Coronavirüs salgınıyla ilgili süreci, dünyanın birçok ülkesinden daha başarılı bir şekilde götürüyoruz…
   Bu gerçeği inkar etmek mümkün değildir…
   Daha ilk günlerden yapılan uyarılar dikkate alınsaydı ve atıl vaziyetteki Lefkoşa Fuar Alanı, pandemi hastanesine dönüştürülseydi; hükümetin başarı hanesine bir not daha atılacaktı…
   Fakat inatla bu yöndeki öneriler dikkate alınmadı…
   Gelinen noktada gözler inşaatı devam eden hastaneye yöneldi…
   Türkiye’nin maddi ve manevi desteğiyle sürdürülen inşaatın kısa sürede tamamlanması halinde tam teşekküllü bir hastanemiz olacak…
   Ve bu yöndeki eleştiriler sona erecek…
   Sağlık Bakanlığı’nın; hastanede görev yapacak doktor ve sağlık görevlisi konusunda gerekli önlemleri kısa sürede alması gerekiyor…
   Yine Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın 5 adet tam teşekküllü ambulansı Mersin’e ulaştırması ve bu ambulansların kısa sürede Kıbrıs’a ulaşacak olması sevindirici bir haberdir…

Sıra ekonomide

   Bundan sonraki süreçte sağlıktaki önlemlerin artırılmasına paralel olarak ekonomik yöndeki adımların da atılması kaçınılmazdır…
   Yurt dışında yaşayan kendi vatandaşlarımıza hem çifte PCR, hem de bir hafta süreyle karantina şartı uygulaması gözden geçirilmelidir…
   Bunu ‘İki PCR’ şartı ile düzetmek doğru olandır…
   Ayrıca gelenleri Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği otellere veya yurtlara gönderme şartı da kabul edilebilir değildir…
   Paralı karantina şartında ısrar etmek yerine insanların kendi evlerinde istirahat etmelerine olanak sağlanmalıdır…
  Turizmin dibe vurduğu, binlerce öğrencinin adayı terk ettiği bir dönemde ‘kapalı kalma’ konusundaki ısrarın sonucunda bu ülkenin bir daha ayağa kalkmayacak şekilde batağın içine gömüleceği konusundaki uyarımızı bir kez daha tekrarlamak istiyoruz…
   Sosyal medyada yer alan bazı saldırıları dikkate alarak ekonomiyi batırmanın, siyasi gelecek açısından yaratacağı tehlikeleri de dikkatten kaçırmamalıyız…
   Kıbrıs Türk halkının ekonomik açıdan düzlüğe çıkabilmesi ve pandemi ile mücadele edebilmesi için ekonomik refahın yükseltilmesinden başka çare yoktur…
   Refah için de üniversitelere, öğrencilere, otellere ve turistlere ihtiyacımız vardır…
   Güney Kıbrıs’ın yaptıklarının yarısını olsun yapabilirsek; önümüzdeki yıllarda düzlüğe çıkabiliriz…
   Bunun aksini düşünmek dahi istemiyoruz…