır bu toplumun önüne atanlar başladılar saydırmaya, “yok efendim bu görüntülerin çekildiği yer Kıbrıs olmamalıymış, yok memleket ne hale gelmiş, yok bilmem neymiş…”
Oysa yıllarca peşinden koştukları siyasilerde o dergâhlara girmiş, o elleri öpmemiş miydi?
Bunların ikiyüzlü insanlar olmalarını bir kez daha görmeniz için yazdım bunları. Yoksa biz bu tiplerin bugüne kadar bu halkın “samimiyet” duyguları ile nasıl oynadıklarını zaten biliyoruz.
Hazır sırası gelmiş iken buraya şu notu düşelim; siyasetçileri yaptıkları ve yapmadıkları üzerinden eleştirmek en doğal hakkımızdır. Sadede siyaset ile uğraşanları değil, bizleri de toplumun önünde olan herkesi de eleştirebilirsiniz.
Ancak eleştirinin bir sınırı vardır, din özgürlüğü, cinsiyet özgürlüğü, ırk ve düşünce özgürlüğü vardır. Bunlar üzerinden kimseyi eleştiremezsiniz. Herkesin kendi inanışları ve bunlara bağlı kendi tercihleri vardır ve bunları yaşamaları kendileri için “özgürlük” kapsamına girer.
Birilerinin çıkıp bunu bu arkadaşlara güzellikle ile anlatmasını bekliyorum. Özellikle uzun yıllar bu arkadaşların peşinden gittiği siyasetin liderliğinin bu görevi üstlenmesini bekliyorum.
Federasyon ölmedi mi?
"Ben aslında 2016 sonunu hedef olarak koymuştum. BM de bu hedefe uyum sağlamıştı. Hatta Kıbrıslı Rum lider ve Türkiye de bunu bir hedef olarak koymuştu. Ocak ayına sarktı bu iş. Biraz da uzadı. Uzamaması herkes için yararlı olur. Biz bir ortaklık kurma çabası içindeyiz. Diğer ortak olacak taraf 'ben bu yarıda memnunum, böyle devam edeceğim' derse zorla yanınıza getiremezsiniz. O durumda KKTC kendi yoluna elbet devam edecek. Bence bizim kuşağın son denemesidir. Ben ve Anastasiadis, aynı yaşlardayız. Adayı federal bir çatı altında birleştirme adına son deneme olduğunu değerlendiriyorum.”
Cumhurbaşkanı Akıncı bu açıklamaları Türkiye’deki bir haber kanalına yaptığında 2017 yılının ilk ayının son günleriydi. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala bir kez daha “federasyon” tartışmaları başladı.
Federasyonun oluşabilmesi için iki toplumun bu konuda “ortaklık” kurması ve iki toplumunun aynı anda bu yeni ortaklığa “evet” demesi gerekir. Bunun denemesini zaten 2004 Annan Planı döneminde yapmıştık.
“Türkler Evet derken Rumlar Hayır” demişti. Aradan 16 yıl geçti. Hadi diyelim bizde Evet durumu değişmedi. Ya Rumlarda durum ne? Onlarda da durumun değişmediğini net olarak görebiliyoruz.
Bugün Ada’nın Güney’ine önemli bir ziyaret var. Yunanistan Cumhurbaşkanı Güney Kıbrıs’ta Rum lider Nikos Anastasiadis ile bir araya gelecek. Yunan Cumhurbaşkanı Sakellaropulos, Kıbrıs Türklerine yaptığı katliamlarla öne çıkan EOKA’cıların mezarlarını da ziyaret edecek ve Rum tarafından sert mesajlar verecek.
Şimdi tüm bunları alt alta koyduğumuzda hala daha Federasyon tartışmaları seçimlerde ramak kala yapılıyor olması bana biraz tuhaf geliyor.
Seçmenin aklını karıştırmaktan öte geçmeyen bir durum misali. Halkın gerçek gündemi gerçek beklentilerine çok uzak bu tartışmaların seçimin esas argümanı gibi olması durumu daha da vahim hale getiriyor.
MESAJLAR
Ahmet CENNETOĞLU: Girne’de geçtiğimiz Cumartesi günü tavlada fırtına gibi esmişsiniz. Neredeyse tüm rakiplerinizi yenip, unutulmayacak bir zafere imza atmışsınız.
Dursun OĞUZ: Türkiye’den gelecek suyun tamiratında hava muhalefeti nedeni ile iki üç günlük bir aksama olacakmış ve suyun adaya ulaşması aybaşına sarkabilirmiş.
Emrah YEŞİLIRMAK: Seçimlere çeyrek kala UBP’ye katılmanız büyük ses getirdi. Özellikle bölgedeki dengeler açısından bu katılım seçimlerin bile belki de kaderini değiştirecek.
Fuat Türköz ÇİNER: Seçimlerdeki en uzak yerleşim yerinde oturan aday olarak her gün Sadrazamköy’den başkente gelip gitmek herhalde hayli zor olsa gerek. Bu arada komşunuzun durumu ne?
Ersin TATAR: Resmi propaganda döneminin başlaması ile çok ciddi bir start alıp çalışmalara hız verdiğiniz görülüyor. Bu arada pandemiden ötürü geçen gün zoom üzerinden tüm ilçe başkanları ile bir araya gelmişsiniz.
Mustafa AKINCI: Seçim şarkısını beğendik, yapanların ellerine sağlık. Bu arada şu federasyon tartışmaları tırmanışa geçti ama taraftarlarınızı şarkıyı severek dinliyor.
Arif Salih KIRDAĞ: Yıllar önce dile getirdiğiniz bazı projelerin bugün başka adaylar tarafından seslendirildiğini görmek nasıl bir duygu? Bence bu konuda arşivleri karşılaştırmakta fayda var.
Tufan ERHÜRMAN: Özellikle sağ seçmene yönelik olarak yaptığınız ziyaretler tutsa da kendi öz seçmeninizdeki geri dönüşü sağlayamadığınız sürece işiniz kolay değil.
Serdar DENKTAŞ: Son reklam filminde özellikle sendikacılar ile bir araya gelmeniz artı mı getirir, eksi mi getirir bunu bence tartışmak gerekir. Zira kamuoyunda bu arkadaşlara bakış açısı malum.
Mustafa ULAŞ: Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerçekleştirilerek olan Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi gerektiğine vurgu yapmanız gözlerden kaçmadı. Keşke diğer adaylar da bu yönde açıklamalar yapsa.
Aziz KAYA: Bölgenin en önemli ekonomik değeri LAÜ bu yıl uzaktan eğitim yapmaya karar verdiğini açıklayınca bölgedeki tüm esnaf şimdi kara kara düşünmeye başladı. Gerçekten üniversite olmadan o bölgede canlılık olması biraz zor gözüküyor.
İsmail ARTER: Gazimağusa’ya da bu yıl yeteri kadar öğrenci gelmediği için bazı sektörlerin çok zora girdiği, özellikle küçük esnafın ciddi bir krizin içine düştüğü konuşuluyor.
Hasan MACİLA: Dünya Ralli Şampiyonası'nın 5. ayağı Türkiye Rallisi'nde, Büyük Britanyalı pilot Elfyn Evans birinci oldu. Gerçekten çok güzel görüntülere sahne olan bu ralliyi ekrandan izlemek nasıldı?
İbrahim ÖZSOY: Hafta sonu tüm aileyi alıp Karpaz’a balık avlaya gitmişsiniz ve iki lenger sokan ile geri dönmüşsünüz. Anlaşılan bu işi aile bireylerine iyi öğretmişsiniz.
