banner564

Hükümet programı ve Meclis’te içi boş konuşmalar

   UBP-HP koalisyon hükümetinin programı Meclis’te okundu...
   Hemen tüm bakanlıkların faaliyet alanlarında ‘cek’ler, ‘cak’lar vardır...
   Öngörülen hizmetler için kaynak izahatı da yoktur...
   Ayrıca hükümet programlarında öngörülenlerin, geçmiş hükümetler döneminde hayata geçirilmediğini de biliyoruz...
   Vatandaşlar; artık Meclis’te saatlerce okunan ve sonrasında 48 saat süreyle eleştirilen programlara hiç itibar göstermiyor...
   İçi boş konuşmalar artık prim yapmıyor...
   Geçmiş hükümetlerin programlarında ‘Tam gün eğitim’ ve ‘Tam gün sağlık’ vardı...
   Ama hiçbiri gerçekleşmedi...
   Eğitimde daha da gerilere gidildi...
   Son 4’lü koalisyon hükümetinin programında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalıştırılacağından söz ediliyordu...
   Peki ne oldu?..
   En ufak bir adım dahi atılmadı...
   Son 3 yılda neredeyse karar üretemez duruma gelen komisyonun kaynak sıkıntısını ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atılsaydı; kuzeydeki Rum mülklerinin belirli bir süre sonra Türk mülküne dönüştürülmesi ve uluslararası hukuk çerçevesinde yasallık kazanması mümkündü...
   Ama olmadı...
   Olmadığı için de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye aleyhindeki davalar yeniden sıraya girdi...
   Ülkesini ve kendi insanını seven hiç kimse böylesi bir yanlışa ortak olamaz...
   Rum tarafının 1974’ten beri uluslararası alanda yürüttüğü politikanın en önemlisi, kuzeydeki mülklerin Türkiye tarafından ‘istila’ edildiği iddiasıdır...
   Türkiye; askeri harekâtı gerçekleştiren ve KKTC’yi tanıyan tek devlet olduğu için Rumların hedef noktasıdır...
   Bunu etkisizleştirmek için kuzeydeki Rum mülklerinin ya takas ya da tazminat yöntemiyle çözümlenmesi şarttır...
   Üstelik AİHM, KKTC’de kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararlarını yasal çerçevede değerlendiriyor ve tanımış oluyor...
   Mülkünü kendi rızasıyla satan Rumların bir daha AİHM’e başvurma hakkı da ortadan kalkıyor...
   Öyleyse; gereken önlemler alınmalı ve komisyon çalıştırılmalıdır...
   Türkiye; başlangıçta tazminat bedelinin tamamını ödüyordu...
   Daha sonra, elinde birden fazla Rum mülkü bulunduranların da bir miktar vergi ödemesi gündeme geldi...
   Bunda herhangi bir yanlışlık yoktur...
   Elinizdeki bir Rum arazisinin değeri 10 bin lira ise, yasal tapu üzerinize döndüğü zaman değeri 30 veya 40 bine çıkıyor...
   Yani bir anda üç kat fazla para kazanıyorsunuz...
   Öyleyse bu paranın yüzde 20’sini vermekle hiçbir şey kaybetmiyorsunuz...
   Tam tersi kazançlı çıkıyorsunuz...
   Türkiye; öngörülen satın alma bedelinin yüzde 80’ini ödediği zaman size çok büyük bir katkı sağlamış oluyor...
   İşte bu konunun şimdiki hükümetin gündemine alınması şarttır...
   
Turizmde 2 milyon hayali

   Tatar hükümetinin programında en iddialı başlık turizmle ilgilidir...
   Yılda 2 milyon turist ve 2 milyar dolar gelir öngörülüyor...
   Yatak kapasitesinin de 40 bine çıkarılması hedefleniyor...
   Şimdiki durumda 26 bin civarında yatak kapasitemiz vardır ve bunların yarısını bile dolduramıyoruz...
   Ercan-Adana arasında 30 dakikalık uçuşun Bin lirayı bulması karşısında Türk turistleri dahi buraya getirmemiz çok zor olacak...
   O nedenle fazla yükseklerden uçmayalım...
   Geçen yılki rakamları bu yıl koruyabilirsek “Şükürler olsun” diyeceğiz...
   Ama çok zor... 

YORUM EKLE

banner608

banner474