Hükümet ortakları, CB Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ı ziyaret etti. Bunun bütçe ile ilgili olduğunu Hükümetin her şeye dönük konuşan “sözcüsü” Sayın Arıklı açıkladı. Peki, bu kaçıncı bütçe ile ilgili ziyaret? Ekim 2025 içinde de Ankara’ya bu üçlü ziyaret yapılmıştı. Şimdi gerçekleşen Ankara ziyaretinden sonra ziyaretin nedeninin bütçe olduğunu ifade eden Sayın Arıklı, Kasım ayındaki Ankara ziyaretinin de bütçe ve projelere destek için olduğunu açıklamıştı. Ancak KKTC Maliye Bakanı ise bütçeyi Meclise sunmuş ve Sayın Arıklı’nın bu açıklamasına bir nevi cevap olan şu açıklamayı da yapmıştı. Türkiye’nin Ekonomik İşbirliği Ofisi ile görüşüp, Türkiye’nin KKTC’nin 2026 Bütçesine toplamda 21 milyar TL katkı yapacağını ifade etmişti. Üstelik bu desteğinde nereye gideceğini de açıklamıştı. 10 milyar TL Savunmaya, 9 milyar TL de projeler ile sektörlere, 2 milyar TL de Maliye Bakanlığına desteğe ayrıldığını açıklamıştı. Sonra bu ziyaret oldu. Bütçe Meclis’te görüşüldü. Üstelik Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yapılan bu görüşme öncesinde Sayın Arıklı, “Türkiye’nin desteğinin netleşmesini, bu olmazsa en geç Mart ayında erken seçimin gerçekleşmesini istediğini” ifade etmişti. Bunlar ne söylediklerini unutuyorlar ya da unutmuş gibi yapıyorlar. Ancak bu internet ve Google amca çıktı ya, o bunları hiç unutmuyor. Klavyede bir iki dit dit yaptıktan sonra, tuşa dokunur dokunmaz, onların unuttuk saydıkları önünüze geliveriyor. Şimdi Ankara ziyareti ile ilgili Sayın Arıklı’nın açıklaması. Türkiye’ye, Ankara’dan beklentilerimizi aktardık. Üstelik yalnızca 2026 yılını değil, çok uzun süreyi kapsayacak projeleri konuştuklarını, Anayasa değişikliğini de görüştüklerini söylüyor. Sonra ağzındaki baklayı çıkartıyor. “Bizden beklentileri ise yalnızca istikrarın korunması ve icraata odaklanması.”

Evet, CB seçimlerinin sonucu ve arkasından gelişen yolsuzluk, rüşvet iddiaları ile üst düzey kamu görevlilerinin tutuklanması nedeni ile halk indinde itibarını ve desteğini yitiren ve Kasım 2025 te Ankara’ya giderken onları, erken seçimle tehdit eden Sayın Arıklı; artık CB seçim sonucu ve rüşvet, yolsuzluk iddialarından sonra erken seçimin kaçınılmazlığı üzerine, şimdi de Ankara’nın beklentisinin “istikrar” olduğunu söylüyor. Yani Mart 2026’da erken seçim tehdidi savuran Sayın Arıklı, şimdi de erken seçimden kurtulmak için Ankara’nın arkasına, “beklentileri istikrar” diye saklanmaya kalkıyor. Gerçekte Türkiye, Kıbrıs Türk Halkının ilişkilerinin zedelenmesine yapılan, uyduruk para talepleri ve iktidarda kalmayı da halkının iradesine değil ama Türkiye’ye bağlayan bu yaklaşımlar yol açmaktadır.