banner564

Her şeyin başı sağlıkmış!

Kurban Bayramı tatilini birleştirip “Bir iki hafta tatil yapalım” diye planlamıştık ama size söz verdiğimizden daha fazla bir ayrılık oldu. Annemin hastalığı nedeni ile sözümüzü tutamadık, elimizde olmayan nedenlerden ve ortaya çıkan ayrılıktan dolayı okurlarımızdan özür dileriz ve anlayışınız için de teşekkür ederim.
Bu süreçte gerek telefonla arayan, gerekse sosyal medyadan, dua ve desteklerini bizimle paylaşan herkese teşekkür ediyorum. Gerçekten böyle dönemlerde insanın en büyük desteği gelen bir telefon bir mesaj oluyormuş.
Annemin sağlık sorunları devam ediyor. Bir kısmını yola koyduk, bir aksilik olmazsa hafta başı aranızda olmayı planlıyoruz. Tekrardan arayıp soran herkese yürekten şükranlarımı sunuyorum.

Tiyatro
Bir haftadır Kuzey Kıbrıs’ın gündemini “Tiyatro” oluşturuyor. Yaşar Ersoy Hoca’nın yazdığı ancak Eğitim Bakanlığı’nın “onay” vermediği oyun herkesin gündeminde.
Yıllardır yanan ama bir türlü yenisi yapılmayan Devlet Tiyatrolarının Salonu bu kadar gündem olmamıştı ne hikmetse. Keşke tiyatroya ve tiyatrocuya sosyal medyadan destek veren siyasetçiler yeni bina yapılması için bir bağış yapıp, makbuzunu da sosyal medyadan paylaşsa.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da “lafazanlıktan” öte geçemedik toplumca. Aslında toplum olarak işimiz tiyatro. Herkes bir rol oynuyor toplum önünde. Ama elini taşın altına koymaya geldiğinde kimse yok ortalıkta.
Örneğin şu tiyatro konusunda kim görüş beyan etmek istiyorsa bir bağış yapsın devlet tiyatrolarına ve ona göre konuşsa. Örneğin Cumhurbaşkanı, Başbakan, LTB Başkanı ve diğerleri...
Esas konuya gelince, bence bu kadar tantanaya gerek yoktu, bu oyun oynansa bu kadar gürültü kopmayacaktı, bu kadar reklamı olmayacaktı. Hatta Serdar Denktaş bile oyuna gitmek zorunda kalmayacaktı.
Şimdi muhtemelen bu oyun başka bir yerde oynanacak ve toplumu bölmek adına gidenler “vatan haini”, gitmeyenler “Şükrancı” gibi algılanacak.
Hiç gerek var mı?
Dediğim gibi tiyatro oyununun konusunu konuşmaktansa yanan binanın yenisini nasıl yaparızı konuşsak topluma daha iyi bir hizmet vermiş sayılırız. Ve boş tartışmalardan içi dolu ve yarar getirici bir tartışma zeminine geçmiş oluruz.

Kimler gidecek, kimler gitmeyecek?
İlk perdesi sergilenmekte olan tiyatro oyununun ikinci perdesi çok yakında oynanacak. Dediğim gibi Yaşar Hoca yakında bu oyunu başka bir mecrada sahnelemek isteyecek. İşte oyunun ikinci perdesi de burada başlamış olacak, gidenler ve gitmeyenler...
Gidecek olanlar...
Cumhurbaşkanı Akıncı için bulunmaz bir fırsat olacak bu oyun. Dolasıyla ön sırada kendisini göreceğimize her türlü bahse girerim. TDP, TKP ve BKP tam kadro orada olacaktır. KTÖS, KTAMS ve bazı sivil toplum örgütlerini de orada göreceğiz. DP lideri de gideceğini söylediği için oda orada olacaktır. CTP’den de bazı vekiller..
Gitmeyecek olanlar...
Başbakan Ersin Tatar, Özersay, Arıklı ve diğer sağ cenah oyuna gitmeyecektir. Hatta bazı sağ uçlar gidenleri “vatan haini” olarak falanda göstermeye çalışacaktır.
Ne şiş yansın ne kebapçıklar...
Başta CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman başta olmak üzere bir grup ise bu tartışmanın hiç içinde olmayacaklar gibi duruyorlar şimdilik. Onlar bu süreçte sessiz kalıp her iki kesimi de idare etmeye çalışacaklar.

Para yok
Türkiye’de ekonomide bir canlanma var, bunu zaten yazmıştık. Kış aylarına göre durum çok daha iyi. Ama yaz bitiyor ve önümüz yine kış. Tıpkı Türkiye ekonomisi gibi.
Geçen kış İstanbul’da başta inşaat ve emlak sektörü olmak üzere birçok sektörde yaprak bile kıpırdamıyordu. Şuan bir hareketlilik var. Ama yeterli değil? Zira müteahhitler ellerinde kalan projeleri bitirmeye çalışıyor. Yeni proje neredeyse sıfır (rakamla = 0)
Şuan Türkiye’de ekonomiyi Araplar ve turistler ayakta tutuyor. Arapları turistlerden ayırdım çünkü bazı yerler sanki Arabistan gibi olmuş Türkiye’de. Örneğin İstanbul’da Yalova’da caddelerde Türk görmek neredeyse imkansız gibi.
Yazlık yerlerde ise başta Ruslar olmak üzere birçok milletten turisti görmek mümkün. Bu da ekonomiye çok ciddi bir katkı sağlıyor Türkiye’de...
Bugün Başbakan ve ortağı da para konusunu masaya yatıracaklar Ankara’da. Ana muhalefet lideri zaten hırıltıyı anladı ki dün bu konuda sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.
Tufan Hoca kokuyu doğru aldı, zira Ankara’da bugün çok sıkı bir pazarlık olacak. Zira Türkiye’de musluklar bir bir kısılıyor. Memurlar eyleme çıkmak için artık saat sayıyor.
Eskiden rapor alan herkese ”evde bakım” diye para dağıtan kurumlar şimdi bu parayı vermemek için öyle ağır şartlar koydu ki parayı alanların sayısı bir anda milyonlardan binlere falan düştü,  o derece yani.
Dolasıyla Ankara’da bugün sıkı pazarlıklar dönecektir. Ve Erhürman’ın da işaret ettiği gibi beklenen ile gelecek olan arasında bir farklılık göreceğiz. Kendimizi buna hazırlamamız düşüncesine aynen katılıyorum. 

Bu ziyaret önemli
Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u, Turizm ve Çevre Bakanlığı’ndaki makamında kabul edecek.
Bu görüşme son derece önemli. Ünal Üstel, Ersoy’u ikna edebilirse THY’nin bir kaç yerden daha Ercan’a uçuş başlatmasını ve KKTC’nin Türkiye ile birlikte fuarlarda yer almasını öncelikli konu olarak görüşecekler.
Dalaman başta olmak üzere bir kaç yerden daha uçuş başlatılabilirse Ercan’a hem bilet fiyatlarında bir rahatlama olur hem de gelecek turist sayısında artış. O yüzden bugün yapılacak olan görüşme sektörün geleceği açısından son derece önemli...

YORUM EKLE

banner471

banner473