banner564

Hikayenin sonuna mı geldik?

  Kendimizi tanıtmak için sayfalar dolusu yazmaya gerek yoktur…
  Barış Harekatı öncesinde çadırlarda, sınır boylarında, yıkılmaya yüz tutmuş binalarda yaşamak zorunda bırakılmış, dar gelirli insanlardık…
  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin resmi organlarından dışlanmış, Türk Yönetimi altında düşük maaşla çalışmaya ayak uydurmuştuk…
  Büyük sıkıntılarımız vardı…
  Fakirlik hakimdi…
  Altı delik ayakkabılar giyerdik…
  Pantolonlarda yamalar vardı…
  Ve bu halde bile mutlu olmaya çalışıyorduk…
  Yardımsever bir halkımız vardı…
  Siperde silah tutan gençlerimize börek, çörek, kek ulaştırmak için yarışıyorduk…
  O zor günlerde tek umudumuz, tek destekçimiz Anavatandı…
  Herkese eşit maaş dağıtılırken, paranın geldiği yer Ankara’ydı…
  Ana gönderiyor, yavrular paylaşıyordu…
  Peki sonrasında ne oldu?..
  Yunan Cuntası adada darbe yapınca ve Türkiye’ye “kurtar bizi” diye çağrı yapınca Barış Harekatı gerçekleşti…
  Bu harekatın sonucu sadece can güvenliğimiz açısından değil, bir anda bolluğa kavuşmak açısından da müthiş avantajlar sağladı…
  Altı delik ayakkabı giymek mi?..
  Ya da 35 yaşında araç kullanma günleri mi?..
  Bunlar geride kalmış, hemen herkes çok daha iyi şartlara kavuşmuştu…
  Nüfusumuza göre, dünyada en fazla lüks araç kullanır hale geldik…
  Yine nüfusumuza göre dünyada en fazla yüzme havuzlu villa kullanan bir toplum olduk…

Kalıcı eserler nerede?..  

  Peki bu kadar olanak, fırsat ve şans karşısında ne yaptık?..
  Kendimize uygun bir siyaset düzeni yaratarak, elde ettiklerimizin büyük bir kısmını 49 yıl içinde yok etmeyi başardığımızı unutmayalım…
  Hazır bulduğumuz narenciye bahçelerinin yarıdan fazlası kurumuş vaziyette…
  Hazır bulduğumuz sanayi tesisleri de öyle…
  Yatırıma, altyapıya hiç önem vermedik…
  Var olan göletleri kurutup, pınarları yok ettik…
  Kamuya aşırı istihdam yaparak, maaş ödeyemez duruma geldiğimizde yine anaya sarıldık…
  Birisi bize bir bardak limonata ikram ettiğinde yüzümüz kızarıyordu…
  Şimdi ülke yönetiminin tepesine kadar yükselmişlerin milyonlarca dolarlık servetlerini konuşuyoruz…
  Nereden, nasıl geldiğini sorgulamıyoruz…
  Topladığımız vergileri yol, baraj, kaldırım, park, hastane, okul yatırımlarına yönlendirmek yerine sürekli maaşlara aktarmayı ‘marifet’ sandık…
  Fazla uzatmayalım…
  Hazırı yok etmede, olanı batırmada, olmayanla kahramanlık yapmada, kıskançlıkta, adam harcamada bir numara olduk…
  Başarıyı kıskanarak, her yönden iflas noktasına geldik…
  Hikayemizin özeti budur… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 5 ay Önce

KKTCde hepimize Hikayenin Sonu çok Acılı geleceği kesindir ! Yolsuzluklar Kaçaklar ve Suçlular Ülkesi KKTCyi getirdiğimiz noktada Uluslarası Hukuk Kolunun giremediği Ülkemize yasadışı getirilen Lüks Arabalar Bizim olmayan Rum Millleri üzerindeki havuzlu villalar Ayıbımız değil de nedir yani ? Bugün batma noktasına getirdiğimiz KKTCde var olan İnsan kaçakçılığı, Usulsüzlük ve Hırsızlık Şiddet, Uyuşturucu , Gasp , Katillik , Birbirimize Güvensizlik ve Bencillik 74 öncesi kapılarımızda kilit olmayan Ülkemizde gerçekten varımıydı acaba ??
Bakımsızlıktan dökülen KKTC ‘ yollarında , İlaçsız Doktorsuz Hastahanelerinde , Eğlence yerlerinde
İçine düştüğümüz düzen ile gerçekten Can ve Mal güvenliğimiz mi kaldı ? Yönetilemeyen kokuşmuşluk ve çürümüşlüğün kol gezdiği KKTCde artık Ülkemizde maalesef Yolcu Bavulları da güvende değildir ? Seçenlerimiz Yüce meclisimiz ve Seçilenlerimiz ile Yarınlarda bu Günlerimizi arar olacağımız bir gerçektir !
Bugün Bal Tutan Parmak Yalayabilir ‘ Peki Ya Yarın ???

Faysal Zeki
Faysal Zeki - 5 ay Önce

Bir yerde okumuşdum ganimet yiyen toplum en fazla 50 sene içinde dibe vurur.çare ise tekrardan başa dönmek .

Basan Nuri
Basan Nuri - 5 ay Önce

Dökülen KKTCye 150bin Filistinlinin yerleşeceği Şayet doğru ise KKTCnin Bavul Hırsızları Avcunu yalayacaktır Gelecek olan Filistinlilerin ne Bavulları ve ne de Çalınacak değerli Eşyaları olacaktır !!
FOR ever TRNC

Öz
Öz - 5 ay Önce

74 öncesi, delikli ayakkabı giyerdik, pantolonlarımız yamalar vardı… İyi de, Baf vardı. Köyleri vardı. Tarım bölgesi, harnıp, ceviz, üzüm yetiştiricileri burada değil miydi? Lefke vardı narenciye, CMC maden işçileri bölgesi değil miydi? Leymosun vardı. Liman işçileri, İngiliz üslerinde çalışanlar. Mağusa ve Larnaka ha keza…
Doğrudur.Rumlar bizden daha varlıklıydı ama Türkiye’deki yoksullukla kıyaslandığında, K/Türkler daha kötü şartlarda değillerdi. Tabii, Londralılar, Avustralyalılar, Kanadalılar çok daha iyi şartlardaydılar, bu gün de öyle. Cemaata çalışanlar eşit alırdı. Madende, Limanlarda, Üslerde çalışanlar, bahçeleri, tarlaları, gelir kaynakları olanlardan para kesilirdi. Liseyi bitirenlerin hemen hemen hepsi, yüksek öğretime gidebilirlerdi, aileler de giderlerini karşılayabilecek güçteydiler. Özel okullar yoktu. Devlet okullarında eğitim çok iyiydi. Hastaneler daha iyiydi. Yani 1974 o zamanki koşullar düşünüldüğünde, abartılacak kadar kötü değildi.

Turkish Power
Turkish Power - 5 ay Önce

Mr oz yemissin yatmissin hazira konmussun bedavadan mersedeslerden inmemissin sicmis batirmissin hala geyiktesin adam olsaydin arkadas bu ulkenin adamlari senden kotu sartlarda yasadi sen TC yardimlarinin anasini belledin millet yavruvatan diye gikini cikartmadi hala utanmadan sacmaliyorsun

Turkish Power
Turkish Power - 5 ay Önce

Mr oz rumun ingilizin yaninda coban isci yanasma idin sana dunyayi yigdilar adam olmadin

banner471

banner473