banner564

‘Hiçbir şey olmaz’ derken gol oldu!


Cyprus Mail gazetesinin haberine göre; BM Genel Sekreteri Guterres, üçlü görüşmede, müzakereleri Crans Montana’da kaldığı yerden devam ettirmek için harcadığı çabalardan vazgeçmeyeceğini söylemiş. Bu söylemin Hristodulidis’in uzun zamandan beri tutturduğu söylemle uyumlu olduğuna kuşku yok.

Buna karşılık bizim tarafın toplantıdaki tavrının ne olduğunu tam olarak anlayamadığımı belirtmem gerekiyor. Cumhurbaşkanı Tatar, toplantı sonrasında “basın” diye yanında götürdüğü arkadaşlarımıza açıklamalarda bulundu ama burada yeterince dinlediğimiz şeyleri söylemenin ötesine geçemedi; toplantıda ne olduğunu da açıklamadı.

Guterres’in “müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi için çabalarını sürdürecek” olması işimizi zorlaştırıyor. Crans Montana’da tam olarak nerede kaldığımızı kimsemiz bilmiyor zaten. Konu ile doğrudan ilgili olanlar bile farklı şeyler söylüyorlar. Guterres’in “kaldığımız yer” derken neyi kastettiği de belirsiz olmalıdır.

Tatar, başka şeyler bir tarafa öncelikle buna ciddi şekilde itiraz etmeliydi. Crans Montana’da masayı deviren tarafın “kaldığımız yerden devam” talebinin haksızlığını kolaylıkla anlatabilir ve “kaldığımız yerin” bu devrilmiş masa olup olmadığını sorabilirdi. Yapmadı veya yapamadı!

New York toplantısının “göstermelik bir toplantı” olması normaldi ama Guterres’in bu tavrı ile kalemizde önemli bir gol gördüğümüz de açıktır. “Hiçbir şey olmaz” derken gol oldu! 20 Ekim’den sonra görevi devralması beklenen Tufan Erhürman, bu golü dengelemek için neler yapabilecek merak ediyorum doğrusu!

Bundan sonraki aşamada Holguin’in yeni bir temaslar serisi başlatması ve Kasım ayında yapılacağı düşünülen yeni beşli toplantı için hazırlık yapması öngörülüyor. Bu süreçte, “Crans Montana’da kaldığımız yerden” nasıl devam edebileceğimiz konuşulmak istenecektir ama Erhürman’ın daha esaslı talepleri vardır. Bunları dört madde halinde topladı ve kamuoyu ile paylaştı. Erhürman’ın bu talepleri masaya konulduğu zaman, Gurterres veya yardımcılarının “ama bizim hedefimiz Crans Montana’da kaldığımız yerden devam etmektir ve Tatar da buna itiraz etmemişti” derlerse nasıl yanıt vereceğini ben bilmiyorum ama O’nun bildiğinden de kuşku duymuyorum. Bekleyip göreceğiz.

Bu arada, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yaptığı temaslarda “KKTC’nin tanınmasının” gündeme gelmediğine de dikkatinizi çekmek isterim tabii… Bu durum, yediğimiz golleri çıkarmak için Türkiye’den destek talep ederken bu desteğin nasıl olması gerektiği konusunda da fikrimiz ve önerilerimiz olması gerektiğini gösteriyor aslında… Bu önerilerin neler olacağını da ayrıca merak ediyorum.

Şimdiki durumda kesinleşmiş tek bir şey vardır: Ezberlenmiş iki-üç cümle ile “Atak Diplomasi” yapılamaz. Bu gerçek, New York toplantıları ile bir kez daha kanıtlanmış bulunuyor.

YORUM EKLE

banner471

banner474