banner564

Her Kesim Devlet Görevlisi mi? 

Asgari Ücret belirlendi. Kamu çalışanları ve emekliler için Aralık ayı HP oranının belirginleşmesi ile onlara da %37 lik HP artışı olacak. Bu olay,  toplum yaşamının en önemli dinamiğinden biri olan emek dünyasının, devlete bağlılığını gösterir. . Yalnız onlar mı? İş dünyası da devlete bağlı. Çünkü Asgari ücret tespitinde onlarda, Sosyal Güvenlik Fon kesintilerinin yüzde kaçını devlet verecek üzerinden bu görüşmelerde sonuç almayı önde tuttu. . Üstelik iş dünyası, esnaf, tarımcı, turizmci, sanayici ve ticaret, inşaat alanındaki kesimlerde, devlet ne teşvik ve ne kadar destek verecek noktasında, istim üstünde beklemededir. Yani emek ve iş dünyası, kendi dinamiğinden öte, devletin ne kadar destek vereceği noktasına itildi.
Bu zemin, toplumun devlete ve onu yöneten zihniyete bağımlılığını artırıyor. Bu gelişen yapı bir yandan üretken, yaratıcı toplumsal enerjiyi;  öte yanı ile de demokratik dinamiği sakatlar. Ekonomik ilişkilerde gelişen bu bağımlılık, sonuçta olan bitene eleştirisel  bir bakışla bakmayı engelliyor. Toplumsal kesimlerin, insanların itiraz etme hakkını bile sulandırıyor.  Çünkü her kesimin bir gözü devlete ve onu yönetene bakıyor. Bu halden düzenin esas sahipleri memnun olabilir. Ama bu onlarında çıkmazıdır. Asgari Ücretin saptanmasında, Sosyal Güvenlik Fonlarının %50 oranında devlet tarafından karşılanması ve %37 HP ödeneğinin maliyeti ne kadardır? Bütçe Mecliste görüşülüyor. 
Bu enflasyon şartlarında oluşan bu durum, çok kısa bir süre sonra, EK Bütçe ihtiyacını doğuracaktır. Çünkü İktidar Bütçeyi Meclise, 2022 ikinci 6 aylık HP tahminini %34 öngörüsü ile sevk etti.  Ama Aralık ayı oranı ile bu %37 olarak gerçekleşti. Sosyal Güvenlik Fonlarına destek %35 di. % 50 olarak gerçekleşti. Bir kere Bütçede Personel giderlerinde, emeklilerde ve sosyal güvenlik fonlarının toplamında  meydana gelen her %1’lik artış; aylık olarak 180 milyon TL’nin üzerinde bir yeni yük  demektir. Bu durumu siz hesaplayın. Bütçenin hazırlanmasındaki HP  öngörüsü %34. Gerçekleşme ise %37. Fon desteği %35, gerçekleşme %50.  Bu reel artışa, Maliye Bakanlığı Bütçesi altında yer alan EK Ödenekler kalemi altında yer alan kaynak miktarı da yetmez. Yani Ek Bütçe geleceği  şimdiden belli. 
Hal böyle iken, Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar,  ekonomiye dönük hükümetin başarısını, 13.maaş ödenmesi üzerine yapıyor. Üstelik bunu da devletin kısa süreli yüksek faizle borçlanarak yaptığını gizleyerek. Dün yerel iş gücünü desteklemek ve pandemi döneminde kapanan iş yerlerini ve çalışan emekçileri mağdur etmemek için verilen  bu destekler, artık Asgari Ücretin artması için genel hale geliyor.  Devlete, iş ve emek dünyasının bağımlılığını daha da artırmak için bu adımı atan iktidar mensupları esası;  yani enflasyonu, pahalılığı aşağıya çekmek için tek bir adım dahi atmıyor. Bu uygulamalar şimdi enflasyonu daha da artıracak. Çünkü Sosyal Güvenlik Fonlarının desteklenmesi ve çalışan ile emeklilere verilecek HP artışları, SGF artışları, cari gideri daha da artıracak. Bunun karşılanması için direkt ve dolaylı vergilerin daha da artması gelecek. . Yani niyet açık; çay kaşığı ile verileni kepçe ile geri almak. Çünkü günlük döviz kuru üzerinden  mamul ve yarı mamul maddelerden, gıda, yakıt ithalatından alınan tüm dolaylı vergiler daha da artacak. Bunlar pahalılığı, enflasyonu azdıracak. Bu olan biten, ekonomiyi ve yurttaşı devlete daha da bağımlı kılmaktan başka bir sonuç getirmiyor. Bu ise toplumsal demokratik dinamizmi ve üretken enerjiyi daha da yaralı hale getiriyor. Bu nedenle yönetenler bir o kadar daha, demokratik hukuk düzenine karşı pervasızlaşıyor. 

YORUM EKLE

banner471

banner474