banner564

İhtiyaç yoksa iş birliği de olacak!

Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafı ile olan ilişkimizi “iş birliği” formüllerine indirgemeye çalışıyor. İş birliği yapalım ama Kıbrıs sorununun özünden söz etmeyelim!
“İki devletli çözüm” önerisini ısrarla gündemde tutmaya çalışıyoruz. Bir yanda “federal çözüm”, diğer yanda “iki devletli çözüm” ısrarı varken BM görevlilerinin “müzakereler için ortak zemin yoktur” raporları vermeye devam edeceklerini umuyoruz. Böylece, adadaki durumun kötüleşmemesini, iki taraf arasında çatışma olmamasını ve halkların birbirlerinden daha fazla uzaklaşmamasını isteyen çevrelerin yapılabilecek olan iş birliklerinden medet umar noktaya gelmelerini bekliyoruz. 
Bu stratejiyle, KKTC’ye daha etkin bir statü kazandırmanın peşinde olduğumuzu sanıyorum.
Rum tarafı, bu yaklaşımı boşa çıkarmak, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmanın önemini anlamamızı sağlamak için çeşitli programlar uyguluyor. Bunlardan en önemlisi mülkiyet sorunu ile ilgili olarak yaptıklarıyla bir diğeri de KKTC’nin uluslararası görünürlüğünü artırma çabalarını boşa çıkarma programıdır. 
Mülkiyet sorunu ile ilgili zorlamaları tehlikeli bir hal aldı. İki halkı çatıştırma riskini içinde barındırdığı gibi Kıbrıs Türk ekonomisini çökerterek bizi yoksullaştırması ve kamu maliyesini tümüyle Türkiye’ye bağımlı hale getirmesi de olasıdır.
KKTC’nin uluslararası alanda boy göstermesini önleme programı, Orta Asya devletlerinin Güney Kıbrıs’ta elçilik açması ile önemli bir zafer kazandı. Hristodulidis ve ekibi, Türkiye ile yakınlaşma çabalarında da önemli bir başarı elde ederse Kıbrıs Türk halkını manevi olarak önemli ölçüde yıpratmış olacak. KKTC’yi tanıtma peşinde koşarken evdeki bulgurdan da olacağız!
Rum tarafının elde ettiği başarılara karşılık bizim taraf, iş birliği çağrıları ile yetinmek zorunda kalmış görünüyor. Rum tarafını bizimle iş birliğine zorlamanın sonuç vereceğine ilişkin bir ihtimal ortada görünmüyor. İhtiyaçları yok!
Su ihtiyacınızı karşılayalım, dedik! İlgilenmediler… Gittiler Birleşik Arap Emirlikleri’nden deniz suyu arıtma tesisi getirdiler.
Doğal gazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmak istedik… Prim vermediler! Mısır ve İsrail ile anlaşmalar yaparak doğal gaz kaynaklarını geliştirmeye giriştiler.
Kablo çekelim ve Kıbrıs’ı bir bütün olarak elektrikleyelim önerisi yapıyoruz… Onlar hala Yunanistan üzerinden Avrupa enterkonnekte ağına bağlanmanın peşinde koşuyorlar.
Kapıları çoğaltmakla da ilgilenmiyorlar. Tek istedikleri başkent Lefkoşa’ya daha kolay ulaşmalarını sağlayacak yolları geri kazanmak. 
Kuzey Kıbrıs’taki idareyi, ekonomiyi ve toplum yapısını güçlendirmekten başka çaremiz yoktur. Kıbrıslı Rumlar ile iş birliği yapacaksak onların mutlaka ve mutlaka bizden alacakları mal veya hizmetler ile giderecekleri bazı ihtiyaçları olması gerekiyor.
Şimdilik bize ihtiyaçları yoktur! İhtiyaçları yoksa, iş birliği yaparak KKTC’nin statüsünü yükseltmeyecekleri de bellidir.


Rum tarafının bizimle iş birliği yapmaya ihtiyacı yoktur. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini Kuzey’e yayma politikasını terk etmeyeceklerdir.
 

YORUM EKLE

banner608

banner473