Bugün KKTC’de ‘Toplumsal Direniş Bayramı’ kutlanıyor…
Kıbrıs’ın Osmanlı tarafından fethinin 452’nci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 65’inci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 47’inci kuruluş yıldönümü…
O yüzden tüm kamu kuruluşları tatilde…
Fakat; toplumun ezici bir çoğunluğu 1 Ağustos’un ne olduğunu bilmiyor
Olacak o kadar…
Önemli olan tatildir…
Aşırı sıcak altında çalışmak yerine tatilde olmak, denize gitmek daha anlamlıdır…
Eğitim bakanlığı ve diğer ilgili tüm kurumlar ve sendikalar bunu bir değerlendirsin…
Halkın ne olduğunu bilmediği bir günde devlet kurumlarının tatil yapması ne anlama geliyor?..
Neyse; özel sektör iş başında…
Diğer resmi tatillerde olduğu gibi özelde çalışanlar görevlerine devam edecek…
Gözden kaçanlara ne diyelim?
Tatil oldu mu tüm kesimler buna destek veriyor…
Ama ülkenin ana sorunları karşısında kimse kılını oynatmıyor…
Küçük ülkemizde hırsızlık, soygun, uyuşturucu, cinayet, ırza tecavüz, tehdit ve şiddet gibi olaylar sürekli artıyor...
Trafik kazaları, AB ortalamasının 4 kat üzerindedir...
Cezaevi’nde, kapasitenin üzerinde mahkûm ve tutuklu var…
Koğuşlarda, koridorlarda yatacak yer kalmadığı için, yargıçlar ‘tutuklu yargılanma’ konusunda karar veremez duruma geldi…
Bu durumu bilenler, kötü amaçlarını gerçekleştirebilmek için daha da cesaretlenirler…
Hepimizin görebildiği bu gerçekleri, siyasilerin neden göremediğini anlamakta zorlanıyoruz…
Hâlbuki yapılması gerekenler bellidir…
İlk adım, ceza yasalarının güncellenmesi ve ağır suçlara daha ağır cezaların verilmesidir…
İkincisi de polis sayısıyla birlikte denetimlerin artırılması…
Denetimlerin artırılması, kötü niyetliye korku; endişe içindeki vatandaşa ise güven verir...
Son zamanlarda polis tarafından belirli aralıklarla gerçekleştirilen ‘Huzur Operasyonları’ sırasında ortaya nelerin çıktığını görüyoruz...
Öyleyse bu operasyonların artırılması gerekir...
Operasyonların artırılmasıyla birlikte polisin dik durmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır...
Polis dik durmuyor mu?
Son zamanlarda maalesef polisin şahsında devleti de yere vuruyorlar...
Polis ceza yazmaya kalkıştığında tekme, tokat yere düşürüp, ölümle tehdit ediyorlar...
Uyuşturucu veya trafik suçluları bu ülkede polisi yere vurmaya başlamışsa, devletin bizzat kendisi ayakta duramaz hale gelmiş demektir...
Bu son derece tehlikeli bir gidişattır ve hiç gecikmeksizin önlem alınmalıdır...
Gerçekten suçlardan arınmış bir ülke istiyor muyuz? Bence kimsenin umurunda değil. Üniversite adı altındaki kuruluşlara haraç verenlere bu ülke açık değil mi? Hasta bakımı, ev işleri, bahçe işleri için de gerekliler. Varsın uyuşturucu işinde de olsunlar. Görünen bu. Yoksa asker var, polis var. Bunların önü rahatlıkla alınabilir. Önünü almak işimize gelmiyor. Ne yapılabilir? Öncelikle yabancılardan ülkeye girerken, ülkesine açık dönüş bileti istenebilir. Yine ülkede kaldığı sürece yasadışı işlere bulaşmaması için ve çıkarken alacağı döviz cinsinden bir para yatırması istenebilir. Cezaya çarptıranlarda cezaları paraya tahvil edilebilir. Ağır cezaya çarptıranlar yol işlerinde çalıştırılabilir. 50 bin civarında Afrikalı olduğu söyleniyor. Her biri girerken 1000 sterlin yatırsa , uyuşturucu, trafik cezaları için hapislik yerine para cezası ve deport uygulanırsa işler bir nebze yoluna girer