banner564

Herkesin hak ve çıkarları korunmalıdır

   Mülkiyette yaşananlar hemen herkesin korkulu rüyası oldu…

   Uzun yıllar yapılması gerekenleri yapmayanların sayesinde hiç suçu olmayan insanlar da artık kullandığı mülkten rahatsızlık duymaya başladı…

   Bu saatten sonra geriye dönüp, kişileri suçlamak yerine ileriye yönelik yeni politikaların geliştirilmesi gerekiyor…

   Öncelik müzakereler olmalıdır…

   Gelinen noktada; Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasından kaçma veya ön şartlar üzerinde ısrar etme şansı yoktur…

   Bu gerçeğe karşın aynı siyasette ısrar edilmesi halinde, özellikle mülkiyetle ilgili sıkıntıların artacağını herkesin göz önünde bulundurması gerekiyor…

   Ayrıca; mağduriyet yaşayacak olan insanların hangi kaynakla tazmin edileceği de hesaplanmalıdır…

Maaş ödemekte zorlanan KKTC maliyesi, milyarlarca dolarlık mülk tazminatını karşılayabilir mi?..

   Mümkün mü böyle bir şey?..

   Mümkünse kaynağını açıklamalıdırlar…

   Müzakere masasında karşı tarafın her istediğini vermek zorunda değilsiniz…

   Ama “masaya oturmam, herkes kendi yoluna” derseniz, böylesi bir siyasete ne BM’den, ne de AB’den destek bulamazsınız…

   Müzakere masasına oturduğunuzda, özellikle mülkiyet konusunda ciddi savunma mekanizmalarınızdan biri güneydeki evler ve arazilerimizdir…

   Başta Larnaka ve Baf Havaalanlarının arazileri olmak üzere, birçok bölgede değerli mülklerimizin olduğunu anlatabilmeliyiz…

   Ayrıca; 1963’ten başlayarak Kıbrıslı Türklere ait çok sayıda mülkü, gerçek sahibinden onay almadan kamulaştırma kararlarını masaya koyabilecek güçlü dosyalarınız olmalıdır…

Tehditler işe yaramıyor

   Uluslararası hukukta “aldık, bitti, artık bizimdir” gibi bir mantık yoktur…

   Bunu KKTC siyasileri de biliyordur…

   Ama yine de yanlış bir siyaset üzerinde durarak, ileride telafisi mümkün olmayacak tavırlar içine girebiliyorlar…

   Güneydeki mülklerin, kuzeydekilerle değiştirilmesi önemli bir avantajdır…

   Geri kalan kısmının parasını nasıl ödeyebileceğimizin hesabını yapabilmeliyiz…

   Bunca zaman, Rum mülkleri üzerinden yüz milyonlarca Euro götürenlerin yanında duran, ama vergilendirmeyi dahi beceremeyen politikacılar yüzünden ciddi bir krizin kapıya dayandığını hiç kimse görmezden gelemez…

   Yüz milyonlarca Euro’nun sahibi olanlara da doğruları söylemek vatani ve insani bir görevdir…

   Bırakın güneye geçmeyi, hiçbir ülkeye seyahat edemeden yaşamak zorunda mı kalacak bu insanlar?..

   Yüklü miktardaki parayı, Dikilitaş’ın etrafında dönerek harcayamazlar…

   Kazananlar; Taşınmaz Mal Komisyonu’nun ihtiyaç duyduğu kaynağın yaratılmasına destek olmalıdır…

   Yıllardan beri bu tür uyarıları yapıyoruz…

   Siyasiler gibi, mülkten servet sahibi olanlar da bunları dikkate almadı…

   Bizim çizgimiz herkesin hak ve çıkarlarının korunmasıdır…

   Kıbrıs Türk halkının güvenlik altında, huzur içinde yaşamasıdır…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 8 saat Önce

Sayın Aziz Kent Sizin de Altınızdaki Mülk Rum Malımıdır acaba ? Üzülmeyin TMK’nunu çalıştırıp Parasını öderiz !

Tamer Karadeniz
Tamer Karadeniz - 1 saat Önce

Peki, uluslararasi hukukta: savaş ve sehitler ile alinan topragin, afedersiniz hata yaptik, geri alin malinizi denen bir ornek dunyada var midir?
Biz rumara, rumlar bize mal mulk para pul verince anlasma mi olacak? 74, 63, 60 hangi yila geri donulecek? Yapmayin Allah Askina.. Birakin artik rumun zenginliginden faydalanmayi hayal etmeyi.. Calisalim, uretelim, gayret gosterelim, demek lazim biraz da..

Azız M Kent
Azız M Kent - 13 saat Önce

RUM KOMSULARIMIZA NE KADAR TAVIZ VERSEK ONLARI MEMNUN EDEMEYIZ ONUN UCUN BU MAL MULK MESELESI ULUSLAR ARASI HUKUKCULAR ILE HAL EDILEBILIR IHTIMAL SEVGILI RESAT AKARKARDESIM

Öz
Öz - 8 saat Önce

KKTC yi yönetenler, değerli hukuk adamlarımızın ortaya koyduğu görüşleri dinleyip uygulamaya koydu mu? Yoksa Rum mallarını yağmaladıkları bir yana karşılıksız tapular mı dağıttılar.Yine. bir taraftan, Rum mallarının üzerine yatırım yapanlara “Yürüyün de korkmayın “ dediler mi?Diğer yandan da “ Yahudiler topraklarımızı satın oluyor.” Çığırtkanlığı yapıldı mı? TMK nuna “Guruş vermeyiz.” dendi mi? Hatta malını isteyen Rumları “Ayağından vururuz.” dendi mi? Uluslararası arenada geçerliliği olmayan hatta yasaklanan bir alt yönetimden, uluslararası hukukun geçerli olması beklenir mi?Kaldı ki maaş dahi ödeyemeyen bir yerde, bir şekilde alt yönetimin hukuki bir merci kabul edilen TMK nuna para ayırabileceğini, veya ekonomisi çok kötü olan üst yönetimden para aktarılabileceğine inanan var mı? Bu günkü koşullarda, Rum malları için bir çözüm bulunamaz. Çözüm ancak ve ancak,Kıbrıs meselesinin çözümü ve uluslararası hukukun geçerli olması ile mümkündür. Yasal olmayan bir yerden, yasal işler beklemek, tamamen ham hayalden başka bir şey değildir

banner471

banner474