banner564

HP ve "Dört Oturak Bir Tambura"

Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Nisan ayı hayat pahalılığını % 1.85 olarak ilan etti.
Nisan ayındaki bu oranla birlikte geçen yılın Aralık ayı itibarı ile 2017'nin ilk dört ayında Hayat Pahalılığı toplamda %6.54 olmuş oldu.
2016 yılının Nisan ayı ile bunu kıyaslarsanız, bir yıllık dönem itibarı ile Hayat Pahalılığı %16.29 olmuş oldu.
Bilindiği gibi 2017 KKTC Bütçesi, DPÖ'nün bu yıl %6 Enflasyon olacağı öngörüsüne göre şekillenmişti.
Şimdi 2017'nin ilk 4 ayında Hayat Pahalılığı % 6.54 oldu. Bu, gerçekleşen fiili durumla, 2017 için öngörülen tüm düzenlemeler alt üst oldu demektir.
Bu arada DPÖ geçtiğimiz günlerde Hayat Pahalılığı öngörüsünü 2017 için % 11 olarak revize etti. Bu gidişle bu yılın sonuna kadar temennim bu öngörünün aşılmamasına dönüktür!
Eşel Mobil...
Bilindiği gibi Temmuz ayı itibarı ile Eşel Mobil uygulanacak. Düşünün, 2017 KKTC Bütçesi % 6 Enflasyon öngörüsüne göre hazırlandı. Temmuz ayı itibarı ile de Hayat Pahalılığının en az %3 olacağı öngörüsüne göre bu düzenleme yapıldı.
Ancak 2017'nin ilk dört ayında Hayat Pahalılığı fiili olarak %6.54 olarak gerçekleşti. Daha Mayıs ve Haziran ayları var. 
Müneccim değilim, ama iki ayın negatif çıkmayacağı açıktır. Ha farklı bir şey olur mu? DPÖ'nün kadrolarının niteliği ve iletişimin ulaştığı boyut ile demokratik olgunluk bunun çok zor bir iş olduğunu bana söyletir.
En iyimser ihtimalle diyelim ki gelecek iki ay da HP ortalama %1 olarak şekillendi. Bu en azından  HP, Temmuz'da ortalama % 8 olacak demektir. 
O zaman tüm personel giderlerine, emekli aylıklarına, sosyal sigorta emeklilerine ve maaş nitelikli tüm ödemelere Temmuz ayında o HP oranında artış yapılması gerekir.
Bunun Bütçe üzerine getireceği ağırlık üzerine uzun uzun yazmak istemem.
Ama bir başka noktaya da değinmek isterim.  Örneğin Yerel Yönetimler ne yapacak? 
Pek çok yerel yönetimin şu anda maaş ödemekte uğradığı sıkıntı nedeni ile durumunu tahmin etmek zor değil. Bunu ve gelişmeleri dert edinen bir açıklamayı veya tavrı siz Hükümet edenlerden gördünüz mü?
Çare ne?
Şimdi gündeme 2010 -2011 döneminde yaşananlar gelebilir mi? Yani devlet, HP ödemesini ötelemeyi yasa değişikliği ile gündeme alabilir mi? Tek övünmesi ve var olmasını maaş ödeme üzerine kuran UBP- DP Hükümetinin bu aşamada bunu gündeme alabileceğini zannetmem. 
Ama yaşadığımız bu enflasyonist baskı nedeni ile ekonominin, insanın, devletin ciddi bir sıkışıklık içine girdiği ve bunun derinleşme ihtimali olduğu açıktır...
Türkiye'de enflasyonun  çift haneli hale gelmesi üzerine Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek'in geçtiğimiz günlerde önemli açıklamaları oldu. Sayın Şimşek titizlikle devlet harcamalarını disiplin altına almaktan ve reformlardan söz etti.
Peki bizde? Hayat Pahalılığının dört ay itibarı ile %6.54 olması gerçeği KKTC Hükümetinin Başbakanını, Başbakan Yardımcısını  Ekonomi ve Maliye  Bakanlıklarını harekete geçirdi mi?
Hükümetin,"Ekonomik Koordinasyon Kurulu" toplamasını ya da kendi içinde ciddi bir koordinasyon içine girdiğini duydunuz mu? Hayır. Çıt yok.
Üstelik "ortaklar" devlet harcamalarını israf ve personel alımları ile daha da artırma yarışı içindeler.
Kısacası ülkenin ekonomik durumu iyi değil. İnsanların hayat pahalılığı altında ezilmekte oluşları çok ağır sonuçlar üretecek. Emekciler, esnaf, üretici bu ağırlığın altında çok bunalacak. İş dünyasının da bu bunalımdan olumsuz etkileneceği açıktır. Ülke daha da pahalı oldukca öncü sektörü eğitim ve turizim olan ülkemizde bu sektörlerde bundan  olumsuz olarak etkilenecek.
Peki çare ne? En azından şimdi gündeme dahi giremeyen bu derdi işaret etmek, gün ışığına çıkarmak ve tartışma konusu haline getirmek şuan en önemli mesele. 
Baksanıza ülkeyi yönetenler sanki böyle bir yaşanmışlık yokmuş gibi "Dört oturak bir tambura" ülke yönettiklerini zannediyorlar.
YORUM EKLE

banner608

banner474